 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1988/668
K: 1988/811
T: 19.10.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, (Şişli 4. Sulh Hukuk Mahkemesi)nce davanın kabulüne dair verilen 15.4.1987 gün ve 1256-472 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 15.12.1987 gün ve 7018-12243 sayılı ilamiyle; (... 6570 sayılı Kanunun 7. maddesi hükmüne göre, tahliye taahhüdü tahliye sebebi olarak kabul edilmiştir. Bu taahhüt ancak kiracı tarafından yapılırsa geçerli olur. Sözü geçen Kanun kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan 3. bir şahsın kiracının tahliyesini kiralayana karşı taahhüt etmesi geçersizdir.
Mahkemece bu yön dikkate alınmadan davanın kabulü yerinde değildir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak, dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davacı vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davalı, 20.5.1985 günlü akidle, 3. şahıs olan annesinin, mecurdan tahliyesine ilişkin, fiilini, davacıya karşı vaad ve taahhüt etmiştir.
Borçlar Kanununun 110. maddesine göre "bir 3. şahsın fiilini taahhüt eden kimse bu 3. şahıs tarafından taahhüdün ifa edilmemesi halinde zarar ve ziyan tediyesine mecburdur." Bu madde hükmünce 3. bir kişinin filini taahhüt eden kimse, taahhütte bulunduğu akidine, 3. kişinin taahhüdünü garanti etmektedir. Bu hukuksal ilişkinin ayırıcı özelliği, taahhüdün bu kişilerin kendi aralarındaki diğer hukuksal ilişkilerden tamamen bağımsız nitelikte bulunuşudur. Bu sebepledir ki diğer hukuksal ilişkilerin hükümsüz olması Borçlar Kanunu'nun 110. maddesi açısından borçlunun fiilinin taahhüt edilmesini de hükümsüz kılmaz. Meğer ki doğrudan doğruya başkasının fiilini taahhütte bir hükümsüzlük hali bulunsun. Olayda davalı annesinin mecuru belli bir tarihte tahliye edeceğini aksi halde maktu bir tazminat ödemeyi davacı kiralayana karşı taahhüt etmiştir. 3. bir şahsın fiilini taahhüdün az önce de açıklandığı üzere bağımsız niteliği haiz bulunması sebebiyle, tahliye taahhüdünün geçersiz olup olmaması bu hukuksal ilişkiyi etkilemez. Taraflar arasındaki sözleşmenin geçersizliğini gerektirir bir durum da bulunmadığına göre direnme uygun bulunduğundan, sair yönlerin incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle direnme uygun bulunduğudan, sair yönlerin incelenmesi için dosyanın 3. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, 19.10.1988 gününde oybirliği ile karar verildi.