 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E:1988/6564
K:1988/7800
T:06.06.1988 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Nizalı yer 76 parselin A ile gösterilen kısmıdır. Bu yer 3116 sayılı Yasaya göre yapılan orman tahdit çalışmaları sonunda orman sayılmış ve orman tahdidi 1950 yılında kesinleşmiştir. 3.4.1950 tarihinde yürürlüğe giren 5653 sayılı yasanın 1. maddesi ile 3116 sayılı Orman Yasasının 1. maddesi değiştirilmiş ve toprak muhafaza karakteri taşımıyan makilerin orman sayılmıyacağı hükme bağlanmıştır. Ancak bu hüküm ormanın tanımı ile ilgili bulunmaktadır. Yoksa bu hükme göre sınırlaması kesinleşmiş olan tahdit haritaları üzerinde düzeltme yapılması gerekmez. Buna rağmen orman genel müdürlüğünce Ağustos-1950 tarihinde çıkarılan 14 maddelik bir yönetmelikle maki sahalarının tefrik edilmesi amacı ile hem orman kadastro komisyonlarına hem de mahalli orman işletme teşkilatınca kurulacak maki tefrik komisyonlarına yetki verilmiştir. İşte bu şekilde kurulan maki tefrik komisyonunca nizalı yer orman sınırı dışına çıkarılmış ve orman tahdit haritası bu yönden düzeltilmiştir. Oysa gerek yönetmelik ve gerekse maki tefrik komisyonlarının hukuksal dayanağı bulunmamaktadır. Ne 5653 sayılı Kanunda ve ne de 3116 sayılı Orman Kanunlarında böyle bir komisyon kurulacağına ve bu tür ormanların kesinleşmiş orman tahdidi dışına çıkarılacağına dair bir hüküm bulunmamaktadır. Yasal dayanağı olmayan yönetmeliklerin uygulanma yeteneği bulunmamaktadır. Ayrıca yapılan işlem o tarihte yürürlükte bulunan 5653 sayılı Yasa ile değişik 3116 sayılı Orman Kanununun 1. maddesine aykırıdır. Az önce de açıklandığı gibi 5653 sayılı Kanunla getirilen değişiklikle orman muhafaza karakteri taşımayan makilerin orman sayılmaması öngörüldüğü halde bu uygulamada bilirkişiler tarafından da belirtildiği gibi nizalı yerin toprak muhafaza karakteri taşıyan makilerle örtülü olduğu belirtilmiştir. Bu durumda esasen nizalı yerin maki tefrik komisyonunca tefrik işlemine tabi tutulmaması gerekmektedir. Zira bu yön, hem 1980 yılında faaliyete geçen 6 numaralı orman kadastro komisyonunca hem de. mahkemece seçilen uzman bilirkişilerce belirtilmiş ve nizalı yerin toprak muhafaza karakteri taşıyan orman olduğu ve 5658 sayılı yasaya göre iadesi mümkün olmayan yerlerden bulunduğu belirtilmiştir. Böyle bir yer için maki tefrik komisyonunun çalışmalarından sonra alınan tapu kaydı da bir değer taşımaz. 0 itibarla olaya 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin dahi uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm verilmiş olması isabetsiz, temyiz itirazları yerine olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA 6.6.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|