 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1988/550
K: 1988/854
T: 26.10.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki " tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kartal Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 22.5.1986 gün ve 43 - 427 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 16.4.1987 gün ve 3641 - 4989 sayılı ilamı :
(... Teklif edilen yeminin davalı tarafından kabul ve eda edilmesi üzerine mahkemece davanın reddi yoluna gidilmiştir. Davacı vekili tarafından verilen 25.10.1985 tarihli tanık listesinde isimleri geçen tanıklardan Enver Erezbilen Hanife Sağdıç ve Zekai Bayrak çağrılıp dinlenmedikleri gibi, dinlenmeme sebepleri de açıklanmamıştır. H.U.M.K. nun 354. maddesi hükmüne göre davasını isbat için yemin teklifinden başka delili olduğunu beyan etmiş olan taraf dahi yemin teklif edebilir. Şu kadarki bu delillerde kabule şayan görüldüğü veya bu delillerin soru ve istisali mümkün olduğu takdirde yemin teklif olunamaz. Şu hale göre, önce tarafların gösterdikleri tarih ve benzeri deliller toplanmalı ve bunlar değerlendirildikten sonra yetmediği takdirde tarafa yemin teklifine hakkı olduğu ihtar olunmalıdır. Olayımızda davacının gösterdiği tüm deliller toplanmadan özellikle gösterdiği tanıkların tümü dinlenmeden yemin teklifine hakkı olduğu hatırlatılmış ve teklif edilen yeminin kabul ve eda edilmesi ile uyuşmazlık sonuca bağlanmıştır. Bu durum usul ve yasaya aykırıdır. Ayrıca kabul şekline göre yeminin şekli ve eda ettirilmesi hali yasaya aykırıdır. Gerçekten de H.U.M.K. nun 339. maddesinde yeminden önce yemin edecek kimseye "size sorulan sualler hakkında hakikate muvafıh cevap vereceğinizi ve hiçbir şeyi saklamıyacağınıza Allahınız ve hakkınız üzerine yemin edermisiniz" şeklinde soru yöneltilecek bu sorunun yöneltilecek tutanağa geçirilecek ve bundan sonra da o kısmenin " Allahım ve hakkım" üzerine yemin ediyorum" şeklinde beyanı alınacak ve bundan sonra da diyeceği zapta geçirilecektir. Yeminin şekli kaza derecesine ilişkin olup bunun mutlak surette tutanakta gözetilmesi gerekir. Oysa tutanakta davalının beyanda bulunurken başlangıçta ne şekilde yemin ettiği zapta yazılmamıştır. Bu yön dahi yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden : Davacı vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme itirazının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : 14.9.1982 tarihli sözleşmede; davalı taraf sattığı miras hissesine karşılık 1.000.000 liralık peşinatı ve ayrıca bakiye alacağı için 500.000 ve 1.000.000 TL'lık bonoları aldığını açıkça beyan etmiştir. Davalının bonoları aldığına ilişkin bu beyanı kendisini bağlar. Yazılı belgeye göre bonoların davalıda olduğu anlaşıldığından , bonoların ödenmediği veya kendisine davacı tarafından teslim edilmediği hususundaki isbat külfeti davalıya düşer.
O halde; mahkemece savunmasını yazılı delille isbat etmek için davalıya imkan tanımak ve gerekirse bu konuda karşı tarafa yemin teklifinde bulunma hakkı olduğu davalıya hatırlatılmak ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmek gerekirken, önceki hükümde direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı, bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HUMK.nun 429. maddesi uyarınca 26.10.1988 gününde BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.