 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1988/307
K: 1988/676
T: 29.06.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki " kıdem tazminatı" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kocaeli 2. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 14.10.1987 gün ve 1987/28-209 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 30.11.1987 gün ve 10259-10553 sayılı ilamiyle; (Davacının 16.8.1974 ile 11.11.1976 tarihleri arası çalışmasına ilişkin hizmet akdi kıdem tazminatı ödenmek suretiyle feshedilmiştir. 19.12.1978 tarihinde tekrar aynı işyerinde işe girmiş ve takriben 14 ay sonra, o tarihte yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi hükmüne dayanarak aldığı kıdem tazminatını iade ederek hizmetin sürdürmüş, 13.4.1982 tarihinde de iş akti yine İş Kanunun 13. maddesi uyarınca feshedilmiş ve bu fesih sırasında kendisine 1978 yılından sonraki hizmeti için kıdem tazminatı ödenmiş, iade ettiği önceki döneme ait kıdem tazminatı da işverence geri verilmiştir. Davacı 1978-1980 yıllarını kapsayan Toplu İş Sözleşmesi hükmünce önceki hizmet süresinin de son ücret üzerinden kıdem tazminatında nazara alınmasını istemiş, mahkemece de istek gibi karar verilmiş ise de; son feshin kapsamına girdiği 2320 sayılı yasa'nın yasaklayacı hükmü ve 1.9.1980-31.8.1983 toplu iş sözleşmesinin 28. maddesi hükmü karşısında artık sözü edilen önceki toplu iş sözleşmesi hükmüne dayanarak böyle bir değerlendirmeye gidilemez. Davacı kıdem tazminatını iade kaydıyla da işe alınmış değildir. Öte yandan zamanında gerçekleşmemiş haklar sonraki dönem için kazanılmış hak da teşkil etmezler. O halde, davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü isabetsizdir.) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
KARAR : Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü .
1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesine göre, aynı kıdem süresi için bir defadan fazla kıdem tazminatı ödenemez. Bu hüküm kamu düzeniyle ilgili olup, buna aykırı hareket, aynı Yasanın 98/D. maddesinde cezai müeyyideye bağlanmıştır. Aksi esası benimseyen TİS hükümleri geçersizdir. Olayda ise bir özellik vardır. Davacı kıdem tazminatını alarak ayrılmış, yeniden işe girerken TİS'ndeki hükme dayanarak aldığı kıdem tazminatını iade etmek suretiyle hizmet ilişkisi kurulmuştur. Tüm bu ilişkilere ve TİS, 2320 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girmesinden önce gerçekleşmiştir. Davacıların miras bırakanı işverenin kendisinde doğurduğu güvene dayanarak M.K. 2'ye uygun biçimde hareket etmiştir. Henüz cezai müeyyide öngören 2320 sayılı Yasanın yürürlüğünden önce gerçekleşen bu durum dikkate alındığından direnme kararı, usul ve Yasaya uygun görüldüğünden onanmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA 29.6.1988 gününde oyçokluğu ile karar verildi.