 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1988/232
K: 1988/421
T: 25.05.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "muvazzaa sebebi ile tapu iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Fethiye Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 28.9.1984 gün ve 1984/376- 883 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 1.10.1985 gün ve 7262 - 10246 sayılı ilamiyle (.. Davacı ortak (miras) bırakanın davalıya yaptığı temlikin tapuda satış gösterildiği halde bedelsiz olduğundan bahisle iptal ve tescil istemiştir. Davada muvazaalı olduğundan söz edilen temlikin mirastan mal kaçırmak amacı ile yapıldığı ileri sürülmemiştir. Hal böyle olunca davacınan miras bırakanın ardası sıfatı ile bu davayı açtığı anlaşıldığından iddianın yazılı delille dayanmayan davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve HUMK.'nun 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/2 nci maddesi gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Davanın konusu muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali isteğinden ibarettir. Bu tür davalar sözleşmenin tarafları arasınra ise muvazaa iddiasının yazılı delille isbatı zorunludur. Muvazza ile tapulu taşınmazı intikal ettiren kişinin ölümü halinde mirasçıları halefiyet yolu ile dava açmışlarsa, başka bir anlatımla mirasçılar miras bırakanın hakkına dayanarak iptal istemişlerse isbat hukuku yönünden aynı kural uygulanır.
Diğer taraftan mirasçılar miras bırakanın hakkına dayanmadan yani halefiyet yolu dışında da dava açabilirler. Davacıların, miras bırakanın kendilerinden mal kaçırmak kastı ile tapulu taşınmazı muvazaa yoluyla intikal ettirmiş olduğunu iddia etmeleri halinde miras bırakanın hakkına dayanarak değil, doğrudan doğruya kendi haklarına dayanarak dava açmış olurlar. Bu durumda mirasçılar hukuki işlemin tarafı sayılamıyacaklarından yazılı delille isbat kuralı mirasçılar hakkında uygulanamaz. Buradaki muvazaa iddiası her türlü delille isbat olunabilir. Olayda da mirasçılar az önce açıklandığı gibi kendi haklarına dayanarak dava açtıklarından halefiyet yolu ile açılmış bir dava söz konusu olmadığından isbat yönüne ilişkin bozmaya karşı direnme uygun bulunduğundan işin esası incelenmek üzere dosyanın Özel Daireye göndrilmelidir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme uygun bulunduğundan işin esası incelenmek üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesine, 25.5.1988 gününde oyçokluğuyla karar verildi.