 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1988/14-703
K: 1989/40
T: 1.2.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- MERAYA VAKİ ELATMANIN VE MUARAZANIN ÖNLENMESİ
- FERMAN UYGULAMASI ( Mera )
- KADİM YARARLANMA ( Meradan )
743/m.618
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "Meraya vaki müdahalenin ve muarazanın meni davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; HADİM Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 17.9.1986 gün ve 1980/49 - 1986/109 sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine ( ...Dosya kapsamı, Karaman Liva Bidayet Hukuk Kanun’un 6 sefer 1334 vafii kanunisani 1331 tarihli, Hadim Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 6.5.1949 gün ve 1947/133 esas 1949/36 karar, 20.12.1978 gün ve 1971/125 Esas 1978/127 karar, 24.12.1982 gün ve 1980/25 esas 1982/900 karar sayılı ilâmları ile Feslikan Yaylasından Afşar Belediyesinin sefer 1252 tarihli şeri ilamla söz konusu yeri de içerisine alan Barcın Yaylasından Bahşiş Köyünün kadimdenberi yararlandıkları; mahallen yapılan keşif ve uygulama, bilirkişi ve tanık sözleri ile de tarafların Feslikan Yaylasından yararlanmaya devam ettikleri saptanmıştır. Çekişmeli yaylaya elatmanın önlenmesi için taraf köylerin birbirleri aleyhlerine alınmış bir ilam mevcut olmadığından ortada kesin hüküm varlığından söz edilmesi mümkün olmadığına, davacı köylerin istiklaliyet iddiaları gerçekleşmemiş isede, davalı Afşar Belediyesi ile buradan müştereken yararlandıkları saptandığına göre, davacı Gercebahşiş, Karalarbahşiş ve Akcami Köylerinin Feslikan yaylasındaki müştereken yararlanma haklarına davalı Afşar Belediyesinin elatmasının önlenmesine dair hüküm kurulması gerekirken aksine bazı görüş ve düşünce ile tüm davanın reddi, isabetli bulunmamıştır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosya daki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmasından, tüm dosya içeriğinden anlaşılacağı üzere uyuşmazlık, 5.8.1985 günlü keşfi izleyen teknik bilirkişi harita ve Kadastro Mühendisi A.Sadi Arslan tarafından düzenlenen 23.8.1985 günlü haritada sarı boyalı hat-noktalarla çevrili ve aynı günlü raporda sınırları yazılı olan yayladan yararlanma hakkından ve buna elatmadan kaynaklanmaktadır.
Mahkemece, davalı Afşar Kasabası lehine kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle dava önce reddedilmiş, Özel Dairece ( Çekişmeli yaylaya elatmanın önlenmesi için taraf köylerin birbirleri aleyhlerine alınmış bir ilamı mevcut olmadığından ortada kesin hüküm varlığından söz edilmesi mümkün olmadığına ) den dikten sonra taraf köylerin müştereken yararlandıklarına işaretle davacı köylerin müştereken yararlanma hakkına davalı Afşar belediyesinin elatmasının önlenmesine dair hüküm kurulması gereğine işaretle karar bozulmuş, eski kararda direnen mahkeme ( kesin hüküm ) gerekçesini bırakmış ve Feslikan yaylasının Barçın ve Gümüldürün yaylalarından ayrı bir yayla olduğu ve davacı köylerin Feslikan Yaylasından yararlanmadıkları gerekçesine dayanmıştır. Özel Dairenin müşterek yararlanmanın kabulüne ilişkin bozma kararına karşı davacı köyler karar düzeltme yoluna başvurmamış, buna uyulmasını istemiş ve direnme kararını temyiz ederken de Özel Daire bozma kararına uyulmak gerektiğini ifade etmişlerdir.
Davacı köyleri Fi Evahiri S ( Safer ) Sene 1251, Fi Evasıtı Ra ( Rebiulevvel ) Sene 1252, tarihli Fermanlara ve 1251 tarihli Şer'i ilama; Davalı Afşar Kasabası ise Karaman Liva Bidayet Hukuk Mahkemesi’nin 6 Sefer 1334 ve Fi Kanunusani 1331 tarihli, Hadim Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 6.5.1949 gün 1947/133 E.1949/36 K.20.12.1987 gün 1971/125 E.1978/127 K.24.12.1982 gün 1980/25 E.1982/900 K. sayılı kararlarına dayanmışlardır.
Fi Evahiri Sefer 1251 Tarihli Ferman bir tahkik emri olup Anamur Kazası Naibince Ferman doğrultusunda tahkikat yapılmış ve davacıların yararlanma hakkı bulunan yaylanın sınırları saptanmış, ilama geçirilmiştir. Bu sınırlar ( Kösürelik ve Andan giden Karaçal ve İtderes ve Kızılca Kebansaray-Feslikan ve Oğlanboğulduğu ve Sancak Toprak Döktüğü ve Bozdağ ve Ekmelkabri ve Boyalıca ve Göldürgü ve Kavaklısu ve Deliktaş nam mahaller ) yapılan keşifte arazi üzerinde gösterilmiş ve adı geçen teknikbilirkişi haritasına da kırmızı kalemle işaretlenmiştir. İlamda sayılan sınırlar haritadan izlendiğinde görülmektedir ki; Kızılca Kebansaray veya Kervansaraydan sonra gelen Feslikan ve Oğlanboğulduğu sınırları itibariyle yaylanın Kuzey sınırını bu kesimde Feslikan deresi- teşkil etmektedir. Eski Alanya yolu da Feslikan deresiyle birlikte aynı sınırı oluşturmaktadır. Haritada yeri gösterilen Belpınar tepesi ilâmda sınır kabul edilmemiştir. Şu halde, Feslikan deresi sınırını bırakıp Kuzeyindeki Belpınar'a kadar olan kesimi de Şer'i ilâm kapsamında göstermenin ve bu doğrultudaki davacı köyler iddiasının hiç bir haklı nedeni bulunmamaktadır. Davacı köylerin Feslikan deresinin Kuzeyinden başlayıp Belpınar tepesine kadar uzanan kesimde kadim yararlanma hakları bulunduğuna dair kanaat verici bir delil de yoktur. Bu durum karşısında sözü edilen Feslikan deresinin Kuzeyindeki kesim için davacı köyler lehine müşterek yararlanma hakkına elatmanın önlenmesi gerektiği yolunda hüküm kurulmasına ilişkin Özel Daire bozması toplanan delillere ve dosya kapsamıa uygun düşmemektedir.
Aynı Şer'i ilamda, Kızılca Kervansaray'dan sonra haritada yeri işaretlenen Suçatından itibaren güneye doğru uzanan ve Kızılca Kuzluk deresinden sonra Kuzeye yönelen ve sarı boyalı hatla işaretlenen bir sınıra da yer verilmemiştir. Dolayısiyle, Feslikan deresinin güneyinde kalan bu kesimin ilamda belirtilen sınırlar dışında kaldığını kabule ve davalı tarafın bu doğrultudaki savunmasına itibaren de imkan yoktur. Kaldı ki, bu kesimden davacı köylerin kadim yararlanma hakkı bulunduğu ve hatta davacı köylerin ( haritasında işaretlenen ) eğrek yerleri olduğu toplanan delillerle saptanmıştır, her ne kadar davalı Afşar Kasabasının elinde davacı köy tüzel kişilikleri aleyhinde alınmış bir kararı yoksa da; 1331 yılında istihsal ettiği ilamda dahi Afşar köyünün kadim yararlanma hakkı bulunduğu ifade edilmiş, daha sonra başka köylerin Afşar köyü ile görülen davalarında hep Afşar Köyünün yararlanma hakkı dile getirilmiş ve eldeki dosya da da davalı köy tanıkları Afşar köyünün yararlanma hakkından söz ettikleri gibi davacı köyler tanığın Mehmet Turan'da Afşar köyünün büyükbaş hayvanlarının burada yayıldığını söylemiştir. Özel Daire, Feslikan deresinin Güneyinde kalan sözkonusu kesim için Afşar Kasabasının bunca delili ve bu delillerle sabit olan yararlanma keyfiyetini dikkate almış, davacı köylerin yukarıda açıklanan yararlanma haklarını da gözönünde tutarak müşterek yararlanma hakkı kabulünün uyuşmazlığın çözümünde doğru bir yol olacağı ve tüm dosya içeriğine uygun düşeceği sonucuna varmış olup, Hukuk Genel Kurulunca da bu çözüm şekli benimsenmiş yerinde görülmüştür.
O halde; teknik bilirkişi haritasında sarı boya ile çevrili çekişmeli yaylanın Feslikan deresinin Kuzeyinde kalan kesimi için davacıların isteminin reddi, güneyinde kalan kesimi için müşterek yararlanmanın kabulü ile davacı köylerin iştirak paylarına davalı Afşar Kasabasının elatmasının önlenmesine dair bir hüküm kurulmak üzere direnme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle direnme kararının ( BOZULMASINA ), peşin alınan temyiz harcının isteği halinde yatırana iadesine, oyçokluğuyla karar verildi.