 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 2004/6-22
K: 2004/35
T: 17.2.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Hırsızlık malını bilerek satın almak suçundan sanık Şahin'in beraetine ilişkin Pendik Sulh Ceza Mahkemesince verilen 20.6.2001 gün ve 27/1336 sayılı hüküm Üst C.Savcısının temyizi üzerine; dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 14.10.2003 gün ve 17412-6857 sayı ile onanmıştır.
Yargıtay C.Başsavcılığınca 23.1.2004 gün ve 147437 sayı ile; "Ceza Kanununun Mevkii Mer'iyete Vaz'ına Mütealik 825 nolu Kanunun 29. maddesi uyarınca TCK.nun 512. maddesince münferiden açılan kamu davasına bakma görevinin Asliye Ceza Mahkemesine ait olduğu, Yüksek Yargıtay 6. Ceza Dairesi ile 11. Ceza Dairesinin yerleşik uygulamalarının da bu yönde olduğu, görevsiz alt dereceli Sulh Ceza Mahkemesinde açılan kamu davasında yargılamaya devamla hüküm tesis edilmesinin yasaya aykırı bulunduğu" gerekçeleriyle itiraz yasayoluna başvurularak, Özel Daire onama kararının kaldırılıp, Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi istenilmiştir.
Dosya 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İnceleme konusu olayda;
6.1.1983 doğumlu olup, isnat edilen suçun işlendiği iddia edilen Ocak 2000 tarihinde 15-18 yaş grubu içinde bulunan sanık Şahin'ın hırsızlık malını bilerek satın almak suçundan TCY.nın 512, 55/3 ve 522. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Sulh Ceza Mahkemesine açılan kamu davasında mahkemece kanıt yetersizliğinden sanığın beraetine karar verilmiş, Üst C.Savcısı tarafından temyiz edilen bu hüküm Özel Dairece onanmış, Yargıtay C.Başsavcılığınca, Asliye Ceza Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle itiraz yasayoluna başvurularak, Yerel Mahkeme hükmünün mahkemenin görevsizliği nedeniyle bozulmasına karar verilmesi isteminde bulunulmuştur.
Görüldüğü gibi, Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık somut olayda, Asliye Ceza Mahkemesinin mi, yoksa Sulh Ceza Mahkemesinin mi, görevli olduğu noktasında toplanmaktadır.
11 Nisan 1329 sayılı Sulh Hakimleri Hakkında Kanunu Muvakkat'ın, 8. maddesinde değişiklik yapan, 825 sayılı Ceza Kanununun Mevkii Mer'iyete Vaz'ına Müteallik Kanun'un 29. maddesinde; "... rüyetine selahiyattar bulunduğu sirkat faslına maksuren 512 nci maddesinde ... yazılı cürümlere müteallik" davalara Sulh hakimleri tarafından bakılacağı belirtilmiş, Yerleşik yargısal kararlarda da, örneğin Yargıtay 6. CD.nin 17.12.1996 gün ve 13289/13232, 22.10.2002 gün ve 9391/12080, 13.5.2002 gün ve 3295/6168, 11. CD.nin 9.12.2003 gün ve 11466/8977 sayılı kararlarında olduğu gibi, TCY.nın 512.maddesine aykırı davranmaktan dolayı bağımsız olarak açılan davalarda Asliye Ceza Mahkemelerinin görevli olduğu kabul edilmiştir.
CYUY.nın 308. maddesinin 4. bendinde, "Mahkemenin kanuna muhalif olarak davaya bakmağa kendini görevli veya yetkili görmesi," hali yasaya mutlak aykırılık nedenleri arasında sayılmıştır. Davaya bakma görevi yüksek dereceli Asliye Ceza Mahkemesine ait olduğu halde, alt dereceli Sulh Ceza Mahkemesince yargılama yapılarak hüküm tesisi yasaya mutlak aykırılık oluşturduğundan, Yargıtay C.Başsavcılığının bu yöne ilişkin itirazı yerindedir.
Diğer yönden, 15 yaşını bitirmeyen küçükler tarafından işlenen ve genel mahkemelerin görevine giren suçlarla ilgili davaların çocuk mahkemelerinde görüleceğine ilişkin 2253 sayılı Yasanın 6. maddesinde, 4963 sayılı Yasanın 8. maddesi ile yapılan değişiklikle, maddede yer alan "15" ibaresi "onsekiz" olarak değiştirilmiş, yine aynı Yasanın 35. maddesi ile maddenin son fıkrası yürürlükten kaldırılmış, çocuk mahkemelerinde yargılanma yaşı 15'den 18'e çıkarılmış, bu şekilde çocuk mahkemelerinin kurulmuş bulunduğu yerler ve yargı çevrelerinde, genel mahkemelerin görev alanına giren suçları işleyen 15-18 yaş grubundaki kişilerin de çocuk mahkemelerinde yargılanacakları esası getirilmiştir.
13.1.2004 gün ve 25345 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 7.1.2004 gün ve 5036 sayılı Yasanın 1. maddesi ile 2253 sayılı Yasanın 1. maddesinin 1. fıkrasındaki "büyükşehir belediyeleri hudutları içinde kalan ilçeler hariç," ibaresi madde metninden çıkarılmış, 2. maddesi ile de, 7. madde " Çocuk mahkemelerinin yargı çevresi kurulduğu il ve ilçenin mülki sınırlarıyla belirlenir. Ancak yargı çevresi ihtiyaca göre, Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca değiştirilebilir." şeklinde değiştirilmiş, ancak 2253 sayılı Yasanın 41. maddesindeki, "Bu kanundaki küçük deyimi suçu işlediği tarihte henüz 15 yaşını bitirmemiş kimseleri kapsar." hükmü ile, diğer maddelerinde herhangi bir değişiklik yapılmamak suretiyle, bu gruptaki kişiler hakkında yalnızca görevli mahkemenin değiştirilmesi ile yetinilmiştir.
Bu itibarla, itirazın kabulüyle somut olayda sanık 6.1.1983 d.lu olup suç tarihinde 18 yaşından küçük bulunduğundan, 2253 sayılı Yasada 4963 ve 5036 sayılı Yasa ile yapılan değişikliklerle de davaya bakmakla Çocuk Mahkemeleri görevlendirilmiş olduğundan mahkemece bu Yasal düzenlemeler ışığında görevsizlik kararı verilerek, dosyanın görevli çocuk mahkemesine gönderilmesi için Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE, 6.Ceza Dairesinin 14.10.2003 gün ve 17412-6857 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA, Yerel Mahkeme hükmünün, mahkemenin görevsizliği nedeniyle bozulmasına, dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine 17.02.2004 günü oybirliğiyle karar verildi.