Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 2006/4-112
K: 2006/112
T: 11.04.2006
  • SANIĞIN SON SÖZ HAKKI
  • DİRENME KARARI
  • YETERSİZ GEREKÇE

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


İçtihat Özeti : Yasal yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada da keyfiliğe yol açar. Bir karar bozulmakla tamamen ortadan kalkacağından, Yerel Mahkemece yeniden hüküm kurulması ve gerekçenin gösterilmesi zorunludur. Önceki hükümde direnilirken, direnme nedenlerinin kararda gösterilmesi, bozma kararına niçin uyulmadığının denetlenebilir düzeyde açıklanması gerekir.
Direnme hükmü verilen oturumda, bozma kararına karsı diyecekleri sorulan sanığa, C. Savcısının görüşünden sonra son söz hakkı verilmelidir.
(5271 s. CMKm. 34, 216)
(1412 s. CMUK m. 32, 251, 260, 261, 268, 308)
Sanığın etkili eylem suçundan beraatına ilişkin Karşıyaka 4. Asliye Ceza Mahkemesince 30.05.2002 gün ve 6-417 sayı ile verilen kararın, o yer C.savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 15.03.2004 gün ve 4031-3077 sayı ile;
"Yakınanın aşamalarda değişmeyen tutarlı yakınması ile aynı doğrultudaki tanık Güllü'nün anlatımı, ilgili rapor ve 06.12.2001 tarihli tanıma tutanağı yöntemince irdelenip reddedilmeden, iddia dışında başkaca kanıt bulunmadığından söz edilerek yasal olmayan yetersiz gerekçeyle beraat kararı verilmesi" isabetsizliğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 29.12.2004 yun ve 383-850 sayı ile, "Mahkememizce verilen 30.05.2002 gün ve 2002/6-417 E-K sayılı beraat kararında yazılı gerekçe dosya kapsamına ve olaya uygun düşmüş olup Yargıtay 4. Ceza Dairesinin anılan bozması dosya kapsamı karşısında usul ve yasaya uygun bulunmadığından" gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de o yer C.Savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma" istekli 16.09,2005 gün ve 26162 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay 3. Ceza Dairesine ve Özel Dairece 1. Başkanlığa gönderilmekle. Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup, düşünüldü;
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, somut olayda sanığa yüklenen etkili eylem suçunun sübuta erip ermediğine ilişkindir.
Ancak, dosyanın incelenmesinde;
1- Yerel Mahkemece, direnme hükmünün verildiği 29.12.2004 tarihli oturumda, sanıktan bozma kararına karşı diyecekleri sorulduktan sonra, C.Savcısından da görüşünün sorulduğu ve en son söz sanığa verilmeyerek, başkaca bir işlem yapılmadan yargılamaya son verildiği görülmektedir.
CYUY.nın 251. maddesi uyarınca "....en son söz sanığındır." Maddenin son fıkrasında ise, "sanık namına müdafii tarafından müdafaada bulunulsa dahi müdafaaya ilave edecek bir şeyi olup olmadığı sanığa sorulur." hükmü yer almaktadır. Bu hüküm gereğince katılmış olduğu takdirde duruşma mutlaka son söz sanığa verilerek bitecektir. Direnme hükmünün verilmesinden sonra 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasasının 216/3. maddesinde de hükümden önce son sözün sanığa verileceği kuralı getirilmiştir. Ceza Genel Kurulunun yerleşik kararlarında da vurgulandığı üzere, savunma hakkı ile yakından ilgili bulunan bu usul kuralı buyurucu nitelikte olup uyulmaması yasaya mutlak aykırılık oluşturmaktadır. Ceza yargılamasında sanığın en önemli hakkı savunma hakkı olup, bu hak hiç bir şekilde kısıtlanamaz.
İlk defa hüküm kurulurken "son sözün sanığa verilmesi" kuralı, bozmadan sonra başlayan yargılamada da kamu davasının kesintisizlik ve süreklilik ilkesinin doğal sonucu olarak aynen geçerlidir. Çünkü, dava sonuçlanmamış yargılama devam etmektedir. Bu nedenle, "en son söz"ün sanığa verilmemesi CYUY.nın 251. maddesine aykırıdır.
2- Yerel mahkemece direnme kararı verilirken, dosyadaki kanıtların tartışması yapılmadığı gibi, direnme nedenleri de açıklanmadan, bozulmakla ortadan kalkan önceki hükmün gerekçesine atıf yapılarak doğru olduğunun belirtilmesiyle yetinilmiştir.
Anayasanın 141 ve CYUY.nın 32. maddeleri gereğince mahkeme kararlarının gerekçeli olması zorunludur. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasasının 34. maddesinde de aynı nitelikte bir kural getirilmiştir. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada da keyfiliğe yol açar. Ceza Genel Kurulunun yerleşmiş uygulamalarına göre de, bir karar bozulmakla tamamen ortadan kalkacağından. Yerel Mahkemece CYUY.nın 260, 261, 268 ve 308. maddeleri uyarınca yeniden hüküm kurulması ve gerekçenin gösterilmesi zorunludur.
Ancak, Yerel Mahkemece önceki hükümde direnilirken bu ilkeler doğrultusunda işlem yapılmamış olup, kanıtların tartışılmaması, bozulmakla tamamen ortadan kalkan eski hükümde direnilmesine karar verildikten sonra, direnme nedenlerinin kararda gösterilmemesi, bozma kararına niçin uyulmadığının denetlenebilir düzeyde açıklanmaması yasaya aykırıdır.
Bu itibarla diğer yönleri incelenmeyen direnme hükmünün öncelikle saptanan bu iki usuli yanılgı nedeniyle bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;
  1. Yerel Mahkeme direnme hükmünün diğer yönleri incelenmeksizin öncelikle saptanan usuli yanılgılar nedeniyle (BOZULMASINA),
  2. Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 11.04.2006 tarihinde sonuçta tebliğnamedeki isteme uygun olarak oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Tapu babamın adına, kira sözleşmesi benim adıma. Kiracı tahliye hk.? 
  • 01.08.2025 20:09
  • [Ticari krediler] see this here sky kingdom aviation 
  • 01.08.2025 19:42
  • [Kredi notu] check it out sky kingdom aviation 
  • 01.08.2025 19:36
  • you could try here sky kingdom aviation 
  • 01.08.2025 19:20
  • [Bankalar hukuku] read this article sky kingdom aviation 
  • 01.08.2025 19:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini