 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 2005/10-84
K: 2005/90
T: 5.7.2005
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK
UZLAŞMA
İçtihat Özeti: 5767 sayılı Karşılıksız Çek Hamillerinin Korunması Hakkındaki Yasada da uzlaşma sonucu doğurabilecek hükümlerine yer verilmiş olduğundan ve bu hükümler 5237 sayılı TCY.nın 1. Kitabında yer alan düzenlemelere aykırılık oluşturduğundan, 5252 sayılı Yasanın geçici 1. maddesi hükmü uyarınca karşılıksız çek keşide etmek suçlarından TCY.nın ve CYY.nın uzlaşma ile ilgili hükümlerinin uygulanmasına olanak bulunmamaktadır .
(3167 s. Çek K. m. 16)
(5271 s. CMK. m. 253)
(5252 s. TCKYK. Geçici m. 1)
Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanığın, 3167 sayılı Yasanın 16/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 1 yıl süre ile bankalarda çek hesabı açmak ve çek keşide etmekten yasaklanmasına ilişkin, (istanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi)nce verilen 15.5.2001 gün ve 989-2233 sayılı hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 24.3.2003 gün ve 8340-3287 sayı ile;
"8.3.2003 tarih 25042 sayılı resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerini Korunması Hakkında Yasada Değişiklik yapılmasına ilişkin 4814 sayılı Yasanın Geçici 1 ve 2. maddeleri ile TCY.nın 2/2. maddesi hükmü nazara alınarak uygulama yapılmasında yasal zorunluluk bulunması" gerekçesiyle bozulmuş,
Bozmaya uyan Yerel Mahkemece 16.10.2003 gün ve 348-713 sayı ile; 4814 sayılı Yasayla değişik 3167 sayılı Yasanın 16. maddesi uyarınca sanığın çek tutarı olan, 316.000.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına, 1 yıl süre ile çek keşide etmekten ve bankalarda çek hesabı açmaktan yasaklanmasına karar verilmiş,
Sanık müdafi tarafından temyiz edilen bu hüküm, dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 10.6.2005 gün ve 1236-5918 sayı ile onanmıştır.
Yargıtay C.Başsavcılığınca 17.6.2005 gün ve 26558 sayı ile, "1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Yasası'nın 73. maddesi, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı bulunan suçlarda yeni bir kurum olarak getirdiği uzlaşma yöntemini öncelikle uygulanmasını zorunlu olarak öngörmüş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası'nın 253 ve 254. maddelerinde ise uzlaşma usulü düzenlenmiştir.
Karşılıksız çek keşide etmek suçu şikayete bağlı suçlardandır. Gerek yeni maddi ceza, gerek ceza usulü yasalarımız şikayete bağlı suçlarda uzlaşma hükümlerine tabi olmama yönünde istisna kabul etmemiştir. Uzlaşma şikayete bağlı tüm suçlarda uygulama alanı bulacaktır.
Buna göre şikayet vaki olduğunda CYY'nın 253. maddesindeki usul gereği olarak uzlaşma süreci başlatılacaktır. Bu süreçte yasal otorite yönetiminde çek bedelinin veya karşılıksız kalan kısmının önemli bir miktarının ödenmesinin fail tarafından kabul edilmesi ve buna şikayetçinin rıza göstermesi ve sonucunda da tarafların uzlaşıp failin uzlaşılan miktarı ve masrafları ödemesi soruşturmayı ve kovuşturmayı sona erdirecektir. Bu, sanığa yeni ceza yasasının tanıdığı yeni bir imkandır. Zararın uzlaşılan miktarının ve giderlerinin ödenmesi şikayetten vazgeçme yanında ayrı bir takipsizlik veya davanın düşme nedenidir. Hiçbir zaman soruşturma ve kovuşturmada şikayetten vazgeçme hakkı ıı kısıtlayan bir durum yaratmamaktadır. Uzlaşma olmadığı takdirde sonraki her evrede şikayetçi vazgeçme hakkını kullanabilecektir. Yine fail çek tutarının tamamını veya karşılıksız kalan kısmını evrelerine göre değişen tazminat ve gecikme faizini ödemesi halinde ceza davası düşecek veya tüm sonuçlarıyla ortadan kalkacaktır. Görülmektedir ki uzlaşma hükümleri, 3167 sayılı Yasa'nın "hükmün kesinleşmesinden sonra şikayetten vazgeçildiğinde de hüküm bütün cezai sonuçlarıyla ortadan kalkar" şeklinde 16/b maddesinin 3. fıkrası ve "Davanın açılmasına engel olan da
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA. temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 18.4.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.3.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.