Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 2003/9-297
K: 2003/301
T: 30.12.2003

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


(2908 s.k.m. 74/2, 86,4854 s.k.m. 1/A, C.M.U.K.m.343)
Manisa Sulh Ceza Mahkemesince 31.03.2003 gün ve 2012-300 sayı ile Dernekler Yasasına aykırı davramnak suçundan sanıklar Gürsel Kılıç, Ferhat Şeker, Levent Deniz ve Bülent Hasgönüllü haklarında ceza kararnamesi düzenlemnesine ve 2908 sayılı Yasanın 86, TCYnın 119. maddeleri uyannca 327.156.000 lira ağır para cezasıyla, sanık Murat Benzer'in ise 2908 sayılı Yasanın 86, TCYnın 119 ve 8111-3. maddeleri uyannca 330.806.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmalanna karar verilmiştir.
Adalet Bakanlığının 25.09.2003 tarih ve 43909 sayı ile yazılı emirle bozma talebi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesince 03.11.2003 gün ve 2074-1958 sayı ile;
"2908 sayılı Kanuna aykırı eylemlerin, anılan Kanunun hükümlerine tabi olduğu ve ceza kararnamesi ile sonuçlandırılmasının mümkün bulunmadığı gözetilrneden., yazılı şe kilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, CMUK.nun 343. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığının 25.9.2003 gün ve 43909 sayılı yazılıemrine atfen, Yargıtay C.Başsavcılığının 8.10.2003 gün ve YE. 165605 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılmakla incelendi.
Yazılı emre atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden Manisa Sulh Ceza Mahkemesinin 31.3.2003 tarih ve 2002/2012 E- 2003/300 sayılı kararının a1eyhe sonuç doğunnamak koşuluylı CMUK.nun 343. maddesi uyarınca bozulmasına, 6.5.2003 tarihli Resmi Gazetede yayım lanarak yürürlüğe giren 4854 sayılı Bazı Kanunlardaki Cezaların İdari Para Cezasına Dö nüştürülmesine Dair Kanunun 1. maddesinin A-33 bendi ile 2908 sayılı Yasanın 86. maddesinde yapılan değişiklik ve anılan Yasanın 1. maddesinin 2. fıkrası ve geçici 1. maddesi hükmü uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına" karar verilmiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı ise 10.12.2003 gün ve 165605 sayı ile;
"Yazılı Emir ile Bozma" kurumunun çerçevesi CMUY.nın 343. maddesinde çizilmiştir. CMUY.nın 343. maddesi, yazılı emirle bozma talebinin kabulü halinde veriler bozma kararının etkileri bakımından bozmanın, ilgililerin lehine olup olmamasını göz önüne alarak bir ayırıma gitmiş bulunmaktadır. Buna göre;
Davanın esasını kapsayacak şekilde verilen bozma kararı, şayet ilgililerin aleyhim ise, bu bozma aleyhe etki etmez. Örneğin, bozma sonucunda daha ağır bir cezanın verilmesi gerektiği ortaya çıkacak olur ki, bu durum hükümlünün aleyhine olarak, onun durumum: ağırlaştıramaz. Eğer daha hafif ceza verilmesi gerekiyorsa bu cezanın kararda gösterilme.siyle yetinilecektir.
Yukarıda açıklandığı üzere, Yasa, Yargıtayın verdiği yazılı emirle bozmanın ilgililerin lehine olması halinde, duruma göre, önceki cezanın çektirilmemesi, hükmün kaldırılması veya daha az ceza verilmesi yolunda karar vennesini (kararı yazmasını) zorunlu kılmaktadır. Bunun nedeni, davanın esasını çözmeyen kararlar ayrık olmak üzere, bozma kararı kendisinden gönderilen ilk derece mahkemesinin yeni bir karar almasına veya herhangi bir işlem yapmasına gerek bırakmamaktır.
Sonuç olarak, gerek öğretide gerekse uygulamada kabul edildiği gibi, davanın esasına ilişkin verilen ve kesinleşmiş kararların CMUY.nın 343. maddesi uyarınca bozulmasından sonra dosyanın, gerek yargı makamlarında ve gerekse idare tarafından yeniden ele alınarak esasa ilişkin bir karar venneleri olanağı yoktur.
Bu ilke somut olaya uygulandığında, Manisa Sulh Ceza Mahkemesinin 31.3.2003 gün ve 2002/2012-2003/300 sayılı kararı davanın esasını halleden kararlardandır. Bu kararın bozulmasına ve cezanın çektirilmemesine karar verilmesi yerindedir ve yeterlidir. Yukarıda belirtildiği gibi, esasa ilişkin kararın yazılı emir ihbarı üzerine bozulmasından sonra idarenin işi ele alarak yeniden esasa ilişkin bir karar venne olanağı bulunmadığından, "6.5.2003 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4854 sayılı Bazı Kanunlardaki Cezaların İdari Para Çezasına Dönüştürülmesine Dair Kanunun 1.maddesinin A-33 bendi ile 2908 sayılı Yasanın 86. maddesinde yapılan değişiklik ve anılan Yasanın 1. maddesinin 2. fıkrası ve geçici 1. maddesi hükmü uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde
yapılmasına" cümlesinin kararda yer almaması gerekirdi. Aksi halde, CMUY.nın 343. maddesi son fıkrası koşulları gerçekleşmemiş bulunmasına karşın, dosyanın idare tarafından yeniden ele alınarak hükümlü hakkında idari para cezası verilmesi sonucunu ortaya çı
karacağından, hükümlü aleyhine böylesine bir uygulamanın anılan maddenin söylemine ve amacına ters düşeceği açıktır." görüşüyle itiraz yoluna başvurarak Özel Daire kararından "6.5.2003 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4854 sayılı Bazı Kanunlardaki Cezaların İdari Para Cezasına Dönüştürülmesine Dair Kanunun 1. maddesinin A-33 bendi ile 2908 sayılı Yasanın 86. maddesinde yapılan değişiklik ve anılan Yasanın 1. maddesinin 2. fıkrası ve geçici 1. maddesi hükmü uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına" ibaresinin çıkartılmasına ve "cezanın çektirilmemesine" cümlesinin eklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Manisa'yı Sevenler Derneği başkan ve yönetim kurulu üyeleri olan sanıkların, dernek denetim komisyonu üyelerince düzenlenen denetleme raporuna göre, Dernekler Yasasının 16, 27 ve 62. maddeleri ile Demek Gelirlerinin Toplanmasında Kullanılan AlındıBelgeleri Hakkında Yönetmelik hükümlerine aykırı davrandıkları, sanıklara ön ödeme ihtaratı yapıldığı ancak yasal sürede ödernede bulunmadıkları iddiasıyla açılan kamu davasında, Manisa Sulh Ceza Mahkemesince sanıkların eylemi sabit görülerek evrak üzerinde
yapılan inceleme sonucunda ceza kararnamesi düzenlenmesine ve sanıkların cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
Somut olayda Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık; yazılı emirle bozma isteminin kabulü ile bozma kararı verilmesi halinde cezanın çektirilmemesine de karar verilmesinin gerekip gerekmediğinin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
"Yazılı emir", Yargıtay denetiminden geçmeden kesinleşen kararların, Yargıtayca denetlenmesini sağlayan olağanüstü bir yasa yoludur.Bu olağanüstü yola başvurulması sonucunda dosyayı inceleyen Yargıtay Özel Dairesi, yasaya aykırılık durumunu saptaması
halinde hükmü bozmakla birlikte, CYUY.nın 343. madesi uyarınca, bozma nedenleri cezanın tamamen kaldınlmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına ve ayrıca cezanın çektirilmemesine; bozma nedenleri daha hafif bir ceza verilmesini gerektiriyorsa bu cezanın ne olduğuna da karar verecektir.
Yazılı emirle bozma kararının davanın esasına ilişkin kararlara ilişkin olması halinde kuralolarak yargılamanın tekrarlanması olanaksızdır. Ancak, CYUY.nın 343. maddesinin son fıkrasında bozma kararının, davanın esasını halletmeyen bir mahkeme kararı ile ilgili olması halinde yargılamanın tekrarlanacağı hükme bağlanarak bu hal ayrık tutulmuştur.
3.6.1936 gün ve 129-11 sayılı İçtihadı Birleştirme kararında ise "mahkumiyet ve beraat kararı ile zamanaşımı, af ve davadan vazgeçme gibi düşme sebeplerine dayanılarak verilen kararların davanın esasını halleden kararlardan olduğu belirtilmiştir.
Bu İçtihadı Birleştirme kararından da anlaşılacağı üzere davanın esasını halleden ve temyiz edilmeksizin kesinleşen bir karar, kanun yararına bozma isteminin kabulü sonucunda bozulduğunda, tekrar yargılama olanağı bulunmadığından bozma nedeni cezanın
tamamen kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın çektirilmemesine de karar verilecek, cezanın tamamen çektirilmemesini gerektirmeyip daha hafif bir cezanın uygulanmasını gerektirdiği takdirde ise uygulanacak ceza kararda gösterilecektir.
2908 sayılı Dernekler Yasasının 7412. maddesi uyarınca, bu yasada düzenlenen suçlarda 3005 sayılı Yasa gereğince yargılama yapılacağı, bu nedenle de duruşma açılarak yargılamanın sürdürülmesi gerektiği açıktır. Yerel Mahkemece ceza kararnamesi düzen
lenmesi olanaksız olup, yargılama kurallarına uygun olmaması nedeniyle yasaya açık ay kırılık oluşturmaktadır. Özel Dairece, Yerel Mahkeme kararının bozulması yerinde olup, bu bozma kararı sanıklara ceza verilmemesini gerektirecek nitelikte de değildir.
Öte yandan, 06.05.2003 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4854 sayılı Yasanın 1/A maddesinin 33. bendi ile sanıklar hakkında cezanın belirlenmesinde uygulanan 2908 sayılı Yasanın 86. maddesindeki yaptırım, idari para cezasına dönüştürülmüştür. 4854 sayılı Yasada yer alan geçici madde 1 ise; "Yürürlüğe girdiği tarihten önce bu Kanun kapsamına giren suçlar nedeniyle;
a) ...
b) ...
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında bulunan işlerde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, Yargıtayın ilgili dairesinde bulunan işlerde ise ilgili dairece, bu Kanuna göre işlem yapılmak üzere gelişlerindeki usule uygun olarak dava dosyası hükmü veren mahkemeye gönderilir." hükmünü taşımaktadır.
Bu yasal düzenleme karşısında, sanıkların eylemleri ile ilgili olarak artık adliye mahkemelerinin görevi kalmamıştır. 4854 sayılı Yasanın geçici 1. maddesi, Yargıtaya da bu konuda görev yüklemekte olup, buyurucu bir hüküm taşımaktadır. Buna göre ilgili Daire, dava dosyasımn gelişindeki usule uygun olarak hükmü veren mahkemeye gönderilmesine karar verecektir.
Özel Dairece, Yerel Mahkeme kararı bozulmakla birlikte, açıklanan yasal yeni düzenlemeye göre bir karar verilmek üzere dosyanın yerine gönderilmesine karar verilmesi yerindedir. Bu itibarla Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan bir Kurul Üyesi ise, "Yargıtay C.Başsavcılığı itirazı haklı nedenlere dayandığından kabulüne karar verilmelidir." görüşüyle karşı oy kullanmıştır.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, Yargıtay C.Başsavcılığının itirazının REDDİNE, dosyamn yerine gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 30.12.2003 günü oy çokluğu ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini