 |
T.C
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
E: 2003/7.HD-22
K: 2003/11
T: 04.03.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ŞİRKETİN İFLASINI İSTEMEMEK SUÇU
- ZAMANAŞIMI SÜRESİ
İçtihat Özeti: Şirketin iflasını istememek suçu İİY'nın 345/a maddesinde düzenlenmiş olup, maddede yazılı cezanın üst sınırına göre TCY'nın 102/5. maddesi uyarınca iki yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabidir. Aynı Yasanın 104/2. maddesinde ise zamanaşımını kesici işlemlerin 102. maddede belirtilen asli zamanaşımı süresini yarıdan fazla uza-tamayacağı belirtilmiştir.
2004 s. IIK/179,345
765 s. TCK/102
Şirketin iflasını istememek suçundan sanıklar İ.F.Ö. ve İ.G.Ö.'ın İİY'nın 3345/a maddesi uyarınca 10 gün hafif hapis cezasıyla cezalandırılmalarına ilişkin izmir 2. icra Ceza Mahkemesince 22.08.2000 gün ve 6624-4223 sayı ile verilen kararın sanıklar tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Hukuk Dairesince 03.05.2001 gün ve 2662-2365 sayı ile;
"İİK.nun 345/a maddesi ve aynı Kanunun 179. maddesi delaletiyle borçlu şirketin mevcudunun borçlarını karşılayacak durumda olup olmadığı konusunda şirketin yasal defterleri üzerin-de bilirkişi incelemesi yaptırılmalı ve bu arada suç tarihi de belirlenmelidir. Bu hususlar gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi" isabetsizliğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 20.03.2002 gün ve 7877-1847 sayı ile; "Borçlu hakkında borç ödemeden azil belgesi düzenlenmesi tek başına, şirketin mevcudunun borçlarını karşılamadığını gösteren kesin delil niteliğindedir. Borçlu şirket yetkilisi olan sanıkların, şirketin borcu karşılayacak menkul ve gayrımenkulleri ya da alacakları olduğunu iddia etmeleri halinde bu konuda icra dosyasına bilgi vermeleri gerekir.
Sanıklar bu yönde herhangi bir savunmada bulunmadıkları gibi bilakis temyiz dilekçelerinde şirketin faaliyetinin tamamen durduğunu, ticaretin terk edildiğini, bu durumu ilgili vergi dairelerine bildirdiklerini, Maliye Bakanlığının genelgesi gereğince yaptıkları işlemin iflas niteliğini kapsadığını belirterek şirketin mevcudunun borçlarının karşılamadığını kendileri de ikrar etmişlerdir. Anılan bu deliller ve beyanlar karşısında ayrıca bilirkişi incelemesi yaptırılması gereksizdir." gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu kararın da sanıklar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C. Başsavcılığının "bozma" istekli 09.01.2003 günlü tebliğnamesi ile Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanıklara yüklenen şirketin iflasını istememek suçu İİY'nın 345/a maddesinde düzenlenmiş olup, maddede yazılı cezanın üst sınırına göre TCY'nın 102/5. maddesi uyarınca iki yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabidir. Aynı Yasanın 104/2. maddesinde ise zamanaşımını kesici işlemlerin 102. maddede belirtilen asli zamanaşımı süresini yarıdan fazla uzatamayacağı belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı banka vekili tarafından 06.12.1999 tarihli dilekçe ile sanıkların İİY.nın 345/a maddesi uyarınca cezalandırılmaları istemiyle dava açılmıştır. Gerek Yerel Mahkemece suç tarihi olarak kabul edilen 15.06.1999 günü gerekse, dava tarihi olan 06.12.1999 günü nazara alındığında, inceleme tarihinde TCY.nın 102/5 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresi dolmuştur.
Bu itibarla gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına, CYUY.nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak davanın zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkeme hükmünün BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden CYUY'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki davanın, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle TCY'nın 102/5 ve 104/2. maddeleri uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA, 04.03.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.