 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 2003/7-155
K: 2003/171
T: 27.5.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
4389/m.22
5680/m.35,36,40,41
Bankalar Kanununa muhalefet suçundan sanıklar A.D., D.A. ve O.D.T.'ın beraatlerine, sanık İ.Y. hakkında açılan kamu davasının 4304 sayılı Yasanın 1/son maddesi uyarınca ertelenmesine ilişkin Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 30.6.1999 gün ve 381-624 sayılı hüküm C. Savcısı tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 3.5.2001 gün ve 1925-7878 sayı ile;
"3182 sayılı Bankalar Yasasının 87/4. maddesi uyarınca bu kanuna muhalefet suçlarının yargılamasının 3005 sayılı Kanun hükümlerine tabi olduğu gözetilmeksizin 5680 sayılı Kanuna muhalefet suçundan açılan dava ile birlikte görülüp sonuçlandırılması" isabetsizliğinden sair yönleri incelenmeksizin bozulmuştur.
Yerel Mahkeme 4.12.2001 gün ve 747-1166 sayı ile; 3182 sayılı Bankalar Yasasının 87/4. maddesi ve 4369 sayılı Bankalar Yasasının 24/4. maddesi gereğince bu yasaya muhalefet suçlarının yargılanması 3005 sayılı Yasa hükümlerine tabidir. 5680 sayılı Yasaya muhalefet suçlan da aynı Yasanın 39/1. maddesi gereğince acele işlerden sayılmaktadır. Her iki Yasa kapsamına giren suçlar acele işlerden sayıldığından, yargılama 3005 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılmalıdır" gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay C. Başsavcılığının "bozma" istekli 2.5.2003 günlü tebliğnamesi ile Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR :
Katılan bankanın bazı işlemleri ile kredi uygulamalarını konu alan ve C. Gazetesinin 14 ila 21 Ekim 1996 ve 22 Kasım 1996 tarihli nüshalarında seri olarak yayınlanan haberlerin asılsız olduğu, yayınların bankanın itibarını kırdığı, şöhretine, servetine zarar verdiği iddia edilip, haberleri kaleme alan muhabir sanık A.D.A. ile gazetenin sorumlu müdürleri olan diğer sanıklar İ.Y. ve O.D.T.'ın yargılamalarının 3005 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılarak 3182 sayılı Bankalar Yasasının 84/2 ve TCY'nın 80. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları, sorumlu müdür olan sanıklar hakkında aynca 5680 sayılı Yasanın 16/1. maddesinin uygulanması istemi ile kamu davası açılmıştır.
Yerel Mahkeme, 3005 sayılı Yasa uyarınca yargılama yaparak sanık A.D.A. ile sanık O.D.T.'ın atılı suçlardan beraatine, sanık İ.Y. hakkındaki kamu davasının 4304 sayılı Yasanın 1/son maddesi uyarınca ertelenmesine karar vermiştir.
Katılan vekili tarafından temyiz edilen hüküm Özel Dairece; Bankalar Kanununa muhalefet suçlarının yargılamasının 3005 sayılı Yasa hükümlerine tabi bulunduğu, 5680 sayılı Yasaya muhalefet suçundan açılan dava ile birlikte görülüp sonuçlandırılamayacağı gerekçesiyle bozulmuş, Yerel Mahkeme yargılamanın 3005 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılması gerektiğini belirterek önceki hükümde direnmiştir.
Görüldüğü üzere Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık; sanıklar hakkında, birisi Bankalar Yasasına muhalefet, diğeri ise 5680 sayılı Basın Yasasına muhalefet suçuna ilişkin olmak üzere, birlikte yargılamaya engel teşkil eden farklı soruşturma usullerine tabi oldukları halde yargılaması birleştirilmiş ayrı davalar bulunup bulunmadığı ve yargılamanın 3005 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp yapılamayacağına ilişkindir.
Sanıklara yüklenen suçlar, katılan bankanın itibarını kırabilecek ya da şöhretine ya da servetine zarar verebilecek bir hususta Basın Yasasında yazılı araçlardan biri kullanılarak asılsız haber yaymaktır. Bu eylem, yaptırımları farklı öngörülmüş olmakla birlikte, gerek suç tarihinde yürürlükte olan 3182 sayılı Bankalar Kanununun 84. maddesinde, gerekse suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 4389 sayılı Bankalar Kanunun 22. maddesinde suç olarak tanımlanmış, yine bu suçun 5680 sayılı Basın Kanununda yazılı araçlardan biri ile işlenmesi hali her iki Yasada da suçu ağırlaştırıcı neden olarak düzenlenmiş, bu suçlara ilişkin yargılamanın 3005 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılması esası kabul edilmiştir.
Basın suçları ise, 5680 sayılı Basın Yasasındaki düzenlemeye göre, bu Yasada yazılı olan suçlar ile basın yoluyla işlenen suçlardır. Yasanın 35. maddesinde, basın suçlarında dava süresi, 36 ila 40. maddelerinde "basın davalarında uygulanacak usul hükümleri", 41. maddesinde sorumlu müdürler ile mevkute sahipleri yönünden yasal tebligat adresine ilişkin hükümler düzenlenmiş, böylece bu suçların yargılamasında genel hükümlerden ayrılarak farklı ve özel bir yargılama sistemi getirilmiştir.
5680 sayılı Basın Yasasının 7.6.1956 tarih ve 6733 sayılı Yasanın 1. maddesiyle değişik 39.maddesinde; Basın Yasasına giren veya basın yoluyla işlenen suçlara ait davaların acele işlerden sayılacağı ve mahkemelerin senelik tatil günlerinde de görüleceği, 40. maddesinde ise, bu suçlara ilişkin davalara Yargıtay'da diğer işlerden önce bakılacağı hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, gazetenin sorumlu müdürleri olan iki sanık hakkında 3182 sayılı Bankalar Yasasının 84. maddesinin yanı sıra ayrıca uygulanması istenen Basın Yasasının 16. maddesi ise, basın yoluyla işlenen suçlardan dolayı sorumlu müdürler ile mevkute sahibinin ve yayınlatanın sorumluluklarını düzenlemekte ve sorumlu müdürler hakkında verilecek hürriyeti bağlayıcı cezaların para cezasına dönüştürülmesini öngörmektedir.
Anılan maddenin iddianamedeki sevkte yazılması, bu iki sanığın sorumluluğuna ve yüklenen suçlar için Bankalar Yasasına göre verilmesi istenen hürriyeti bağlayıcı cezaların para cezasına çevrilmesi gerektiğine işaret etmeye yönelik olup, sanıklar hakkında Bankalar Yasasına muhalefet suçu dışında, ayrıca Basın Yasasında düzenlenen bir suçtan dolayı da dava açıldığını göstermez. Bu nedenle somut olayda, yargılamaları ayrı sürdürülmesi gereken birden çok davadan söz etmek olanaklı değildir.
Bu itibarla, Basın Yasasındaki araçlardan birini kullanarak banka hakkında asılsız haber yayma suçunun yargılamasının 3005 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılması gerektiğine ilişen Yerel Mahkeme direnme hükmü bu yönüyle isabetli olup, hükmün sair yönlerinin incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, banka hakkında basın yoluyla asılsız haber yayma suçunun yargılamasının 3005 sayılı Yasaya göre yapılması gerektiğine ilişkin Yerel Mahkeme direnme hükmünün İSABETLİ BULUNDUĞUNA, hükmün diğer yönlerinin incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 27.5.2003 günü tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak oybirlıği ile karar verildi.