Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 2002/8-155
K: 2002/283
T: 2.7.2002

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
765/m.513/2
4616/m.1/4,1/5
 
Meraya tecavüz suçundan sanık Turgut Y.'ın TCY.nın 513/2, 522 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca 666.666 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Kangal Sulh Ceza Mahkemesince 13.5.1999 gün ve 26/50 sayı ile verilen kararın sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 15.1.2001 gün 7784/264 sayı ile,
"Sanık üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyetine, suç tarihine göre hükümden sonra yürürlüğe giren 4616 sayılı Kanunun 1. maddesinin 6. bendinde belirlenen haller bulunmadığı takdirde aynı maddenin 4. bendi gereğince davanın kesin hükme bağlanmasının ertelenmesi zorunluluğu" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar vermiştir.
Yerel Mahkeme ise 7.6.2001 gün ve 26/111 sayı ile; "Sanığın Sivas İcra Ceza Mahkemesinin 1994/368-766 sayılı kararıyla İİK.nun 337/1. maddesi gereğince 10 gün hafif hapse mahkûm olduğu, infazına 2.6.1995 tarihinde başlanarak, Kangal İcra Ceza Mahkemesinin 7.6.1995 tarih ve 1995/6 D.İş sayılı kararıyla tahliye edildiği anlaşıldığından 4616 sayılı Kanunun 1/4. maddesi gereğince davanın kesin hükme bağlanmasının ertelenemeyeceği" gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu kararın da Yerel C.Savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma" istekli 13.5.2002 günlü tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle CEZA GENEL KURULUnca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR :
Sanığın meraya tecavüz suçundan cezalandırılmasına karar verilen somut olayda Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, daha önce koşullu salıverilme hükümlerinden yararlanan sanığın "23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair" 4616 sayılı Yasa hükümlerinden yararlanıp yararlanmayacağı noktasında toplanmaktadır.
22.12.2000 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 4616 sayılı Yasanın 1 inci maddesinin 2 nci bendinde; 23 Nisan 1999 tarihine kadar işlenen suçlar nedeniyle şahsi hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûm edilenler ile aldıkları ceza herhangi bir nedenle şahsi hürriyeti bağlayıcı cezaya dönüştürülenlerin toplam hükümlülük süresinden on yıl indirileceği, hükümlülük sürelerinden on yıllık indirim yapıldıktan sonra hükümlülük süresi dolanların, iyi halli olup olmadıklarına bakılmaksızın ve istemleri olmaksızın derhal salıverilecekleri hükmü getirilmiş, 5 inci bentte 11 alt bent halinde, bu madde hükümlerinin uygulanamayacağı ayrık tutulan suçlar gösterilmiş, 6 ıncı bendinde ise, "Daha önce şartla salıverilme hükümlerinden yararlandığı halde yeniden suç işleyerek hüküm giyenler ile daha önce çıkarılmış bir aftan yararlananlar bu madde hükümlerinden yararlanamazlar." hükmüne yer verilmiştir.
Yasanın bir kısım düzenlemelerinin Anayasaya aykırı olduğunun def'i ve iptal davası yoluyla ileri sürülmesi üzerine, Anayasa Mahkemesince tüm istemler birleştirilerek yapılan inceleme sonucunda, 18.7.2001 gün ve 4/332 sayılı karar ile söz konusu yasanın 1 inci maddesinin 2 inci bendinin kısmen, 5 inci bendinin, TCY.nın 188, 191, 240, 298 ve 383 maddeleri yönünden; 4, 6, 7 ve 9 uncu bentlerindeki düzenlemelerin ise tümüyle Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline, 2, 4 ve 9 uncu bentlerdeki iptal edilen kuralların doğuracağı hukuksal boşluk kamu düzenini tehdit ve kamu yararını ihlal edici nitelikte görüldüğünden, bu kurallara ilişkin iptal hükmünün, kararın Resmi Gazetede yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiş, bu karar 28.10.2001 günlü Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Kaldı ki, CEZA GENEL KURULUnun 25.9.2001 gün ve 153/164 sayılı kararında da ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, uyuşmazlık konusu ile ilgili yasa maddesinin 6 ncı bendindeki düzenlemenin herhangi bir süre öngörülmeden iptal edilmiş olması, iptalle ilgili herhangi bir düzenleme yapılmasına gerek bulunmaması ve Anayasaya aykırılığı saptanan bu kuralın uygulanmasına devam olunmasının ileride giderilmesi olanaksız zararlara neden olacağı ve hukuk devleti ilkesine olan güveni zedeleyeceği de dikkate alınarak, iptal hükmünün herhangi bir süre ve koşul öngörülmeden iptal edilen bentler yönünden, Anayasa Mahkemesince kararın verildiği gün yürürlüğe girdiğinin kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.
Öte yandan sanığın hukuki durumunun, Anayasa Mahkemesinin bu kararıyla iptal edilen hükümlerin yerine yeni hükümler getiren ve Yerel Mahkeme direnme kararından sonra 23.5.2002 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4758 sayılı Yasa kapsamında ele alınıp belirlenmesi de gerekmektedir.
Somut olayda sanığın 25.9.1998 tarihinde işlediği iddia edilen ve Yerel Mahkemenin cezalandırma kararına konu olan suç TCY.nın 513 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında yazılı meraya tecavüz suçu olup iki yıla kadar hapis cezasını gerektirmektedir. Ayrıca, bu suç 4616 sayılı Yasanın 1 inci maddesinin 5 inci bendinde sayılan kapsam dışı suçlar arasında bulunmamaktadır.
Bu itibarla sanığa yüklenen suçun vasıf ve niteliğine, eylemin 23 Nisan 1999 tarihinden önce gerçekleştirilmiş olmasına, meraya tecavüz suçunun 4616 sayılı Yasanın 1 inci maddesinin 5 inci bendinde sayılan kapsam dışı suçlar arasında yer almamasına göre, bu Yasanın 1 inci maddesine 4758 sayılı Yasa ile eklenen 4 üncü bendi uyarınca davanın kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine yer olup olmadığının Yerel Mahkemece değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğundan hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün diğer yönleri incelenmeksizin öncelikle 4758 sayılı Yasayla değişik 4616 sayılı Yasa hükümleri uyarınca değerlendirme yapılmak üzere BOZULMASINA, dosyanın yerine gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 2.7.2002 günü sonuçta tebliğnamedeki isteme uygun olarak oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Suçlar] Dolandırıcılık mı hukuki ihtilaf mı 
  • 25.04.2024 13:09
  • [Alacak tahsil] Vekalet sözleşmesinde zamanaşımı süresi başlangıcı 
  • 23.04.2024 00:24
  • [Mirasçılık] Abilerim babamı sokağa atıyor. Dedem tapuyu abilerimin üzerine yapmış. 
  • 22.04.2024 06:30
  • [Boşanma davaları] Vasi ataması hk. 
  • 18.04.2024 09:43
  • Beraat sonrası yurtdışı çıkış yasağı kaldırma sorunu 
  • 16.04.2024 15:18


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini