Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel kurulu
E : 2002/6-289
K : 2002/415
T : 03.12.2002

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • HIRSIZLIK
  • ARAÇ HIRSIZLIĞI
  • EKSİK KALKIŞMA
765 s. TCK/61,62,493,494, 522
 
Hırsızlığa tam kalkışmak suçundan sanık H.M.'nin TCY.nın 493/1 522/1, 523/1 ve 59/2. maddeleri uyarınca 7 ay 23 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına, suçta kullandığı bıçağın zoralımına, hakkında 647 sayılı Yasa ve 6. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına ilişkin Antalya 4. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 22.8.2001 gün ve 1195/1744 sayılı hüküm, vekilinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Daire 25.10.2001 gün ve 13287/12815 sayı ile;
"l- Sanığın kastının otonun mülkiyetine yönelik olduğuna ilişkin deliller açıklanıp tartışılmadan TCK'nun 522. maddesinin pek fahiş değere ilişkin hükmünün uygulanması,
2-Sanığın kişiliğine ve sair hallerine ilişkin hususlar somut nedenler gösterilerek değerlendirilmeden yeterli olmayan gerekçe ile 647 sayılı Yasanın 4/1. maddesinin ygulanmaması" isabetsizliğindin bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise 12.12.2001 gün ve 2124/2327 sayı ile;
"Sanık olay günü gecenin ilerlemiş saatinde oto galericiliği yapan müştekinin işyerine gelerek park halinde olan araçların kapılarını açmak için çaba sarrf etmiş, önce iki aracın kapısını açmaya çalışmış, bilahare de müştekiye ait Reno marka aracın kilitli sağlam, muhkem kapısını tırnak çakısı ile açıp, doğrudan  şoför mahallinde aracın direksiyon sistemi üzerinde düz kontak yapıp çalıştırmak gayesi ile çalışmalar yapmıştır. Sanık savunmasında suçunu inkar etmiş, aracı gezip dolaştıracağına dair bir beyanda bulunmamıştır. Sanığın daha önce birlikte alkol aldığı arkadaşları tarafından olay mahalline yakın bir çevreye  bırakıldığı, müteakiben sanığın gecenin ilerlemiş saatinde müştekiye ait aracı hırsızlamaya kalkıştığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, kastının tun mülkiyetine yönelik olduğu hususunda mahkememizde kanaat oluşmuş,
Sanığın dosya kapsamından edinilen bilgiler çerçevesinde, kişiliğine, suçun ışleniş şekli ve özelliği, sanığın araç içerisine sadece yatmak için geldiğini ve yatmakta olduğunu beyan eden samimiyetten uzak ve tanık anlatımları ile çelişkili beyanları bu tür eylemlerden dolayı insanların mağduriyetleri ve sanığın kastının yoğunluğu birlikte değerlendirilerek, hakkında 647 sayılı Yasanın maddesi uygulanmamıştır." gerekçeleri ile ilk hükümde direnmiştir."
Bu hükmün de sanık vekili tarafından temyizi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma" istekli 4.11.2002 gün ve 13297 sayılı tebliğnamesi 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği görüşülüp, düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanığın hırsızlığa tam kalkışmak suçundan TCY.nın 493/1, 62, 522, 523/1 ve 59. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilen olayda, Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlıklar;
1- Hırsızlığın aracın mülkiyetine yönelik olup olmadığı,
2- 647 sayılı Yasanın 4 üncü maddesinin uygulanmamasında gösterilen gerekçenin yasal ve yeterli bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
İncelenen dosyadaki kanıtlardan,
28.8.2000 gecesi saat 00.15 sıralarında sanığın, şikayetçi B.K.'a ait galerinin önünde bulunan birkaç aracın kapısını zorladığı, açamaması üzerine yeşil renkli 07 CSM 58 plakalı otoya yöneldiği, zorlamasına rağmen bu aracın da kapsını ilk aşamada açamadığı, bir müddet sonra anahtara benzer bir aletle kapısını açarak araca girmesi üzerine, olayı başından beri izleyen tanıklar Z.P. ve M.T. tarafından, direksiyon kutusuna doğru eğilmiş, kablolarla uğraşırken yakalandığı, sorgusunda suçlamaları red ederek, alkollü ve yorgun olduğu için uyumak maksadıyla aracın içine girdiğini, kapısının kilitli olmadığını savunduğu anlaşılmaktadır.
Sanığın üzerinde yapılan aramada, oto şase ve motor numarası yazan bir etiket, meşrubat açacağı ve çakı özelliğine sahip 7 cm uzunluğunda tırnak makası ele geçirilmiş, düzenlenen raporda 1.20 promil alkollü olduğu belirtilmiş, araç üzerinde yapılan incelemede ön kapı kilidinde zorlama bulunduğu ve motor kaputunun ise açık olduğu saptanmış, 20.9.2000 günlü bilirkişi raporunda aracın kapı, kilit ve cam tertibatının muhkem olduğu, rastgele bir anahtarla açılmasının mümkün olmadığı, suç tarihi itibariyle aracın değerinin 1.500.000.000 lira olduğu bildirilmiştir.
TCY.sının 522 nci maddesinin uygulanıp uygulanamayacağına ilişkin uyuşmazlık konusunun çözümünde sağlıklı bir hukuki sonuca ulaşabilmek için sanığın kastının otonun mülkiyetine mi yönelik olduğu belirlenmeli ve dolayı TCY.sının  494/1. maddesinde düzenlenen suç öğeleri üzerinde de durulmalıdır.
T.C.Y.nın 494/1. maddesindeki suçun oluşabilmesi için;
a) Hırsızlanan şeyin özel bir ulaşım aracı olması,
b) Çalınan aracın kısa bir süre kullanılması,
c) Aracın, zilyedine geri verilmesi veya kolaylıkla bulabileceği bir yerde bırakılması, henüz bırakılmamış ise taşıtın iade edilmek üzere alındığının açıkça anlaşılır olması gerekir.
Öğretide Ord. Prof. Dr. S. Dönmezer, bu suç bakımından aranan ölçütleri, Kişilere ve Mala Karşı Cürümler isimli eserinde konuya ilişkin olarak failde özel bir kastın bulunması gerekmektedir. Fail alma hareketini yaparken ulaşım aracını mal edinmek "animus domini" kastını taşımayacak tam tersine aracı kullandıktan sonra iade etmek maksadıyla hareket etmiş olacak, failde geçici bir yararlanma kastı olacaktır. Ayrıca, kastın bu çeşitten olduğu, olayların seyri içinde açıkça anlaşılır biçimde ortada bulunacak özel kastın belirlenmesinde hiçbir güçlük sözkonusu olmayacaktır.
Esasen taşıt iade olunduğunda veya zilyedin kolaylıkla bulabileceği bir yere bırakıldığında özel kast açık seçik ortada olur, mesele taşıt kullanılırken failin yakalanması halinde ortaya çıkar, bu gibi hallerde olayların cereyan şekline, failin kişilik ve tutumuna göre hakimin, faildeki kastın cinsini tayin etmesi gerekecektir." şeklinde belirtmektedir.
TCY.nın 493/1. maddesindeki muhkem yerden hırsızlık suçunun oluşması için ise; kişileri veya malları muhafaza için tesis edilmiş olan, duvar, pencere, kapı, demir parmaklık, kasa ve sandık gibi muhkem engeller açılarak hırsızlık eyleminin gerçekleştirilmesi gerekir.
İnceleme konusu somut olayda; sanık, sağlam ve muhkem suretle yapılmış aracın kapısını açarak içine girmiş, düz kontak yapmaya çalışırken tanıklar tarafından yakalanmıştır. Sanığın aracı geçici olarak yararlanmak ve iade etmek üzere almaya çalıştığı yönünde bir savunması olmadığı gibi, aracın iade etmek üzere alındığı konusunda da herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. Ayrıca olayın cereyan şekli de hırsızlığın aracın mülkiyetine yönelik olduğunu açıkça, ortaya koymaktadır. Bu itibarla Yerel Mahkemenin suç vasfını belirlemesinde ve TCY.nın 522. maddesinin pek fahiş değere ilişkin hükmünü uygulamasında isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak toplanan kanıtlara göre sanığın araç içinde ve henüz aracı çalıştırıp hareket etmeden yakalandığı anlaşıldığından burada, suçun tam mı yoksa eksik kalkışmamı aşamasında kaldığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
TCY.nın 61 ve 62. maddelerinde düzenlenen cürme kalkışma, işlenmesi kast olunan bir cürmün icrasına elverişli araçlarla başlanmasından sonra, failin elinde olmayan sebeplerle icra hareketlerinin tamamlanamaması veya tamamlanmasına karşın sonucun meydana gelmemesidir. Ortaya çıkan engel nedenlerle icra hareketleri bitirilememişse "eksik kalkışma", icra hareketleri bitirilmiş ancak, engel neden nedeniyle sonuç gerçekleşmemişse "tam kalkışma" sözkonusudur.
Somut olayda sanık henüz aracı çalıştırma uğraşısı içinde iken yakalanmış ve dolayısıyla suçun icra hareketlerini tamamlamadan yakalanmış olduğundan, eylemi eksik kalkışma aşamasında kalmış olup, temel cezasının TCY.sının 62 nci değil 61 nci maddesi uyarınca indirilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla Yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir. 647 sayılı Yasanın 4. maddesinin uygulanma koşullarının bu bozmaya göre Yerel Mahkemece yeniden tartışılması gerektiğinden, Özel Dairenin ikinci bozma nedeni ele alınarak değerlendirilmemiştir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan bir kısım Kurul Üyeleri, Yerel Mahkeme hükmünün, Özel Daire ilamında belirtilen nedenle de bozulması gerektiği yönünde oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle; 1-Yerel Mahkeme direnme hükmünün suç vasfı ve TCY.nın 522. maddesinin pek fahiş hükmünün uygulanması yönünden isabetli olduğuna,
2- Hırsızlık suçuna kalkışmadan dolayı TCY.sının 61 nci m.si yerine 62 m.sinin uygulanması isabetsiz bulunduğundan direnme hükmünün BOZULMASINA,
Dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, (1) nolu nedende oyçokluğuyla, (2) nolu neden yönünden oybirliğiyle, sonuçta tebliğnameye uygun olarak, 3.12.2002 günü karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler



YARGITAY KARARLARI :
İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini