Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 2002/6-109
K: 2002/260
T: 28.5.2002

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
765/m.512
4616/m.1/4,1/5
 
Sanık Ahmet D.i'nin hırsızlık malı bilerek satın almak suçundan beraatine ilişkin Konya 4. Asliye Ceza Mahkemesince 7.12.1998 gün ve 492-1032 sayı ile verilen kararın
C.Savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 6.Ceza Dairesince 4.3.1999 gün ve 959-969 sayı ile;
"Dosya içeriğine ve mevcut delillere göre sanığın hırsızlık malı bilerek satın almak suçundan mahkûmiyeti yerine, beraatine karar verilmesi" isabetsizliğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 4.6.1999 gün ve 27-526 sayı ile; "Sanık Necati E.'un ve Ahmet D.'nin mahkememizde ve Konya Adliyesinde aynı tarihlerde karara çıkan birden fazla benzer suçlardan dosyalarının bulunduğu hazırlık soruşturması sırasında sanıkların savunmalarının tüm dosyaları kapsayacak şekilde genel olarak alındığı ancak yargılaması yapılan bu dosyada hazırlık soruşturması sırasında düzenlenen ve dosyada fotokopisi bulunan tarihsiz zaptetme tutanağından ve sanık Zeki T.'nın 20.4.1998 tarihli emniyette alınan ifadesinden ayrıca aynı sanığın mahkememizde alınan savunmasından suça konu Nasuh Bey Camiinden sanık Necati E. tarafından çalınan bu halının sebzecilik yapan Zeki T.'ya, aldığı sebze karşılığında verdiği, ( yukarıdaki açıklamamızı doğruladığı üzere sanık Zeki T.'nın sanık Necati'den başka dosyaları ilgilendiren suça konu halıdan başka bir halı ve iki kilimi de satın aldığı ) suça konu halının ise zaptetme tutanağından da anlaşılacağı üzere Zeki T.'da ele geçirildiği sanık Ahmet D.'nin bu suça iştirakinin sabit olmadığı anlaşıldığından" gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu kararın da C.Savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma" istekli 24.2.2001 günlü tebliğnamesiyle 6.Ceza Dairesine ve Özel Dairece 1. Başkanlığa gönderilmekle CEZA GENEL KURULUnca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR :
zel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, sanığa yüklenen hırsızlık malı bilerek satın almak suçunun sübuta erip ermediğinin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Yakalama ve zapt etme tutanaklarından, Necati E. adlı kişinin 17.4.1998 tarihinde bir camiden halı çalmaya çalışırken yakalandığı, sözlü sorgusunda, değişik tarihlerde çaldığı halıları, halı dükkanı çalıştıran sanık Ahmet D.'ye sattığını belirtmesi üzerine söz konusu dükkana gidildiğinde sanık Ahmet'in de, diğer sanık Necati'den çeşitli tarihlerde 8 adet halı satın aldığını bildirdiği ve halılara el konulduğu anlaşılmaktadır.
Sanık Ahmet D. kollukta alınan ifadesinde, halı ticareti ile uğraştığını, diğer sanık Necati E. ile bir yıl kadar önce araba pazarlığı nedeniyle tanıştığını, sonra bu sanığın zaman zaman halı getirmeye başladığını ve değerince para vererek bunları satın aldığını, bu halıların hırsızlık malı olduklarını bilemediğini, bilse satın almayacağını, durumu öğrenince söz konusu halıların tamamını kolluk görevlilerine teslim ettiğini, suçsuz olduğunu beyan etmiştir.
Sulh Ceza Mahkemesindeki sorgusunda da benzer şekilde anlatımda bulunmuş ve yaklaşık 10 aylık sürede diğer sanıktan toplam 3 kilim ve 12 halıyı satın aldığını, bunların hırsızlık malı olduklarını bilemediğini söylemiş, duruşmada da aynı şekilde savunma yapmıştır.
Hakkında hırsızlık suçundan verilen mahkûmiyet kararı kesinleşen sanık Necati E. kolluk tarafından alınan ifadelerinde, 1997 yılında Ankara ilinde bir camiden halı çalarken yakalanıp 5 ay kadar cezaevinde yattıktan sonra çıkınca bu halıyı alarak Konya iline geldiğini ve sanık Ahmet'e sattığını, bu şekilde tanıştığı sanık Ahmet'in önerisiyle birlikte çalışmaya başladıklarını ve Nasuhbey camiinde sanığın işaret ettiği mihrapta duran halıyı kimsenin olmadığı sırada camiye girerek bir poşete koyup çıktığını, bu sırada sanık Ahmet'in dışarıda gözcülük yaptığını, halıyı satması için bu sanığa verip karşılığında cüzi miktarda para aldığını beyan etmiştir.
Sulh Ceza Mahkemesindeki sorgusunda da benzer şekilde anlatımda bulunarak, suçu kabul ettiğini, sanık Ahmet'in önceden tespit edip gösterdiği halıyı camiden çaldığını, sanık Ahmet'in ise dışarıda beklediğini belirtmiştir.
Duruşmada ise, söz konusu camiden bir defa hırsızlık yaptığını, emniyette baskı yapıldığı için suçu sanık Ahmet'le birlikte işlediklerini söylemek zorunda kaldığını, bu sanığa yalnızca çaldığı halıları sattığını, ancak hırsızlık malı olduklarını söylemediğini bildirmiştir.
Bütün bu bilgi ve belgeler bir arada ele alınıp değerlendirildiğinde;
Gerek sanığın, hırsızlık malı halıları bilmeden diğer sanık Necati'den satın aldığına ilişkin kaçamaklı kabulü, gerekse hırsızlık suçundan sanık Necati'nin çaldığı halıları cüzi bir para karşılığında sanık Ahmet'e sattığına ilişkin anlatımları nazara alındığında eylemi sabittir. Zira, halı ticaretiyle uğraşan sanık Ahmet'in bu halıların değerini ve diğer sanığın konumunu dikkate alarak basiretli bir tacir gibi davranması halinde suça konu halıların hırsızlık malı olduklarını anlamaması hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu nedenle Yerel Mahkemece dosya kapsamına uymayan gerekçelerle sanığın mahkûmiyeti yerine beraatine karar verilmesi isabetsizdir.
Ancak sanığın hukuki durumunun, direnme kararından sonra yürürlüğe giren 4616 sayılı Yasanın bazı hükümlerinin Anayasa Mahkemesinin, 27.10.2001 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 18.7.2001 gün ve 4-332 sayılı kararıyla iptal edilmesi üzerine, iptal edilen hükümlerin yerine yeni hükümler getiren ve 23.5.2002 günlü Resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4758 sayılı Yasa kapsamında ele alınıp belirlenmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
4758 sayılı Yasanın 1 inci maddesi ile 4616 sayılı Yasanın 1 inci maddesine eklenen 4 üncü bendinde; "23 Nisan 1999 tarihine kadar işlenmiş ve ilgili kanun maddesinde öngörülen şahsi hürriyeti bağlayıcı cezanın üst sınırı on yılı geçmeyen suçlardan dolayı haklarında henüz takibata geçilmemiş veya hazırlık soruşturmasına girişilmiş olmakla beraber dava açılmamış veya son soruşturma aşamasına geçilmiş olmakla beraber henüz hüküm verilmemiş veya verilen hüküm kesinleşmemiş ise, davanın açılması veya kesin hükme bağlanması ertelenir; varsa tutukluluk halinin kaldırılmasına karar verilir. Bu suçlarla ilgili dosya ve deliller, her bir suçun dava zamanaşımı süresinin sonuna kadar muhafaza edilir.
Erteleme konusu suçun dava zamanaşımı süresi içinde bu suç ile aynı cins veya daha ağır şahsi hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren bir suç işlendiğinde, erteleme konusu suçtan dolayı da dava açılır veya daha önce açılmış bulunan davaya devam edilerek hüküm verilir. Bu süre, erteleme konusu suç ile aynı cins veya daha ağır şahsi hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren bir suç işlenmeksizin geçirildiğinde, ertelemeden yararlanan hakkında kamu davası açılmaz; açılmış olan davanın ortadan kaldırılmasına karar verilir.
Bu bentle ilgili olarak bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde dosyanın bulunduğu yargı merciine başvurmak suretiyle soruşturmaya veya davaya devam edilmesini istediklerini bildirenler hakkında soruşturma veya davaya devam olunur. Mahkûmiyet halinde verilen ceza, dava zamanaşımı süresince ertelenir. Bu süre için erteleme konusu suç ile aynı cins veya daha ağır şahsi hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren bir suç işlendiğinde ertelenen ceza da infaz edilir. Aynı süre, erteleme konusu suç ile aynı cins veya daha ağır şahsi hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren bir suç işlenmeksizin geçirildiğinde, mahkûmiyet vaki olmamış sayılır hükmü yer almaktadır.
Somut olayda sanığın Kasım 1997 tarihinde işlediği iddia edilen ve Yerel Mahkemenin beraat hükmüne konu olan suç, TCY.nın 512 nci maddesinde yazılı hırsızlık malı bilerek satın almak suçu olup üç yıla kadar hapis cezasını gerektirmektedir. Ayrıca bu suç 4616 sayılı Yasanın 1 inci maddesinin 5 inci bendinde sayılan kapsam dışı suçlar arasında bulunmamaktadır.
Bu itibarla sanığa yüklenen suçun vasıf ve niteliğine, eylemin 23 Nisan 1999 tarihinden önce gerçekleştirilmiş olmasına, hırsızlık malı bilerek satın almak suçunun 4616 sayılı Yasanın 1 inci maddesinin 5 inci bendinde sayılan kapsam dışı suçlar arasında yer almamasına göre, bu Yasanın 1 inci maddesine 4758 sayılı Yasa ile eklenen 4 üncü bendi uyarınca davanın kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine yer olup olmadığının Yerel Mahkemece değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğundan hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmü isabetsiz olduğundan 4758 sayılı Yasayla değişik 4616 sayılı Yasa hükümleri uyarınca değerlendirme yapılmak üzere BOZULMASINA, dosyanın yerine gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 28.5.2002 günü sonuçta tebliğnamedeki isteme uygun olarak oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini