Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 2001/6-255
K: 2001/262
T: 20.11.2001

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • GERÇEK BİR BELGENİN (SENEDİN) YOKEDİLMESİ
  • SUÇA EKSİK KALKIŞMA
  • SUÇUN TAMAMLANMASI
ÖZET : Bir varakanın kaldırılması ve bozulması halinde bundan umumi veyahut hususi bir zarar meydana gelmişse TCY.nın 348. maddesinde düzenlenen suç tamamlanmış olur.
(765 s. TCK. m. 345,348)

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Sahtecilik sucundan sanık Ahmet'in TCY'nın 348. maddesi yollamasıyla 345. ve 81/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin (Hafik Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 22.12.1999 gün ve 56/79 sayılı hüküm sanık vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 6. Ceza Dairesince 1.10.2001 gün ve 11675/11445 sayı ile onanmıştır.
Yargıtay C.Başsavcılığı 6.11.2001 gün ve 32582 sayı ile;
"Bir hakkın kaybolmasına sebebiyet verecek şekilde tek olan, aslı ya da örneği başka bir yerde bir kişide bulunmayan gerçek bir belgenin yok edilmesi halinde TCK'nun 348. maddesinde yazılı suçun oluşacağı kuşkusuzdur. Nitekim Yüksek 6. Ceza Dairesinin yerleşik içtihatları da bu doğrultudadır.
Somut olayda; sanığın yakınana borcu nedeniyle 20.08.1999 ödeme tarihli, 2.100.000.000TL. bedelli senet verdiği, vadesinde borcun ödenmemesi nedeniyle, borçlu (sanık) hakkında Hafik İcra Müdürlüğünün 1999/34 esas sayılı dosyası ile 06.09.1999 tarihinde takipte bulunulduğunu icra takibine başlanırken, daha sonra aslı yok edildiği kabul edilen suça konu 20.08.1999 ödeme tarihli ve 2.100.000.000 TL bedeli senet aslının, İcra Müdürlüğünce fotokopisinin çektirildiği, senet fotokopisine damga pulları yapıştırıldığı, pulların üzerine takip tarihi olan 06 Eylül 1999 tarihinin ve 99/34 icra takip dosyasının esas numarasının kaşe ile basıldığı, ayrıca senet fotokopisinin üst tarafında da Hafik İcra Müdürlüğünün kaşesinin bulunduğu keza senet fotokopisinin arka yüzünde Hafik İcra Müdürlüğünün mühürünün basılmak suretiyle aslına uygunluğunun onandığı anlaşılmaktadır. Sözü edilen senet fotokopisi halen Hafik İcra Müdürlüğünün 1999/34 sayılı takip dosyasında mevcuttur.
Sanığın eylemi, senet aslını icra Dairesinde aralarındaki anlaşma nedeniyle alacaklıya (yakınana) teslim edileceği sırada icra Müdürünün elin den kapıp yok etme şeklindeki oluştan ibarettir. Bu oluşa ve dosyadaki kanıtlara göre sanığın eyleminin TCK.nun 348. maddesine uyduğu hususunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ancak tartışılması gereken konu eylemin teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığı hususudur. Sanığı borçtan kurtulmayı sağlamak amacıyla ve zarar vermek bilinciyle hareket ettiği tartışmasızdır. Ne var ki, yok edilen senedin daha önce icra Müdürlüğünce fotokopisinin çıkartılıp aslına uygunluğu onanarak icra takip dosyasına konulduğunu sanık öngörememişti. Öte yandan icra takibinden şimdilik kaydıyla feragat eden alacaklının, aslına uygunluğu onanan senet fotokopisi 07.10.1999 günlü tutanak ve diğer kanıtlarla alacağını tahsil etme imkanı ortadan kalkmamıştır. Kaldı ki, yakınan (alacaklı) İbrahim 09.12.1999 günlü celsede sanığın borcunun bir kısmını peşin olarak ödediğini geri kalan 500.000.000 TL. lik kısım için de yeni senet verdiğini bu nedenle sanıktan şikayetçi olmadığını beyan etmiştir.
Suça konu senedin fotokopisinin aslının uygunluğunun İcra Müdürlüğünce onanıp bunun halen icra takip dosyasında bulunmasına ve hukuki kıymete haiz olmasına, sanığın ihtiyarında olmayan sebeplerle istediği sonucu gerçekleştirememiş bulunmasına göre, sanığın eyleminin eksik kalkışma aşamasında kaldığının kabulü gerekir. Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28.09.1987 tarih ve 124/406 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; sonucun elde edilmiş olup olmamasına göre suç tamamlanmış ya da kalkışma aşamasında kalmış olur. Öğretide de (Erman - Özek s. 574) gerçek belgeyi ortadan kaldırmak suretiyle TCK'nun 348. maddesindeki suça gerek eksik gerekse tam kalkışma halinin mümkün olduğu belirtilmiştir. Bu itibarla oluşa ve dosyadaki kanıtlara göre sanığın eylemi eksik kalkışma aşamasında kalmıştır." görüşü ile itiraz yasa yoluna başvurarak Özel Daire onama kararının kaldırılmasına, Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
Sanığın mağdura olan borcuna karşılık 20.08.1999 ödeme tarihli, 2.100.000.000 TL bedelli senedi tek bir nüsha olarak düzenleyip verdiği, borcun ödenmemesi üzerine alacaklı tarafından senetten doğan alacak nedeniyle Hafik İcra Müdürlüğünün 1999/34 esas sayılı dosyasında icra takibine girişildiği, takip sırasında sözkonusu senedin fotokopisinin çektirildiği, damga pulu yapıştırıldığı, İcra Müdürlüğünce mühür ve kaşe vurulup tarih yazılarak aslına uygunluk şerhi düşülen bu suretin icra takip dosyasında saklandığı, sanığın senedi icradan alıp kendisine teslim etmesi halinde borcunu haricen ve peşin olarak ödeyeceğini söylemesi üzerine mağdur ile sanığın suç tarihinde birlikte İcra Dairesine gittikleri, mağdurun icra takibinden vazgeçmesinden sonra takibe ve suça konu senet aslı icra Müdürü tarafından mağdura uzatıldığı sırada elinden kapan sanığın senedi yırtıp parçalarını da yok ettiği olayda Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasında oluş ve sübut konularında bir ihtilaf bulunmayıp, uyuşmazlık sanığın özel belgeyi ortadan kaldırmak suçunun eksik kalkışma aşamasında mı kaldığı, yoksa tamamlanmış suçu mu oluşturduğu noktasında toplanmaktadır.
Ceza Kanunumuzun 348. maddesinde; "Bir kimse tamamen veya kısmen bir varakanın aslına yahut aslın ziyai takdirinde kanunen makamına kaim olan suretini ortadan kaldırır veyahut bozar ve bundan umumi ve hususi bir zarar neşet ederse 339, 342, 343, 344 ve 345. maddelerde bildirilen farklara göre mezkür maddelerde yazılı cezalarla cezalandırılır." hükmü getirilmiştir.
Suçla korunan gerçek belgeler, belgelerin asılları veya aslın bulunmaması halinde yerine geçen suretleridir. Suçun koruduğu hukuki yarar ise, ispat araçlarının dokunulmazlığına olan kamu güvenidir. Suçun oluşumu için, eylem nedeniyle genel veya özel zararın da doğması gereklidir. Ceza Genel Kurulumuzun bu hususa açıklık getiren 7.3.1998 gün ve 596/73 sayılı kararında; zarar doğma olasılığının yeterli olduğu, esasen kanıt değeri bulunan belgenin yok edilmesiyle zararın kendiliğinden doğduğu belirtilmiştir.
348. maddede düzenlenen belgede sahtecilik suçu esasen iki biçimde işlenebilir. Bunlardan birincisi belgeyi "ortadan kaldırmak", ikincisi belgeyi "bozmak"tır. Ortadan kaldırmak ise, belgenin maddi varlığına son vermek demektir.
Gerçek bir belgeyi ortadan kaldırmak veya bozmak eylemi, neticesi harekete bitişik, şekli olmayan bir suçtur, Zira bu suçta netice bizatihi kanuni tanımda yer almıştır. Failin bir belgeyi ortadan kaldırmak veya bozmakla elde etmek istediği sonuç, hak sahibinin o belgeden yararlanmasını engellemekten ibarettir. Nitekim, belge ortadan kalkınca veya bozulunca bu yararlanma olanağı kalmayacağından failin elde etmek istediği sonuç da gerçekleşecektir.
TCY'nın 348. maddesinde düzenlenen, gerçek belgeyi ortadan kaldırmak veya bozmak suretiyle sahtecilik suçuna eksik kalkışmanın olanaklı bulunduğu gerek öğretide (Erman-Özek, Kamu Güvenine Karşı Suçlar, İst., 1998, sy. 573) gerekse yargısal kararlarda (CGK'nun 28.9.1987 gün ve 124/406 sayılı, 1.12.1998 gün ve 301/366 sayılı kararları) vurgulanmıştır. Öte yandan, bu suçun tamamlanmış sayılması için suçun maddi unsurunun konusu olan hareketlerin tamamlanması ve sonucun elde edilmesi gerekir. Başka bir deyişle, gerçek belge aslı ortadan kaldırılarak veya bozularak sonuç elde edildiğinde suç da tamamlanmış olur. Aslı ortadan kaldırılan belgenin ayrıca suretinin bulunması suçun tamamlanmasında etkili değildir.
incelemeye konu somut olayda sanık, düzenleme tarihi bulunmadığından özel belge sayılan, tek nüsha olarak düzenlenmiş ve henüz bedeli ödenmemiş bulunan senedin aslını alacaklıya iade ettiği sırada icra müdürünün elinden kaparak yırtıp yok etmiştir. Sanığın bu eylemi sonucu, kanıtlama aracı olan belgelerin oldukları gibi kalmalarını isteyen kamu güveni sarsıldığı için kamusal zarar doğduğu gibi, suçtan zarar gören artık bu belgeden yararlanamayacağından, failin isteği sonuç ve kişisel zarar da gerçekleşmiştir. Dolayısıyla belge aslının yok edilmesi ve sonucun elde edilmesi ile birlikte özel belgeyi ortadan kaldırmak suretiyle sahtecilik suçu tamamlanmıştır.
Aslı yok edilen senedin, icra müdürü tarafından çıkartılmış tasdikli bir fotokopisinin takip dosyası içinde bulunması ve sonradan senet bedelinin bir kısmının ödenip kalanı için yeni senet verilmesi ise zararın giderilmesini sağlayabilecek hususlar olup, kamusal ve kişisel zararın doğmasını engellemediği gibi suçun tamamlanmasında da etkili değildir.
Bu itibarla, Yargıtay C.Başsavcılığının özel belgeyi ortadan kaldırmak suretiyle sahtecilik suçunun eksik teşebbüs aşamasında kaldığına ilişkin itirazı isabetli bulunmadığından reddine karar verilmelidir.
Sonuç: Açıklanan nedenlerle, Yargıtay C.Başsavcılığının itirazının (REDDİNE), dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 20.11.2001 günü oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini