Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 2001/3-63
K: 2001/82
T:1.5.2001

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
* ORMANDAN DEVRİK TOPLAMAYA EKSİK KALKIŞMA
ÖZET: Cürmün meydana gelmesi için gerekli fiillerin tamamlanamaması halinde suçun, "eksik kalkışma" aşamasında kaldığı kabul edilmelidir.
Devlet ormanından bulduğu yatık ve devrik emvali tamamen yüklediği ancak henüz çalıştırıp hareket ettirmediği traktörü ile yakalanan sanığın suçunun emvalin toplanması, yüklenmesinden  başka "aracın çalıştırılması ve harekele geçirilmesi" ile icrai hareketler tamamlanmış olacağından "eksik kalkışma" olarak kabulü gerekir.
(6831 s. OK. m. 91/5)
(765 s. TCK. m. 61,62)
Orman Kanununa muhalefet suçundan sanıklar Fevzi ile Şirin'in TCK.nun 64. maddesi yollamasıyla 6831 sayılı Kanunun 91/5-son, TCK.nun 62, 647 sayılı Kanunun 4 ve TCK.nun 72. maddeleri uyarınca 3.639.999'ar lira ağır para cezası ile cezalandırılmalarına, sanık Şirin'in cezasının ertelenmesine, emvalin zoralımına ve traktörün iadesine ilişkin (Şenkaya Sulh Ceza Mahkemesi)nden verilen 12.5.1999 gün ve 303/103 sayılı hüküm üst C. Savcısı ile katılan idare temsilcisi tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince 2.2.2000 gün ve 14998/764 sayı ile;
"Sanık Fevzi suça konu emvali ormandaki düşük ve devriklerden toplayıp orada bulunan traktörüne yüklediği sırada yakalandığı anlaşıldığından, sanıkların eyleminin eksik teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeyerek tam teşebbüs aşaması kabul edilip TCY.nın 61. maddesi yerine 62. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini" isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise 5.6.2000 gün ve 48/261 sayı ile;
Sanık Fevzi'nin "götürmek" amacı ile ormandan izinsiz olarak topladığı suça konu emvali traktörüne bağlı römorka tamamen yüklediği ancak henüz hareket etmeden memurlar tarafından yakalandığı tesbit edilmiştir.
Bu oluşa göre sanık Fevzi'nin icra hareketlerini tamamlamış olduğunu kabul etmek zorunludur. Zira bu aşamadan sonra sanık orman dışına çıktığında suç tamamlanmış olacaktır. Ancak sanık henüz orman dışına çıkma fiilini gerçekleştiremediğinden eylemi teşebbüs aşamasında kalmış ve suçu tamamlayamamıştır.
Aksi düşünce tarzı söz konusu suça eksik teşebbüsü neredeyse imkansız hale getirmektedir. Gerek doktrinde gerekse Yargıtay uygulamalarında bu suça eksik teşebbüsün mümkün olduğu kabul edildiğine göre eksik teşebbüs aşamasını geride bırakmış olan eylemin tam teşebbüs olarak nitelendirilmesi gerekir." biçimindeki gerekçe ile önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de yerel ve Üst C. Savcıları ile katılan idare temsilcisi tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay C. Başsavcılığının "bozma" isteyen 4.12.2000 günlü tebliğnamesi ve 3. Ceza Dairesinin 23.1.2001 günlü kararı ile 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, sanığın Devlet ormanından devrik ve yatık emval götürme eyleminin eksik teşebbüs aşamasında mı kaldığı, yoksa tam teşebbüs aşamasına mı ulaştığı noktasında toplanmaktadır.
Dosya içeriğinden; sanık Şirin'in traktör sahibi olan diğer sanık Fevzi'yi Devlet ormanından "yatık ve devrik" emval toplaması hususunda azmettirdiği, sanık Fevzi'nin de Şenkaya ilçesi Y... köyü mülki hudutlarında kalan Kılıçboğazı mevkiindeki Devlet ormanlarının 24 nolu bölmesinden "yatık ve devrikten" kaçak olarak topladığı iki ster emvali kendisine ait traktöre yükledikten sonra, henüz traktörünü çalıştırmadan ve yükleme yerinden ayrılmadan, durur vaziyette iken görevli orman muhafaza memurlarınca yakalandığı anlaşılmaktadır.
Sanık Fevzi'nin eylemine uyan suç 6831 sayılı Orman Kanununun 91/5. maddesinde yaptırıma bağlanmış ve "14. maddesinin (A) ve (B) bentleriyle yasak edilen ve yukarıdaki fıkralarda yazılı bulunmayan fiilleri işleyenlerin" cezalandırılacakları belirtilerek hüküm altına alınmıştır.
6831 sayılı Kanunun 14. maddesinin (B) bendinde ise; "Dikili yaş veya kuru ağaçları kesmek veya bunları kökünden sökmek veya bunlardan kabuk veya çıra veya katran veya sakız çıkarmak, yatık veva devrik ağaçları kesmek veya götürmek, kök sökmek, kömür yapmak" eylemleri sınırlı bir şekilde sayılmış ve yasaklanmıştır.
Görüldüğü üzere bu bentte hem "yatık veya devrik ağaçları kesmek", hemde 'yatık veya devrik ağaçlan götürmek" eylemleri yasaklanmış, öğretide seçimlik hareketli suçlar olarak tanımlanan bu suçlarda, öngörülen hareketlerinden yalnızca birinin yapılması halinde dahi suçun oluşacağı kabul edilerek ve dolayısıyla her iki yasaklamaya aykırılık Kanunun 91/5. maddesinde yaptırıma bağlanmıştır.
Ayrıntıları Ceza Genel Kurulumuzun 25.10.1993 gün ve 278/282 sayılı kararında belirtildiği üzere, "yatık ve devrik" emval üzerinde kesme, yontma, parçalama, kömür yapma gibi şekil değişikliğine neden olacak bir işlem yapılması halinde 6831 sayılı Orman Kanununun 91/5. maddesinde açıklanan suç tamamlanmış olmaktadır. Bu nitelikteki suçun tamamlanması için "yatık ve devrik" emvalin orman dışına çıkarılması şart değildir.
Bentteki düzenlemeden konumuzu asıl ilgilendiren yasaklama ise, "yatık veya devrik ağaçları götürmek"tir. Üzerinde şekil değişikliğine yol açacak nitelikte bir işlem yapılmaksızın yatık veya devrik emvali götürmek suçunun tamamlanması için toplanan emvalin orman dışına çıkarılması gereklidir. Aksi takdirde suçun kalkışma aşamasında kaldığı kabul edilmelidir.
Belirli bir suçu gerçekleştirmek üzere o suçun icra hareketlerine başlanmasından önceki evrede yapılan hazırlık hareketlerinin özellikle tehlike suçlarına ilişkin istisnalar dışında cezalandırılmayacağı, ceza hukukunun yerleşmiş ilkelerinden biridir. Buna karşılık fail, gerek eksik teşebbüs gerek tam teşebbüs durumunda, tamamlanmış suçun cezasından kanunda belirlenen oranlarda indirilmiş bir ceza ile cezalandırılır.
Eksik teşebbüs TCY.nın 61. maddesinde, "Bir kimse işlemeyi kasteylediği bir cürmü vesaiti mahsusa ile icraya başlayıp da ihtiyarında olmayan esbabı maniadan dolayı o cürmün husulüne muktazi fiilleri ikmal edememiş ise..." biçiminde, Tam teşebbüs ise TCY.nın 62. maddesinde, "Bir kimse işlemeğe kasdettiği cürmün icrasına taallük eden bütün fiilleri bitirmiş, fakat ihtiyarında olmayan bir sebepden dolayı o cürüm meydana gelmemiş ise..." şeklinde tanımlanmıştır.
Suça eksik teşebbüs ile tam teşebbüs aşamalarını ayıran kıstas yönünden Ceza Kanunumuzun öngördüğü sisteme göre, ihtiyarında olmayan sebep yüzünden;
a) Failin cürmün meydana gelmesi için gerekli fiilleri (icra hareketlerini) tamamlayamaması halinde eksik teşebbüs,
b) Failin işlemeyi kastettiği cürmün icrasına ilişkin bütün fiilleri (icra hareketlerini) bitirmesine karşın tipik sonucun meydana gelmemesi halinde tam teşebbüs sözkonusu olacaktır.
Ceza hukukunda önemli olan hareket, yasanın suç saydığı bir neticeye sebep olan harekettir. Bu hareket eylemli olarak neticeye sebebiyet verebileceği gibi bir ihmal ile de aynı neticeyi doğurabilir. Hareket sonucu yasanın aradığı netice meydana geldiğinde suç tamamlanmış olur. Şayet fail hareketler üzerindeki tasarruf olanağını koruyor, yaptığı hareketin iz ve eserlerini silebilecek durumda bulunuyorsa icra tamamlanmamış olduğundan eksik teşebbüs söz konusudur. Buna karşın fail tüm çabalarıyla önceki hareketlerinin eser ve izlerini kaldıramıyor, bu hareketlerin yapılmamış sayılmasını sağlayamıyor, yalnızca neticenin gerçekleşmesini engelleyebilecek bir durumda bulunuyorsa icra tamamlanmış ancak, netice tahakkuk etmemiş olduğundan ortada tam teşebbüs vardır.
Bu açıklamalar ışığında somut olayı değerlendirdiğimizde;
Sanığın nakil aracı olarak traktörü temin etmesi, onunla Devlet ormanına gitmesi, orman içinde yatık veya devrik emval arayıp bulması gibi henüz emvale el atmadan yaptığı fiillerin tümü hazırlık hareketi mahiyetinde olup, ancak yatık veya devrik emvale el atılması ile birlikte atılı suçun icra hareketlerine başladığı söylenebilir. .
Suç "yatık veya devrik emvali götürme" suçu olup, emvalin toplanması, yüklenmesi, nakil aracının çalıştırılması ve emvali götürmek amacıyla harekete geçirilmesi de suçun işlenmesi için gerekli icra hareketlerindendir. Bu nedenle, nakil aracının toplanan emvali götürmek üzere harekete geçirildiği ana kadar icra hareketlerinin bittiğinden söz edilemez.
Somut olayda sanık Fevzi diğer sanık Şirin'in azmettirmesi ile Devlet ormanından bulduğu yatık ve devrik emvali traktöre tamamen yükledikten sonra, ancak henüz traktörü çalıştırmadan ve emvali götürmek amacıyla hareket ettirmeden, diğer bir anlatımla icrai hareketlerinin iz ve eserlerini silebilecek bir durumda iken olaya orman muhafaza memurlarınca el konulduğundan icra hareketlerinin tümünü tamamlayamamış, böylelikle suç eksik teşebbüs aşamasında kalmıştır.
Bu itibarla, suçun tam teşebbüs aşamasına ulaştığını kabul eden Yerel Mahkeme direnme hükmü isabetsiz olup, bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Üyeleri oluşa ve toplanan kanıtlara göre eylemin tam teşebbüs aşamasında kaldığı anlaşıldığından Yerel mahkeme hükmünün onanması yönünde karşı düşünce ileri sürmüşlerdir.
Sonuç: Açıklanan nedenle, Yerel Mahkeme direnme hükmünün istem gibi (BOZULMASINA), dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay C. Başsavcılığına tevdiine, 17.4.2001 günlü birinci müzakerede gerekli 2/3 oyçokluğu sağlanamadığından, 1.5.2001 günü yapılan ikinci müzakerede oyçokluğu ile karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini