 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no: 2000/8-86
Karar no: 2000/93
Tarih: 02.05.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan sanık İbrahim Ş...'in 6136 sayılı Yasanın 13/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis ve 1.520.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Kadıköy 3. Asliye Ceza Mahkemesince 28.5.1998 gün ve 350/359 sayı ile verilen kararın sanık vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen 8. Ceza Dairesince 3.5.1999 gün ve 5543/6376 sayı ile;
"Suçluluğu kanıtlanıncaya kadar sanık masumdur" biçimindeki yargılama hukuku kuralı karşısında; sanık İbrahim Ş... hakkında açılan, yargılaması devam eden ve henüz mahkumiyetle sonuçlanmayan davanın ertelememe gerekçesi içerisine dahil edilmesinin 647 sayılı Yasanın 6. maddesine aykırı bulunduğunun gözetilmemesi" isabetsizliğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 29.11.1999 gün ve 379/706 sayı ile, "Bir kimse hakkında herhangi bir fiilden dolayı açılmış ve devam etmekte olan herhangi bir dava yasal yönden tayin edilecek cezasının ertelenmesine engel oluşturmamaktadır. Sadece hürriyeti bağlayıcı bir ceza ile mahkumiyetin varlığı halinde sonradan verilecek cezanın ertelenmesine yasa hükümlerinin olanak vermediği bilinen bir husus olup, olayımızda sanık hakkında bir davanın varlığı ancak takdirin kullanılmasında bir ölçü olarak kabul edilebilir. Olayımızda ise sanığın ifa etmekte olduğu görevin hassasiyetine ve bu sıfatını kullanarak dışarıdan cezaevinin içerisine uyuşturucu madde kuryeliği yapması ve yüklü miktarda uyuşturucu maddenin elinde bulunmasında mahkememiz nezdinde olumsuz bir kanaat olarak belirlenmiş, bu suretle olumsuz bir geçmişe sahip olan sanığın suç işlemek hususunda müşahade olunan temayülleri de nazara alınarak erteleme talebinin reddine karar verilmiştir." gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu kararın da sanık vekili tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının "onama" istekli 31.3.2000 günlü tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanığın 6136 sayılı Yasanın 13/1. maddesi uyarınca cezalandırılması karar verilen somut olayda Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, sanığın cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken gösterilen gerekçenin yasal ve yeterli olup olmadığına ilişkindir.
Yerleşmiş yargısal kararlarda da vurgulandığı üzere, "erteleme" cezanın doğrudan doğruya sanığın kişiliğine uydurulmasını öngören yargısal bir kişiselleştirme kurumudur. Cezanın ertelenmesine veya ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken mahkemece gerekçe gösterilmeli ve bu gerekçe sanığın kişiliği ile ilgili bilgi ve belgelerin isabetle değerlendirildiğini gösterir biçimde yasal ve yeterli olmalıdır.
Yasal, yeterli ve geçerli bulunmayan bir gerekçeye dayanılarak erteleme isteminin reddine karar verilmesi yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, cezanın kişiselleştirilmesi ilkesine de aykırıdır ve uygulamada keyfiliğe yol açabilir. Keyfiliği önlemek için sanığın olay öncesi ve sonrası davranışları gözönünde bulundurularak, gelecekteki yaşamı sezilmeli, suç işleme hususundaki eğilimi değerlendirilmelidir.
Bu belirlemelerdeki amaç, 647 sayılı Yasanın 6. maddesinde öngörülen yasal nedenlere dayandırılmak kayıt ve şartı ile gerekçede konuya ilişkin olarak gösterilen nedenlerin yalnızca yargıcın soyut kanılarını değil, ölçünün isabetle seçildiğini doğrulayıp açıklayan, olaya ve dosyanın içeriğine, sanığın duruşmada gözlenen haline uygun bir değerlendirme sonucu, takdir hakkının yerinde kullanılıp kullanılmadığının saptanmasıdır.
Somut olayda Yerel Mahkemece sanığın cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken, "olay tarihinden önce sanığın cezaevinde bulunan hükümlü ve tutuklular için para karşılığında satıcılardan almış olduğu esrar ve eroini kendilerine vermek sureti ile adli takibata uğraması, bu suretle geçmişteki olumsuz hali ve suç işlemek hususunda müşahade olunan temayülleri dikkate alınarak cezasının ertelenmesi halinde ileride suç işlemekten çekinmesine neden olacağı hakkında mahkemece kanaat edinilmemiş olduğu" şeklindeki gerekçeye dayanıldığı görülmektedir. Her ne kadar sanık hakkında uyuşturucu madde temin etmek suçundan açılan ve dosya içeriğine göre henüz sonuçlanmadığı anlaşılan bir davanın Yerel Mahkemece, ertelemeye yer olmadığına karar verilirken gerekçeler arasına dahil edilmesi doğru değilse de ayrıca, sanığın duruşmada gözlenen kişiliği, ileride suç işleme hususundaki eğiliminin değerlendirilmiş olması da gözetildiğinde gerekçenin yasal ve yeterli bulunduğu kabul edilmeli ve direnme hükmünün onanmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan bir kısım kurul üyeleri, Özel Daire bozma kararı haklı nedenlere dayandığından yerinde olmayan direnme hükmünün bozulmasına karar verilmesi gerektiği görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün ONANMASINA, dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine tebliğnamedeki isteme uygun olarak 2.5.2000 günü oyçokluğu ile karar verildi.