 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no: 2000/4-18
Karar no: 2000/22
Tarih: 08.02.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Bıçakla yaralama suçundan sanık Mahmut D...'in TCY.nın 456/2, 457/1, 457/1, 59. maddeleri uyarınca 2 yıl 11 ay 16 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Karşıyaka 4. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 11.6.1997 gün ve 326/427 sayılı hükmün sanık vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesi 25.5.1998 gün ve 4753/5310 sayı ile,
"Olayın çıkış nedeni ve gelişmesi üzerinde durularak savunma doğrulandığı takdirde sanık yararına yasal indirime yer olup olmadığının tartışılmaması" isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel Mahkeme 18.11.1998 gün ve 621/799 sayı ile,
"Sanığın olay tarihinde içkili olduğu, iş konusunda şikayetçi ile tartışmaya başladıkları ve bunun üzerine olayın meydana geldiği anlaşılmıştır. Sanık yararına yasal indirimle ilgili iddia ve savunmada bulunulmamıştır." gerekçesiyle önceki hükümde direnilmiştir.
Bu hükmün de Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından süresinde istenildiğinden dosya; Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma" istemli 13.01.2000 tarihli tebliğnamesi ile 1. Başkanlığa gönderilmekle gereği konuşulup düşünüldü:
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanığın bıçakla yaralama suçundan cezalandırılmasına ilişkin yerel mahkeme kararı sanık vekilinin temyizi üzerine "yasal indirime yer olup olmadığının tartışılmaması" isabetsizliğinden bozulmuş, mahkemece önceki hükümde direnilmiştir.
1-CMUY.nın 326. maddesinde, "Yargıtay'dan verilen bozma kararı üzerine davaya yeniden bakacak mahkeme, ilgililere bozmaya diyeceklerini sorar.
Sanık veya müdahil ve vekillerine davetiye tebliğ olunamaması veya davetiye tebliğ olunmasına rağmen duruşmaya gelmemeleri nedeniyle bozmaya karşı beyanları tespit edilmemiş olsa dahi duruşmaya devam edilerek dava gıyapta bitirilebilir." hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm gereğince, bozma sanık lehine olsa dahi bozmadan sonra yerel mahkemece sanık, katılan ve varsa vekillerine duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ olunmalı, duruşma gününden haberdar edilmelidirler. Tebligat yapılamaması veya davetiye tebliğ olunmasına rağmen sanığın duruşmaya gelmemesi halinde verilecek ceza bozmaya konu olan cezadan daha hafif ise yargılamaya devam olunarak bir karar verilmelidir.
İncelenen dosyada bozmadan sonra sanığa duruşma gününü bildirir davetiye çıkartılmamış, zorla getirilmesine karar verilmiştir. Zorla getirme müzekkeresine verilen yanıtta sanığın, Buca cezaevinde tutuklu olduğu bildirilmiştir. Dosyada başkaca bir işlem yapılmamıştır. Sanık, duruşma gününden haberdar edilmemiştir. Sanığın tutuklu bulunması halinde duruşmaya getirilmesi veya bulunduğu yer mahkemesine yönerge yazılarak bozmaya diyeceğinin sorulması, salıverilmesi halinde ise duruşma gününü bildirir davetiye çıkartılarak duruşmadan haberdar edilmesi gerekirken, savunma hakkı kısıtlanarak yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi CMUY.nın 326. maddesine aykırıdır.
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun duraksamasız uygulamalarına göre bir karar bozulmakla tamamen ortadan kalkacağı için direnme kararında CMUY.nın 260, 261, 268 ve 308. maddeleri uyarınca yeniden hüküm kurulmalıdır.
Karar; sorun, gerekçe ve sonuç bölümlerinden oluşmaktadır. Sorun bölümünde maddi olay açıklanmalı, gerekçe kısmında dosyada mevcut kanıtlar irdelenmeli, hukuki nitelendirme yer almalı ve neden bu sonuca varıldığı açıklanmalıdır. Sonuç bölümünde ise CMUY.nın 268. maddesine uygun biçimde hüküm kurulmalıdır.
Somut olayda Yerel Mahkemece, bu kurallara uyulmamış, bozulmakla tamamen ortadan kalkan eski hükümde direnilmesine karar verildikten sonra direnme nedenleri gösterilmemiş, bozma kararına niçin uyulmadığı ayrıntılı olarak açıklanmamıştır. Hükmün bu nedenle de bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ: Hükmün esasdan bozulmasını isteyen tebliğnamedeki istemden değişik gerekçe ile ve sair yönleri incelenmeksizin yerel mahkeme direnme hükmünün öncelikle yukarıda açıklanan usuli nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 08.02.2000 günü oybirliği ile karar verildi.