 |
T.C
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no: 2000/3-79
Karar no: 2000/83
Tarih: 25.04.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Devlet ormanını işgal ve faydalanma suçundan sanık Muhammet Ş...'in 6831 sayılı Yasanın 93/2-3, TCY.nın 81/2. maddeleri uyarınca 1 yıl 12 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Marmaris Sulh Ceza Mahkemesince 14.6.1999 gün ve 734-1178 sayı ile verilen kararın sanık vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 3.Ceza Dairesince 1.3.2000 gün ve 1281-2360 sayı ile;
"Hükümden sonra 1.8.1999 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 28.7.1999 tarih ve 4421 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 647 sayılı Kanunun 5. maddesinin 6. ve 9. fıkra-larında yer alan "onbin lira" ibaresi "üçmilyon lira" olarak değiştirilmiş bulunmakla, bu değişiklik sanık lehine sonuç doğurduğundan TCK.nun 2/2. madde ve fıkrası dikkate alınarak sanığa verilen hapis cezasının, tekerrüre esas alınan 1.825.000 lira ağır para cezasından ibaret geçmiş hükümlülüğü nedeniyle aynı Yasanın 81/2-3-4- fıkraları uyarınca bir gün artırılabileceğinin gözetilmesi zorunluluğu" gerekçesi ile hükmün bozulmasına ve "bu aykırılığın CMUK.nun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan kararda sanığa TCK.nun 81/2-3. madde ve fıkraları uyarınca sonuç olarak tayin edilen 1 yıl 12 ay 15 gün hapis cezasının 1 yıl 9 ay 1 güne indirilmesi" suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı ise 7.4.2000 gün ve 97810 sayı ile;
"İnceleme konusu hükümde, sanık hakkında 647 sayılı Yasanın 6. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiş ve gerekçe olarak sadece (verilen cezanın miktarı) gösterilmiştir.
Gerçekten mahkemece verilen 1 yıl 12 ay 15 gün hapis cezasına göre bu karar yasaya uygundur. Ancak 4421 sayılı Yasanın 8. maddesi ile 647 sayılı Yasanın 5. maddesinin 6 ve 9. fıkralarındaki değişiklik karşısında verilen cezanın 1 yıl 9 ay 1 güne indirilmesi sonucu 647 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca cezanın ertelenme olanağı doğmuş olup bu husus mahkemenin takdir yetkisi içerisindedir. Hükmün CYUY.nın 322. maddesine göre düzeltilerek onanması mahkemenin bu yetkisinin ortadan kaldırılması sonucunu doğuracaktır." görüşüyle itiraz yoluna başvurarak, Özel Daire kararının kaldırılmasını ve Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, sanığın 6831 sayılı Yasanın 93/2-3, TCY.nın 81/2. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilen somut olayda Yerel Mahkeme hükmünün CYUY.nın 322. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasının mümkün olup olmadığına ilişkindir.
"Yargıtayca davanın esasına hükmedilecek haller ve karar düzeltilmesi" başlığını taşıyan CYUY.nın322. maddesinin 1. fıkrasında; "Hükme esas olarak tespit edilen vakıalara tatbikinde kanuna muhalefet edilmesinden dolayı o hüküm bozulmuş ise Yargıtay aşağıda yazılı olan hallerde kendisi davanın esasına hükmeder." hükmüne yer verilmiş ve devamında dokuz bent halinde bu haller sınırlı olarak sayılmıştır. Bu hükme göre temyiz incelemesi sırasında saptanan bozmaya neden olan hususlar yeniden yargılama yapmayı gerektirmediği takdirde Yerel Mahkemenin yerine geçmek suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmektedir.
Konu öğretide de incelenmiştir. Genel kabul gören görüşe göre; Yargıtay'ın asıl davanın esasına karar vermesi ve davayı orada bitirmesi, diğer bir söyleyişle mahkemenin verdiği kararı kaldırıp yerine yenisini koyması, ıslah etmesi istisna olup yeniden mahkemeye göndermeye ihtiyaç olmadığını gösteren iki temel şarta bağlıdır:
1-Maddi meselenin daha ziyade aydınlanması için bir soruşturma kısacası bir öğrenme muhake-
mesi gerekmemelidir.
2-Maddi mesele bakımından mahkemeye bırakılmış serbest değerlendirme yetkisi söz konusu
olmamalıdır. (Prof. N. KUNTER, Ceza Muhakemesi Hukuku, 10 Bası, sh.1080) Uygulamada da bu görüş benimsenerek, ıslah kararı verilmesinde bu iki temel şartın varlığı aranmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Yerel Mahkemece tekerrür uygulamasına esas alınan sanığın önceki mahkumiyeti 1.825.000 lira ağır para cezasına ilişkindir. TCY:nın 81/3 ve 647 sayılı Yasanın 5. maddeleri uyarınca bu ceza günlük 10.000 lira karşılığı hapse çevrilerek tekerrür nedeniyle sanığın cezası 3 ay 15 gün artırılmış olup, sanığın toplam cezasının 1 yıl 12 ay 15 gün hapis olması ve 647 sayılı Yasanın 6. maddesinde öngörülen süreyi aşması nedeniyle erteleme konusundaki istemi de reddedilmiştir. Ancak hüküm tarihinden sonra 1.8.1999 günü yürürlüğe giren 4421 sayılı Yasa ile 647 sayılı Yasanın 5. maddesinde öngörülen onbin lira miktarı, üçmilyon lira olarak değiştirilmiştir ki Özel Daire kararında da belirtildiği üzere, TCY.sının 2/2. maddesi uyarınca lehe olan bu hüküm gözetilerek artık sanığın cezası tekerrür nedeniyle 1 gün artırılabilecektir. Bu durumda sanığa tayin olunacak 1 yıl 9 ay 1 gün hapis cezası, 647 sayılı Yasanın 6. maddesinde öngörülen "..2 yıla kadar (2 yıl dahil) hapis...." sınırı içinde kalmakta olup, sanığın erteleme konusundaki isteminin değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira, sanığın önceki mahkumiyeti 647 sayılı Yasanın 4/4. maddesi gereğince çevrilen para cezasına ilişkin olup, erteleme kararı verilebilmesine yasal engel oluşturmamaktadır. O halde Yerel Mahkemenin bu konuda serbest değerlendirme yetkisini kısıtlayacak şekilde Özel Dairece esasa ilişkin ıslah kararı verilmesi olanaksızdır. Bu nedenle yerinde olan Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE 3. Ceza Dairesinin 1.3.2000 gün ve 1281-2360 sayılı kararının KALDIRILMASINA, Yerel Mahkeme hükmünün sanık lehine yürürlüğe giren 4421 sayılı Yasa hükümleri gereğince değerlendirme yapılmak üzere BOZULMASINA, dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 25.4.2000 günü oybirliği ile karar verildi.