Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no: 2000/11-89
Karar no: 2000/91
Tarih: 2.5.2000

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • DİRENME KARARININ YAZILMA YÖNTEMİ
  • KARARLARIN GEREKÇELİ OLMA ZORUNLULUĞU
  • CEZA MAHKEMESİ KARARININ BOZULMASI
  • AVUKATIN GERÇEK DIŞI MASRAF BELGELERİ DÜZENLEMESİ
  • GEREKÇENİN TANIMI
  • HİZMET SEBEBİYLE EMNİYETİ SUİSTİMAL ( Avukat )
  • GÖREVDE YETKİYİ KÖTÜYE KULLANMAK ( Avukat )
 
1412/m.32, 260, 261, 268, 308
765/m.510, 240
 
DAVA VE KARAR : Sanık Sema TCY. nın 240/2 -3, 80, 59 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca 1.963.888 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına, 2 ay 15 gün memuriyetten mahrumiyetine ve bu cezalarının ertelenmesine ilişkin Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 20.11.1997 gün ve 184/249 sayılı hüküm, katılan vekili ve sanık vekilinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen
Yargıtay 11. Ceza Dairesince 28.5.1998 gün ve 6544/6061 sayı ile;
"Sanığın T.C.Ziraat Bankası Ankara Gölbaşı Şubesinin sözleşmeli avukatlığını yaptığı sırada müdahil bankadan, takip işlerinin gerektirdiği harç, resim ve masrafları karşılamak için aldığı avanslardan, hayali masraf belgeleri doldurmak ve gerçek icra masraflarına ilaveler yapmak suretiyle 438.670.323 lirayı mal edindiği anlaşılıp kabul edilmesine göre, eylemde TCK.nun 510. maddesindeki hizmet nedeniyle emniyeti suistimal suçunun tüm unsurlarının mevcut olduğu gözetilmeden, suça konu paranın miktarındaki fazlalık karşısında geçerli olmayan savunmaya da itibar edildiğinden bahisle suçun nitelenmesinde yanılgıya düşülerek TCK. nun 240. maddesinden mahkumiyet kararı verilmesi" isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise 27.11.1998 gün ve 249/251 sayı ile;
"Mahkememizce Özel Dairenin görüşüne katılınmamış, eylemin görevi suistimal suçunu oluşturduğu düşünülmüştür." Gerekçesiyle ilk hükümde direnilmiştir.
Bu hükmün de katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay C.Başsavcılığının "Onama" istekli 10.4.2000 günlü tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
YARGITAY CEZA GENEL KURULU KARARI:
Sanığın görevde yetkiyi kötüye kullanmak suçundan TCY. nın 240/2-3 ve 80. maddeleriyle cezalandırılmasına ilişkin hüküm, "eylemin TCY. nın 510. maddesindeki hizmet nedeniyle emniyeti suistimal suçunu oluşturduğu" gerekçesiyle bozulmuştur. Yerel mahkeme ise ilk hükmün usul ve yasaya uygun olduğunu belirtip önceki gerekçeli kararı, tarih ve sayısını değiştirerek aynen yinelemiştir.
Anayasanın 141 ve CMUK. nun 32. maddeleri gereğince mahkeme kararlarının gerekçeli olması zorunludur. Hükmün gerekçeyi içermemesi CYUY. nın 308/7. maddesi uyarınca "kanuna mutlak muhalefet" halini teşkil etmektedir. Gerekçe, hükmün dayanaklarının akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklanmasıdır. Gerekçenin dosyadaki bilgi ve belgelerin yerinde değerlendirildiğini gösterir biçimde geçerli, yeterli ve yasal olması aranmalıdır. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada da keyfiliğe yol açar. Keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, denetim yapılmasına olanak sağlamak için,hükmün gerekçeli olması gerekir.
Ceza Genel Kurulunun yerleşmiş uygulamalarına göre, bozulmakla bir karar tamamen ortadan kalkacağından, Yerel Mahkeme direnme kararında da CYUY. nın 260, 261, 268 ve 308. maddeleri uyarınca yeniden hüküm kurulması ve gerekçenin gösterilmesi zorunludur.
İncelenen dosyada;Yerel Mahkemece önceki hükümde direnilirken bu ilkeler doğrultusunda işlem yapılmamış, bozulmakla tamamen ortadan kalkan eski hükümde direnilmesine karar verildikten sonra, direnme nedenleri gösterilmemiş, bozma kararına niçin uyulmadığı açıklanmayarak, bozulan kararın tarihi ve sayıları değiştirilmek suretiyle yeniden ve aynen yazılmasıyla yetinilmiştir.
Bu itibarla, bozma kararına hangi nedenlerle uyulmadığı belirtilmeden ve yasal ve yeterli direnme gerekçesi gösterilmeden, önceki kararın aynen tekrarı ile yetinilmesi yasaya aykırı olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün, öncelikle bu usulü sebepten dolayı bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, gerekçeden yoksun Yerel Mahkeme direnme hükmünün sair yönleri incelenmeksizin öncelikle yukarıda açıklanan usulü nedenle tebliğnamedeki isteme aykırı olarak BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini