 |
T.C
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no: 2000/ 10-23
Karar no: 2000/28
Tarih: 15.02.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Nası ızrar suçundan sanık Faruk E...'in TCY.nın 516/3, 3506 sayılı Yasa, TCY.nın Ek-2 ve 522 . maddeleri uyarınca 8 ay hapis ve 150.000 lira ağır para cezalarıyla cezalandırılmasına ilişkin Eskişehir 4.Asliye Ceza Mahkemesince verilen 28.2.1996 gün ve 594/199 sayılı karar, sanık vekilinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 10.Ceza Dairesince 17.12.1996 gün ve 13586/13837 sayı ile;
"Müştekinin; sanığın olayı müteakip, kırılan camları taktırdığını belirtmiş olmasına göre, zararın giderim zamanının kamu davası açılmadan evvel olup olmadığı belirlenerek, sonucuna göre, TCK.nun 523. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılmaması" isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise 4.3.1997 gün ve 58/118 sayı ile;
"Izrar suçunda iade veya tazmin halinde TCY.nın 516 ncı maddesinin uygulanabilmesi 516 ncı maddenin ilk fıkrası ile uygulama yapılmasına bağlıdır" biçimindeki gerekçe ile önceki hükümde direnmeye karar vermiştir.
Sanık vekilince temyiz edilen karar, Ceza Genel Kurulunca 3.3.1998 gün ve 378/63 sayı ile;
"En son söz sanığa verilmeyerek CYUY.nın 251 nci maddesine aykırı davranıldığı" gerekçesiyle usul yönünden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme 9.9.1998 gün ve 364/576 sayı ile; Ceza Genel Kurulunun usuli bozmasına uyup gereğini yerine getirmiş ve bozulan kararındaki gerekçelerle önceki uygulamasında direnmeye karar vermiştir.
Bu kararın da, sanık vekili tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay C.Başsavcılığının onama isteyen 17.1.2000 günlü tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
İncelenen dosyaya göre;
Yerel Mahkemenin 4.3.1997 gün ve 58/118 sayılı direnme kararı, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca usuli nedenle bozulmuş ve Yerel Mahkeme, bozma gereğini yerine getirerek yeniden karar vermiştir.
Ceza Genel Kurulunun uyum ve süreklilik gösteren kararlarında da belirtildiği gibi, Ceza Genel Kurulunun bozma kararı ile direnme hükmü tümüyle ortadan kalkmıştır. Yerel Mahkeme artık, yeni ve değişik bir karar vermekte serbesttir. Bozmaya uyularak verilen kararlar da yeni bir karar olup, direnme kararı niteliğinde değildir. Bu nedenle, öncelikle Özel Dairece incelenmesi gerekmektedir. Özel Dairece incelenmeyen bir hükmün, doğrudan doğruya ve ilk kez Ceza Genel Kurulunca incelenmesi Usul Yasasına aykırıdır.
Özel Daire görüşü belli olduğundan bahisle tekrar dairece inceleme yapılmasının davayı uzatacağı gibi bir görüşte ileri sürülemez, Çünkü Özel Daire görüşünde değişiklik olabileceği gibi, davaların uzamasını önlemek amacı ile de olsa emredici usul kurallarının uygulanmasından vazgeçilemez.
Öte yandan, Ceza Genel Kurulunun bozma kararına uyulduktan sonra verilen kararın yeniden ve doğrudan Ceza Genel Kurulunca incelenmesi bu Kurulun kararlarına direnilemeyeceğine ilişkin CYUY.nın 326 ncı maddesine aykırıdır. Zira, doğrudan doğruya Ceza Genel Kurulunca incelenme yapılması, Yerel Mahkeme kararına direnme niteliği verecek ve Ceza Genel Kurulu kararına karşı direnilmiş olacaktır. Bu belirlemeye göre; hukuken yeni olan son kararın Özel Dairece incelenmesi gerekmektedir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkemenin son uygulaması, direnme kararı olmayıp, hukuken yeni bir karar olduğundan dosyanın temyiz incelenmesi yapılmak üzere Özel Daireye gönderilmesine isteme aykırı olarak 15.02.2000 günü oybirliği ile karar verildi.