Özgürlüğü kısıtlama suçundan sanık Şadi Ç...'ın TCY.nın 181/2, fena muamele suçundan sanık Abdullah A...'nin TCY.nın 245. maddesi uyarınca cezalandırılması için Adana C.Başsavcılığının 11.4.1996 gün ve 4914/2910 sayılı iddianamesi ile dava açılmış, bu arada aynı suçtan dolayı İl Memurin Muhakematı Komisyonu tarafından da 8.8.1996 gün ve 1996/100 sayı ile yeterli kanıt bulunmadığından sanıkların yargılanmalarının önlenmesine karar verilmiştir. Bu karar Danıştay 2. Dairesinin 25.6.1998 gün ve 2848/2349 sayılı kararı ile onanmıştır.

Yapılan yargılama sonunda Adana 8. Asliye Ceza Mahkemesi 10.9.1997 gün ve 415/771 sayı ile sanıkların cezalandırılmasına karar vermiş, sanıklar vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 9.11.1998 gün ve 9162/9816 sayılı kararı ile onanan hüküm, karar düzeltme istemi sonucu 3.2.1999 gün ve 12385/593 sayı ile, "İl İdare Kurulu ve onu onayan Danıştay 2. Dairenin kararları karşısında olumlu görev uyuşmazlığı giderilmeden hüküm kurulması" isabetsizliğinden bozulmuştur.

Yerel Mahkemece bozma kararına uyularak yargılamanın durmasına karar verilmiş,bu suretle Asliye Ceza Mahkemesi ile İl İdare Kurulu arasında oluşan olumlu görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosya; Yargıtay C.Başsavcılığının "Asliye Ceza Mahkemesi görevsizlik kararının kaldırılmasını isteyen" 28.9.1999 tarihli tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

Adana C.Başsavcılığının 11.4.1996 tarihli iddianamesi ile, güveni kötüye kullanmak suçundan aranan ağabeyinin adresini vermediği, söz verdiği halde karakola getirmediği, çelişkili ifade verdiğinden bahisle karakola getirip bir gün nezarette tuttukları şikayetçi Şeref Karakaya'yı dövdükleri, fena muamelede bulundukları iddiasıyla başkomiser olan sanık Şadi Ç...'ın TCY.nın 181/2, polis memuru Abdullah A...'nin TCY.nın 245. maddesi uyarınca cezalandırılmaları için dava açılmıştır.

Sanıklar hakkında Adana 8. Asliye Ceza Mahkemesindeki yargılama sürerken, iddianame örneğinin Valiliğe gönderilmesi üzerine idari soruşturmaya başlanmış ve İl Memurin Muhakematı Komisyonu da aynı suçtan yeterli delil bulunamadığından bahisle sanıkların yargılanmalarının önlenmesine karar vermiştir.

Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda sanıklar mahkûm olmuşlar, bu suretle iddianame ile açılan davada Asliye Ceza Mahkemesi kendini görevli gördüğü gibi İl İdare Kurulu da görevli olduğunu kabul etmiş, olumlu görev uyuşmazlığı doğmuştur.

Dosya içeriğine göre komiser ve polis memuru olan sanıklar; güveni kötüye kullanmak suçundan aranan suçluyu yakalamak ve suç kanıtlarını bulmak amacıyla şikayetçiyi nezarete almışlar, adli bir olayın soruşturması sırasında yüklenen suçları işledikleri iddia olunmuştur. Sanıkların işlenen bir suçla ilgili soruşturmaya başlamaları ile adli görevleri başlamış ve atılı suç, adli görev sırasında işlenmiştir. Bu itibarla, CMUY.nın 154. maddesi uyarınca C.Savcılığınca doğrudan doğruya takibatta bulunulması ve iddianame ile dava açılması gerekmektedir.

İl İdare Kurulunun kendisini görevli görerek, yargılamanın önlenmesine karar vermesi yasaya aykırı olduğundan İdare Kurulu kararı kaldırılmalıdır.

SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; sanıklara yüklenen suç adli görevin ifası sırasında işlendiğinden görevli olmayan Adana İl İdare Kurulunun 8.8.1996 gün ve 1996/100 sayılı men'i muhakeme kararının KALDIRILMASINA, 28.9.1999 günü tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak oybirliği ile karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972