 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no: 1999/YYB-208
Karar no: 1999/205
T: 21.09.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Zimmet suçundan sanık Mustafa Saygın D...'in TCY.nın 202/1, 3, 4 ve 219/son, maddeleri uyarınca cezalandırılması için İzmir C.Başsavcılığının 31.10.1994 gün ve 20469/1156 sayılı iddianamesi ile açılan davada, İzmir 2.Ağır Ceza Mahkemesi 19.1.1995 gün ve 403/5 sayı ile sanığın beraetine karar vermiş, hükmün temyizi üzerine Yargıtay 5.Ceza Dairesi 21.9.1995 gün ve 1738/2704 sayı ile "eylemin görevde yetkiyi kötüye kullanmak suçunu oluşturduğu ve MMHK. hükümlerine göre yargılamanın gerekliliği kararının alınması gerektiğinden"bahisle kararı bozmuştur. Bozmaya uyularak verilen 6.12.1995 gün ve 383/348 sayılı durma kararı, Özel Dairece onanmış ve dosyanın gönderildiği İzmir Valiliği İl İdare Kurulu ise 19.6.1997 gün ve 2/1997-82 sayı ile "sanığın eyleminin zimmet suçunu oluşturduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
Bu suretle İzmir 2.Ağır Ceza Mahkemesi ile o yer İl İdare Kurulu arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğundan dosya; Yargıtay C.Başsavcılığının "Ağır Ceza Mahkemesi görevsizlik kararının kaldırılmasını" isteyen 8.7.1999 günlü tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık hakkında zimmet suçundan açılan davada Ağır Ceza Mahkemesi; eylemin görevde yetkiyi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu ve yargılamanın gerekliliği kararı verilmesi gerektiğinden bahisle durma kararı vermiş, dosyanın gönderildiği İl İdare Kurulunca da, eylemin zimmet suçunu oluşturduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Bu suretle, Ağır Ceza Mahkemesi ile İl İdare kurulu arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.
Memurların görevlerinden doğan veya görevleri sırasında işledikleri suçlardan dolayı soruşturma, kural olarak Memurin Muhakematı Hakkındaki Kanunu Muvakkat hükümlerine göre yapılacaktır. Ancak yürürlükte bulunduğu süre içersinde 1609 sayılı Yasanın 1. maddesinde sayılan suçlarda Memurin Muhakemat Yasası uygulanmadığından, vali veya bakanlık izni alınarak Cumhuriyet Savcısı tarafından iddianame ile açılan davada, eylemin görevde yetkiyi kötüye kullanma suçunu oluşturduğunun anlaşılması halinde İdare Kurulu kararı olmaksızın ek savunma hakkı tanınarak davanın sonuçlandırılması gerektiği süreklilik gösteren yargısal kararlarla kabul edilmiştir.
1609 sayılı Yasayı yürürlükten kaldıran 3628 sayılı Yasanın 17. maddesinde 1609 sayılı Yasaya benzer biçimde, "zimmet, rüşvet, irtikap ve maddede yazılı diğer suçlardan sanık olanlar hakkında Memurin Muhakematı Hakkındaki Kanunu Muvakkat hükümlerinin uygulanamayacağı" kabul edilmiştir. Ayrıca izin alınmasına da gerek görülmemiş, böylece Cumhuriyet Savcılarının soruşturma yapma yetkileri daha da genişletilmiştir. Suç vasfının değişmesi halinde İdare Kurulu kararı gerekmediğine ilişkin yargı kararları, 3628 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra da geçerliliğini sürdürmektedir. Diğer bir anlatımla, 3628 sayılı Yasanın 17. maddesinde yazılı suçlar nedeniyle genel hükümlere göre açılan davada, suç niteliğinin değişmesi halinde İdare Kurulundan yargılamanın gerekliliği kararı alınmasına gerek bulunmamaktadır.
Öte yandan CMUY.nın 150 ve 257. maddeleri uyarınca ceza davasının konusu, iddianamede yazılan vakıalarla sınırlıdır. Mahkeme, iddianamede yazılı hukuki tavsifle bağlı değildir.
Kaldı ki, Memurin Muhakematı Hakkındaki Kanunun amacı, memur hakkında yersiz ve gereksiz dava açılmasını önlemek, kamu görevinin aksamadan yürütülmesini sağlamakttır. Somut olayda, irtikap suçundan iddianame ile dava açılmıştır. Memurin Muhakematı Hakkındaki Kanun hükümlerinin yukarıda değinilen amacı ile Ceza Yargılamasının süreklilik ve kesintisizlik ilkeleri de nazara alındığında yargılamaya devam olunarak hüküm kurulmasında zorunluluk bulunmaktadır. Ayrıca, İdare Kurulunu suç niteliğini kabule zorlar biçimde görevsizlik kararı verilmesi, Yargılama Yasası ile de bağdaşmamaktadır. İncelenen dosyada İl İdare Kurulunca, mahkemenin görevsizlik kararından sonra, 3628 sayılı Yasanın 17.maddesi uyarınca genel hükümlere göre soruşturma yapılması gerektiğinden bahisle sanık hakkında görevsizlik kararı verilmiş olup eylemin görevde yetkiyi kötüye kullanma suçunu oluşturduğundan bahisle yeniden karar vermesi istenemez.
Bu nedenle yargılamaya devam olunarak değişen suç vasfına göre, sanığa ek savunma hakkı tanınmak suretiyle hüküm kurulabileceğinden, Ağır Ceza Mahkemesi görevsizlik kararı kaldırılmalıdır.
Çoğunluk görüşüne katılmayan kurul üyeleri; "1609 sayılı Yasa 3628 sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırılmıştır. Memurların görevleri nedeniyle ya da görevleri sırasında işledikleri, 3628 sayılı Yasanın 17.maddesinde sayılan suçlar dışında kalan suçlar nedeniyle yapılacak kovuşturma halen yürürlükte bulunan MMHK. hükümlerine göre yapılacaktır. Kovuşturmanın bu yasa hükümlerine göre yapılmaması halinde yürürlükte olan MMHK.nun uygulanma alanı kısıtlanmış ve uygulama dışı bırakılmış olacaktır. Ayrıca idare kurulu her türlü kararı vermekte serbest olduğundan karar vermeye zorlandığı da ileri sürülemez."gerekçesiyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle İzmir 2.Ağır Ceza Mahkemenin 6.12.1995 gün 383/348 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 21.9.1999 günü tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak oyçokluğu ile karar verildi.