 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no: 1999/9-102
Karar no: 1999/115
T: 11.05.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
466 Sayılı Yasaya göre manevi tazminat isteğinde bulunan Halil Ö...'in isteminin kısmen kabulü ile lehine 1.000.000.000 (Birmilyar) lira manevi tazminata hükmedilmesine ilişkin Artvin Ağır Ceza Mahkemesince verilen 21.5.1998 gün ve 7/25 sayılı hüküm, davalı idare vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesince 28.12.1998 gün ve 3015/4332 sayı ile;
"Objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılan suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın ceryan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle zenginleşme sonucu doğurmayacak şekilde hak ve nesafet kurallarına uygun makul ve makbul bir miktar tayin ve tespiti gerekirken, davacı yararına bu ölçülere uymayacak miktardan fazla manevi tazminata hükmedilmesi" isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise 17.2.1999 gün ve 7/6 sayı ile;
Davacının tutuklu kaldığı süre ve paranın satınalma gücü birlikte değerlendirildiğinde, taktir edilen miktar makul ve zenginleşme doğurmayacak niteliktedir, gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmünde davalı idare vekili tarafından temyizi üzerine dosya; Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma" istemli 9.4.1999 gün ve 34569 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu gereği konuşulup düşünüldü:
CEZA GENEL KURULU KARARI
Hakkında TCY.nın 146/3 ve 536/2. maddelerinin uygulanması istemiyle açılan kamu davasında Bereatine karar verilen davacının, 466 Sayılı Yasaya göre talep ettiği manevi tazminat kısmen kabul edilmiş; Özel Dairece hükmedilen miktarın fahiş olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuş, Yerel Mahkemece hükmedilen miktar makul ve zenginleşme doğurmayacak niteliktedir gerekçesiyle önceki hükümde direnilmiştir.
Kanundışı yakalanan veya tutuklanan kimselere tazminat verilmesi hakkındaki 466 Sayılı Yasanın 2. maddesinde; "birinci maddede yazılı sebeplerle zarara uğrayanlar ........uğradıkları her türlü zararın tazminini isteyebilirler" hükmü yer almaktadır; yasada sözü edilen zarardan maksat maddi ve manevi zarardır.
Manevi zarar; tutuklanan şahsın sosyal çevresinde itibarının sarsılması, hürriyetinden yoksun kalınması nedeniyle duyulan elem ve ızdırap ve ruhi sıkıntıların bir nebzede olsa giderilmesi amacına yöneliktir. Manevi zararın tümüyle giderilmesi olanaksız ise de,tayin edilecek manevi tazminat kişinin acı ve ızdıraplarının dindirilmesinde, sıkıntılarının azaltılmasında etken olacaktır. Bu neden-
le manevi tazminata hükmedilirken kişinin cezaevinde kaldığı süre, sosyal ve ekonomik durumu, toplumsal konumu, atılı suçun niteliği, tutuklamanın şahıs üzerinde bıraktığı olumsuz etkiler dikkate alınarak, zenginleşme sonucu doğurmayacak, adalet ve hakkaniyet ilkeleriyle bağdaşır bir miktar olmasına özen gösterilmelidir.
İnceleme konusu somut olayda; hakkında TCY.nın 146/3 ve 536/2. maddelerinin uygulanması istemiyle kamu davası açılan davacı; 23 ay 4 gün tutuklu kaldıktan sonra, isnat edilen suçlardan beraat etmiş ve hakkındaki hüküm Askeri Yargıtay 1. Dairesinin 27.6.1990 gün ve 2-367 Sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir. Davacı köy hizmetlerinde geçici işçi olarak çalışmakta aylık kazancı yaklaşık 100. milyon liradır. Artvin Merkez Ballıüzüm köyü nüfusuna kayıtlı ve aynı yerde ikamet eden 24.4.1962 doğumlu davacı tutuklandığında 19 yaşındadır, dosyada beraatine ilişkin hükmün kendisine tebliğ edildiğine dair bir belge bulunmamaktadır. Belirtilen tespitler ve ilkeler doğrultusunda tazminat miktarı değerlendirildiğinde, hükmedilen manevi tazminat miktarının, paranın satınalma gücü de nazara alındığında, tutuklu kalınan süre ile orantılı ve makul olduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla direnme hükmünün onanmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Başkanı ve bir kısım üyeler, Özel Daire bozma nedenlerinin yerinde olduğu gerekçesiyle, direnme kararının bozulması yönünde oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme Direnme hükmünün ONANMASINA, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine 11.5.1999 günü isteme aykırı olarak oy çokluğuyla karar verildi.