 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no: 1999/8-196
Karar no: 1999/202
T: 21.09.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Mal beyanında bulunmama suçundan sanık Ali Haydar D...'nun beraetine ilişkin Köşk İcra Ceza Hakimliğince verilen 15.09.1998 gün 39/73 sayılı hükmün, şikayetçi vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8.Ceza Dairesi 22.03.1999 gün ve 2739/3890 sayı ile, "Ödeme emrine ilişkin tebligatın usulüne uygun olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi" isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel Mahkeme 21.05.1999 gün ve 22/24 sayı ile; "muhatabın tevziat sırasında bulunmama nedeninin araştırılarak mazbataya geçirilmemesi nedeniyle ödeme emrinin tebliği geçersiz olup beraat kararı verilmiştir. Borçlunun sonradan tebligatı öğrendiğine dair de bir bilgi bulunmamaktadır." gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de Yargıtayca incelenmesi şikayetçi vekili ile Yerel C.Savcıları tarafından süresinde istenilmiş, beraet kararını temyize yetkileri bulunmadığından C.Savcılarının temyiz istemlerinin reddine ilişkin ek kararın da temyizi
üzerine dosya; Yargıtay C.Başsavcılığının "C.Savcılarının temyiz isteminin reddiyle zamanaşımı nedeniyle davanın ortadan kaldırılmasını" isteyen 23.06.1999 tarihli tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık hakkında; aleyhinde yapılan icra takibinde ödeme emrinin 18.05.1998 günü tebliğ edilmesine rağmen yasal sürede mal beyanında bulunmadığından bahisle dava açılmıştır.
İİY.nın 337. maddesinde düzenlenen mal beyanında bulunmama suçu, maddede yazılı cezanın yukarı sınırına göre, TCY.nın 102/6. maddesi uyarınca altı aylık zamanaşımı süresine tâbidir. Aynı Yasanın 105.maddesinin ikinci fıkrası uyarınca bir sene içersinde mahkûmiyet kararı verilmesi gerekmektedir.
İncelenen dosyada, suç tarihinden itibaren bir yıl içersinde mahkûmiyet hükmü kurulmadığından ve dosyanın Ceza Genel Kurulunca incelendiği tarihte dava zamanışımı süresi dolmuş bulunduğundan, kararın bozulması ve davanın ortadan kaldırılmasına karar verilmelidir.
SONUÇ: Dava zamanaşımı süresi dolduğundan Yerel Mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA, CMUY.nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak bu konuda karar verilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkındaki davanın gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle TCY.nın 102/6, 105/2.maddeleri uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA, 21.9.1999 günü, tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak oybirliği ile karar verildi.