 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no: 1999/8-195
Karar no: 1999/201
T: 21.09.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Mal beyanında bulunmamak suçundan sanık H.Ali K...'ün beraetine ilişkin Köşk İcra Ceza Hakimliğince verilen 15.9.1998 gün ve 48/81 sayılı hükmün şikayetçi vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesi 22.3.1999 gün ve 2736/3891 sayı ile;
"Borçlu-sanık hakkında gönderilen ödeme emri tebliğine ilişkin tebligat parçasındaki açıklamaya göre muhatabın tevziat sırasında adreste bulunmaması nedeniyle köy bekçisine yapılan tebligatın 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 21 ve Tebligat Tüzüğünün 28. maddesine uygun olduğu gözetilmeden geçersiz sayılarak yazılı biçimde beraet hükmü kurulması" isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel Mahkeme 21.5.1999 gün ve 25/26 sayı ile;
"Muhatabın tevziat sırasında bulunmama nedeninin araştırılarak mazbataya geçirilmemesi halinde ödeme emri tebliği geçersiz olduğundan ve borçlu-sanığın sonradan tebligatı öğrendiğine ilişkin bir bilgi de bulunmadığından beraetine karar verilmiştir." gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de Yargıtay'ca incelenmesi şikayetçi ve Yerel C.Savcıları tarafından süresinde istenilmiş, C.Savcılarının beraet kararını temyize yetkileri bulunmadığından temyiz istemlerinin reddine ilişkin ek kararın da temyizi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının "hükmün bozulması ve zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasını" isteyen 23.6.1999 günlü tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa
gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
CEZA GENEL KURULU KARARI
Borçlu-sanık aleyhine yapılan icra takibinde, ödeme emri 18.5.1998 günü tebliğ edildiği halde sanığın yasal süre içerisinde mal beyanında bulunmadığından bahisle cezalandırılması için hakkında dava açılmıştır.
Sanığa yüklenen mal beyanında bulunmama suçu, İİY.nın 337. maddesinde düzenlenmiştir. Maddede yazılı cezanın yukarı sınırı dikkate alındığında, mal beyanında bulunmama suçunun zamanaşımı süresi TCY.nın 102/6. maddesi uyarınca altı aydır. Aynı Yasanın 105. maddesinin ikinci fıkrası gereğince bir sene içinde mahkûmiyet kararı verilmesi gerekmektedir.
İncelenen dosyada, suç tarihinden itibaren bir sene içerisinde sanık hak
kında mahkûmiyet kararı verilmediğinden ve dosyanın Ceza Genel Kurulunca incelendiği tarihte dava zamanaşımı süresi dolmuş bulunduğundan, hükmün bozulmasına ve davanın ortadan kaldırılmasına karar verilmelidir.
SONUÇ: Sair yönleri incelenmeyen Yerel Mahkeme direnme hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, CMUY.nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak bu konuda karar verilmesi mümkün bulunduğundan; sanık hakkındaki davanın gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle TCY.nın 102/6 ve 105/2. maddeleri uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA, tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak 21.9.1999 günü oybirliği ile karar verildi.