 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no: 1999/7-49
Karar no: 1999/80
T: 13.04.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Toplu kaçakçılık suçundan sanıklar Şeyhmus A..., Mehmet B..., Mehmet Emin A... ve Zeki İ...'ın beraatlerine ilişkin Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesince 20.9.1994 gün ve 145/151 sayı ile verilen kararın katılan vekili tarafından temyizi üzerine, dosyayı inceleyen 7. Ceza Dairesince 30.12.1994 gün ve 12521/14709 sayı ile;
"Yol kontrolünde sanık Şeyhmus Agçan'a ait sanık Mehmet B... idaresindeki 41 EU 124 plakalı tanker de 20.250 kg., sanık Mehmet Emin A... ve Zeki İ... idarelerindeki 41 AD 586 plakalı tankerde 19.170 kg.mazot ele geçirildiği ve Petrol Ofisi A.Ş.ti Ankara Bölge Müdürlüğü tarafından düzenlenen 08/07/1992 günlü raporda "tahlil neticesinde rengi Tüpraş tarafından üretilen motorin rengine benzemediğinden şartnameye uygun olmadığını" açıkladığı ve mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişiler ile Tüpraş'ın raporlarında ise, "piyasada farklı orjinli yakıtlar bulunduğundan kaçak veya yerli olup olmadığını tesbit etmenin mümkün bulunmadığını" belirttikleri ve sanıkların hazırlıkta ve duruşmada alınan beyanlarında dava konusu motorini Adana Bahçe İlçesinden Viranşehir İlçesine giderek Irak'tan gelip karayolundan geçmekte olan 12-13 kişiye ait kamyonların mütad (orjinal) depoları dışında monte ettikleri ek depolarında bulunan motorinleri satın almak suretiyle tankerlerle biriktirdiklerini, fatura veya belgesinin olmadığını, satmaya götürürken yakalandıklarını ifade ettikleri halde, sonradan Bismil İlçesinden satın aldıklarına dair faturalar ibraz ettikleri ayrıca 30/05/1994 gün ve 135/158 sayılı kararında belirtildiği gibi "dosyada mevcut Gümrükler Genel Müdürlüğünün yazılarında suç tarihinden önce Irak'a çıkış yapan taşıtların Türkiye'ye dönüşlerinde römorklu katarlarda 2, kamyonlarda ise 1,5 tona kadar motorini vergi ödemeksizin yurda getirebilecekleri belirtilmişse de, sanık Şeyhmus'un beyanına göre 12-13 kişiden net 39.420 kg. mazot satın almış olup, satıcıların getirebilecekleri azami miktardan hiç tüketmemeleri ve kendilerine de ayırmadan tamamını sanığa satmaları halinde bile yasal olarak getirebilecekleri miktarın yakalanan motorin miktarına baliğ olmadığı", bunun yanında mutad depo dışında özel olarak yapılmış yedek depolarda yurda sokulan akaryakıt yönüyle genelgede belirtilen kapasite sınırının düşünülemeyeceği, çünkü tek bir depo olması ve bir yıl içinde projelendirilmesi şartını ihtiva ettiği cihetle bu şekilde yurda sokulan akaryakıtın toplanıp tankerlerde biriktirilmesi halinin, akaryakıtın yasal yollardan yurda sokulduğuna delil teşkil edemeyeceği ve dosyadaki tüm delil ve beyanlara nazaran dava konusu yabancı menşeli mazotun yasal olmayan yollardan yurda sokulup suçun sübut bulduğu gözetilerek sanık Şeyhmus Ağaçan'ın tüm mazot esas alınarak toplu kaçakçılık suçundan, diğer sanıkların da araçlarında bulunan mazotlar itibariyle toplu münferit kaçakçılıktan mahkûmiyetlerine karar verilmesi gerekirken oluşa, dosya içeriğine, beyanlara ve kanuna uymayan gerekçelerle yazılı şekilde beraate ve iadeye hükmolunması" isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise 11.11.1997 gün ve 49/237 sayı ile; motorinin kaçak olmadığı, bu nedenle bulundurulması ve satılmasının suç oluşturmadığı, faturaların gerçeği yansıtmadığı, sonradan temin edildiğinin kabulü halinde ise; motorini yurtdışından sanıkların getirmediği, sanıkların, getiren kişilerden satın alan konumunda bulundukları, motorinin 12-13 kamyondan alındığı şeklindeki savunmadan kamyon sayısının tahmini olarak belirtildiği,bu sayı kabul edildiği takdirde dahi iki tanker açısından ayrı ayrı düşünüldüğünde kamyon veya tır sayısının 24-26'ya ulaştığı, bu durumda akaryakıt miktarının 40 tonu geçeceği, açıklamasıyla önceki kararda direnmiştir.
Bu kararın da katılan vekili tarafından temyizi üzerine, dosya Yargıtay C.Başsavcılığının "onama" istekli 2.3.1999 günlü tebliğnamesiyle, Yargıtay 1. Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Kaçakçılık suçundan sanıkların beraatlerine karar verilen olayda; Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, sanıkların üzerine yüklenen suçun oluşup oluşmadığına ilişkindir.
Sanık Şeyhmus Agçan kollukta; mazotların sahibi olduğunu, diğer sanıkları kullandıkları iki tankeri Viranşehir'den İzmit'e mazot nakli için kiraladığını,Viranşehir'de yoldan geçen kamyon ve tırları durdurup Irak'tan gelen mazotu satınaldığını, bunu kiraladığı tankerlere doldurduğunu, iki tankere yaklaşık 38 ton mazot doldurduğunu, aynı gün İzmit ilinde satmak için yola çıktıklarını, fatura ve belgesinin olmadığını beyan etmiş, duruşmada da bu beyanına ekleyecek bir şeyi olmadığını bildirmiştir.
Sanık Zeki İ... tüm aşamalarda; çalıştığı nakliyat şirketinin deterjan nakliyatı yaptığını, tankere hammadde yükleyip, asıl şoför M.Emin A...'la birlikte Bahçe ilçesine yükünü boşalttığını, Şeyhmus'un diğer aracın şoförü Mehmet B...'la birlikte yanlarına gelip, Viranşehir'den İzmit'e mazot götürmek üzere kendileriyle anlaştığını, Viranşehir'e doğru yola çıktıklarını, Şeyhmus'un yoldan geçen kamyon ve tırları durdurup, bu araçların orijinal depoları dışındaki mazotu satın aldığını, bu şekilde 12-13 araçtan mazot alındığını, her iki tankerin dolum işi bittikten sonra hareket ettiklerini, Ankara girişinde trafik kontrolünde durdurulduklarını, fatura ve belge istediklerini, mal sahibi olmadıklarını söyleyince diğer araçtaki Şeyhmus'tan sorduklarını, onun da belge ibraz edemeyeceğini söylediğini, mazotla ilgisinin olmadığını, sadece nakliyesini yaptıklarını beyan etmiş, diğer sanıklar M.Emin A... ve Mehmet B... da aynı şekilde savunma yapmışlardır.
7.7.1992 tarihli olay tespit tutanağına göre her iki araçtan 39.420 kg.motorin ele geçirilmiş ve her tankerden ikişer şişe motorin numune olarak alınmıştır.
Petrol Ofisi Güvercin Ana Dopo Müdürlüğünün 8.7.1992 tarihli raporunda,motorinin renginin Tüpraş rafinerilerinde üretilen motorinin rengini tutmadığı,bu nedenle şartnameye uymadığı belirtilmiştir.
26.11.1992 tarihinde tankerler üzerinde keşif icra edilmiş, alınan numuneler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi, sonucu düzenlenen raporda; "aynı yerlerde alınan motorin örnekleri birbirini tutmadığı gibi, aynı yerde farklı zamanlarda alınıp analize tabi tutulan ürünlerin analiz raporlarının aynı çıkmayacağı, motorinin kat edeceği mesafe, sıcak veya soğuk hava, tankerin temiz veya pis olması, başka maddelerle doldurulmuş olması, tankın paslanmaya başlaması,tankerdeki tortu maddeleri, analiz sonuçlarını etkileyeceğinden ve bu etkenlerden dolayı rengi değişeceğinden, bu konuda birşey söylenemeyeceği, alınan farklı analiz sonuçlarından motorinin kaçak olup olmadığını saptamanın mümkün olmadığı belirtilerek, motorinin gümrüklenmiş piyasa değeri saptanmıştır.
9.9.1994 tarihinde CGK.nun 30.5.1994 gün ve 135/158 sayılı bozma ilamında belirtildiği şekilde; yeniden bilirkişi incelemesi yapılmış, Tüpraş Rafineri Müdürlüğünce yapılan analiz sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda; "her iki tankerden alınan numunelerin bütün değerlerinin TSE.T.S. 3082 no.lu motorin şartnamesine uygun olduğu, Türkiye'de 5 adet rafineride üretim yapıldığı ayrıca bazı resmi ve özel kuruluşlarca da akaryakıt ithal edildiği, piyasada farklı orijinli yakıtlar bulunduğu, bu nedenle akaryakıtın kaçak veya yerli olup olmadığının söylemenin mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Habur Gümrükler Başmüdürlüğünün 26.1.1993 Transit Gümrük Müdürlüğünün 15.2.1993 tarihli yazılarında Irak'a çıkış yapan araçların Türkiye'ye dönüşlerinde 55 sayılı genelge uyarınca 10.4.1992 tarihinden itibaren çekicilere montajlı yarı römorklu araçlarla, kamyonlara montajlı araçlarda 2 ton, diğer römorksuz kamyonlarda 1,5 ton motorinin vergi ödenmeksizin getirilebileceği, bu genelgenin 19.11.1992 tarihinde yürürlükten kalktığı bildirilmiş, Maliye ve Gümrük Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğünün 28.10.1992 tarihli yazılarında ise getirilen motorinin ihtiyaç fazlasının 3. kişilere satılmasını engelleyen bir düzenlemenin olmadığı belirtilmiştir.
Sanıklar vekilince, motorinin Bismil'de petrol bayiliği yapan M.Masum Güler'den satın alındığına dair iki adet fatura ve sevk irsaliyesi ibraz edilmiş,fatura bilgilerinin doğru olduğu tanık olarak dinlenilen M.Masum Güler tarafından beyan edilmiş; ayrıca bilirkişi tarafından tanığa ait fatura, dip koçanları ve işletme defteri incelenmiş, kayıtların birbiriyle uyumlu olduğu saptanmıştır.
26.11.1992 ve 12.9.1994 tarihli bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, motorinin TS.3082 şartnamesine uygun olduğu, kaçak veya yerli olduğunun saptanamadığı, bu durumun sanıklar lehine yorumlanması gerektiği; ayrıca sanık Şeyhmus tarafından satın alınan ve diğer sanıklar tarafından nakledilen motorinin 55 sayılı genelge uyarınca vergi ödenmeksizin belirtilen miktarlar dahilinde getirilmesinin suç tarihinde serbest olduğu, getirilen motorinin üçüncü kişilere satışını yasaklayan bir hükmün bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde; isnat edilen suçun yasal ögeleri itibariyle oluşmadığı, bu itibarla Yerel Mahkeme değerlendirmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı sonucuna ulaşılmakla direnme hükmünün onanmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan bir kısım Üyeler; Özel Daire bozma ilamının yerinde olduğu, direnme hükmünün bu nedenle bozulması gerektiği, bir üye ise sanık Şeyhmus Agçan yönünden hükmün bozulması gerektiği gerekçesi ile karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkeme direnme hükmünün ONANMASINA, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine 13.4.1999 günlü müzakerede yasal çoğunluk sağlanamadığından, 27.4.1999 günü isteme uygun olarak oyçokluğuyla karar verildi.