Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no: 1999/7-128
Karar no: 1999/138
T:  25.05.1999

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Sürücü belgesiz araç kullanmak suçundan sanık Galip Y... hakkında açılan kamu davasının TCY.nın 119. maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına ilişkin Yeşilhisar Sulh Ceza Mahkemesince 26.10.1998 gün ve 243-176 Sayı ile verilen kararın Yerel C.Savcısı ile Üst C.Savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 10.3.1999 gün ve 1937-1966 Sayı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı ise 29.4.1999 gün ve 134177 Sayı ile;
"Sanığın suç tarihinde 11 yaşını doldurup doldurmadığının tespiti için öncelikle nüfus kaydının getirtilip, 2253 Sayılı Yasanın 11. maddesine göre 11 yaşını doldurmadığı anlaşıldığı takdirde hakkında kovuşturma dahi yapılamayacağını emrettiğinden, olayımıza göre sanık hakkında suç tutanağı dahi düzenlenemeyecek şekilde anlaşılmalıdır.
11.4.1983 gün ve 2-2 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği gibi,
değişik yasal düzenlemeler sonucu TCY.nın 119. maddesinde nihai şeklini alan önödeme, bazı hafif suçlarda özellikle kabahatlerde ya da yalnız para cezasını gerektiren fiillerde o şahsın mahkum olacağı para cezasını ödeyerek aleyhinde kamu davası açılmamasını, kamu davası açılmış ise davanın ortadan kaldırılmasını amaçlayan bir kurumdur.
Mahkemelerin iş yükünün azaltılması ve basit suçlardan sanıkların mahkemeye getirilmesinin önlenmesi, açılmış davada ceza ilişkisinin düşürülmesi amacıyla kabul edilmiş, bu nedenle şahsa ve fiile bağlı cezayı artırıcı ya da azaltıcı nedenlerin önödemede dikkate alınmayacağı kabul edilmişse de bu hususlar 11 yaşını dolduran kişiler için geçerli olmalıdır. Ancak, 11 yaşını doldurmayan kişilere önödeme ihtaratı yapılmadan takibata yer olmadığına karar verilmesi gerekir. Aksi takdirde akli dengesi bulunmayan, yaşı 11'den küçük olanlar hakkında açılmış davada önödeme yaptırılması ve davanın ortadan kaldırılması suretiyle 3005 Sayılı Yasa hükümlerine uyularak hakim önüne çıkartılmış olur ki bu 2253 Sayılı Yasanın ve TCY.nın ruhuna uygun düşmez. Kaldı ki 7201 Sayılı Tebligat Yasasına göre, önödeme tebligatını almaya ehil olmayan kişinin yaptığı hukuki işlem geçerli hale getirilmiş olur ki bu durumda da hukukun temel prensipleri ile çelişkiye girildiğinin kabulü gerekir.
Olayımızda sanığın, hakkında kovuşturma yapılabilecek mahkeme önüne 3005 Sayılı Yasa hükümlerine göre çıkarılabilecek cezai ehliyete sahip olup olmadığı, nüfus kaydı getirilmediği ve suç tutanağında da 1987 doğumlu göründüğünden anlaşılamamaktadır. Bu nedenle sanığın öncelikle suç tarihi itibariyle hakkında kovuşturma yapılabilecek yaşta ve işlediği suçun farik ve mümeyyizi olduğunun saptanması için ay ve günü gösterir doğum kaydı getirilip incelendikten sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği" görüşüyle itiraz yoluna başvurarak Özel Daire onama kararının kaldırılmasını ve hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık hakkında 25.10.1998 günlü suç tutanağı ile sürücü belgesiz araç kullanmak suçundan açılan davada, Yerel Mahkemece önödeme nedeniyle sanık hakkındaki kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, mahkemece önödeme uyarısında bulunulmadan önce sanığın 11 yaşını bitirip bitirmediğinin saptanmasının gerekip gerekmediğine ilişkindir.
Türk Ceza Yasasının 53. maddesinin 1. fıkrasında "Fiili işlediği zamanda onbir yaşını bitirmemiş olanlar hakkında takibat yapılamaz ve ceza verilemez";
2253 Sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri hakkında Yasanın 11. maddesinin 1. fıkrasında da "Fiili işlediği zaman 11 yaşını bitirmemiş olanlar hakkında kovuşturma yapılamaz ve ceza verilemez" hükümleri getirilmiştir.
Anlayabilme ve isteyebilme kudretinin ancak zamanla ve yaş ilerlemesi ile tamamlanacağı, çeşitli saiklere karşı gelebilme yeteneğinin ruhi bir olgunluğu gerektirdiği hususunda deneyimlere dayanan ve evrensel nitelikteki bu emredici yasa hükümlerinden açıkça anlaşıldığı üzere, 11 yaşını bitirmeyen bir kimse hakkında kovuşturma yapılması olanaksızdır. Zira, Yasa koyucu tarafından 11 yaşından küçük faillerde isnad kabiliyeti, dolayısıyle kusur yeteneği olmadığı kabul edilmiştir. Bu devrede bulunan küçükler hakkında ceza yargılaması yapılamaz ve bunlara suç yüklenerek haklarında kamu davası açılamaz. O halde 11 yaşını bitirmeyen bir fail ceza ilişkisinin tarafı olamayacağı için usuli ilişkininde tarafı olamaz ve bu nedenden dolayı açılan davaya bakılıp sürdürülmesi de olanaksızdır. Bu hükümlerin isnad kabileyetine ilişkin olması bakımından birincil sırada ele alınarak değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
Bu açıklamalardan sonra somut olay incelendiğinde;
Sanık hakkında düzenlenen 25.10.1998 günlü suç tutanağında sanığın doğum tarihi ay ve gün belirtilmeden 1987 olarak gösterilmiştir. Keza, duruşmada da sanığın kimlik bilgileri belirlenirken 1987 doğumlu olduğu yazılmakla yetinilmiş olup, ay ve gün olarak bir saptama yapılmamıştır. Bu durumda olay gününde sanığın 11 yaşını bitirip bitirmediği anlaşılamamaktadır. Sanığın 11 yaşını bitirip bitirmediğinin, isnad yeteneği bulunup bulunmadığının saptanabilmesi için nüfus kayıt örneğinin getirilmesi gerekmektedir. Bu itibarla Yargıtay C.Başsavcılığının itirazının kabulüyle, sanığın nüfus kaydı getirtilerek suç tarihinde 11 yaşını bitirip bitirmediği saptandıktan sonra hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinden Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul üyeleri, "TCY.nın 119. maddesinde yer alan önödeme, yalnız para cezasını gerektiren veya yasa maddesinde öngörülen özgürlüğü bağlayıcı cezanın yukarı sınırı üç ayı aşmayan suçlarda, 647 Sayılı Yasanın 4/1. maddesi uygulanarak maddede öngörülen şekilde hesaplanacak para cezasının bildirimden itibaren on gün içersinde ödenmesi halinde kamu davası açılmasını engelleyen, dava açılmışsa ortadan kaldırılmasını sağlayan bir kurumdur. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması ve bazı basit suçlarda sanıkların mahkemeye getirilmelerinin önlenmesi amacıyla kabul edilmiştir. Kamu davasının açılmasını önlemesi durumunda Usul Hukuku, açılmış olan davayı ortadan kaldırması halinde ise ceza ilişkisini düşürdüğünden Suç Hukuku kurumudur. Bu durumda, önödeme Devlet ile vatandaş arasında yapılan bir toplumsal sözleşme niteliğindedir ve artık yönetsel bir işlemdir, kovuşturma işlemi değildir. Failin 11 yaşını bitirip bitirmemesinin bir önemi yoktur, çünkü 11 yaşını bitirmediğinin saptanması halinde önödeme ihtaratında bulunulmayarak ceza tayinine yer olmadığına karar verilmesi önödeme kurumunun ve yasa koyucunun açıklanan amacına aykırıdır. Bu nedenle TCY.nın 119. maddesi kapsamına giren bir suçu işlemesi nedeniyle önödeme ihtaratında bulunulmadan önce sanığın 11 yaşını bitirip bitirmediğinin saptanmasına gerek olmadığından Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir" görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE, Yargıtay 7.Ceza Dairesinin 10.3.1999 gün ve 1937-1966 Sayılı onama kararının kaldırılmasına ve Yerel Mahkeme hükmünün BOZULMASINA, dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 25.5.1999 günü oyçokluğu ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler



YARGITAY KARARLARI :
İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini