Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no: 1999/6-267
Karar no: 1999/275
T:  16.11.1999

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Resmi evrakta sahtecilik suçundan sanık Mehmet Önal'ın atılan suçu müdahilden alacağı olduğu ve bu alacağını belgelemek amacıyla işlediği sabit görülerek TCY.nın 342.maddesi yollamasıyla 347, 59/2, 81/1 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca sonuçta 135.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Bursa 3.Ağır Ceza Mahkemesince verilen 3.11.1994 gün ve 6/213 sayılı karar, katılan vekilinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6.Ceza Dairesince 5.6.1995 gün ve 6088/5986 sayı ile;
Sanığın, müştekiye mal verdiği hususundaki savunmasının müşteki tarafından doğrulanması karşısında, sanığın defter kayıtları ve faturaları bilirkişi aracılığı ile incelettirilerek, sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, yazılı şekilde uygulama yapılması" isabetsizliğinden bozulmuştur.       
Yerel Mahkeme ise 24.6.1996 gün ve 222/145 sayı ile
Bozmaya uyup gereğini yerine getirdikten sonra, müdahilin sanığa borcu bulunmadığına, sanığın yemleri göndermediğine ve senette yapılan ilavelerde kendisinin muvafakatı olmadığına ilişkin iddiasına itibar etmeyerek aksi kanıtlanamayan savunmaya,bilirkişi raporuna,M.Kemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/152 esas sayılı dosyasına ve tüm dosya kapsamına göre; müdahilin, sanıktan aldığı yem karşılığında peşinat olarak bir miktarı karşılayacak çek verdiği, bakiye borcu için de 8.503.800 liralık bono düzenledikleri, yazıların sanık tarafından yazılıp imzanın müdahil tarafından atıldığı, müdahilin daha sonra da sanıktan açık hesap mal alıp borçlandığı, bunun üzerine sanığın, müdahilin muvafakatı tahtında, vade tarihi ile meblağ kısmını borç miktarı kadar düzeltip 58.503.800 liraya getirdiği, yapılan bilirkişi incelemesinde de müdahilin, sanıktan senet meblağına yakın mal aldığı, bunun karşılığında fatura kesip defterlere kaydettiğini sabit görüp, sanığın beraatine karar vermiştir.
Müdahil vekilinin temyizi üzerine Yerel Mahkemenin beraat hükmü de Özel Dairece, 2.6.1997 gün ve 5968/5879 sayı ile;
"Bilirkişi incelemesi ile 28.620.000 liralık faturanın suç tarihinden sonra düzenlediği anlaşılmasına göre, sanığın subut bulan eyleminin TCK.nun 342/1. maddesinde yazılı suçu oluşturduğu gözetilmeden yazılı gerekçe ile beraatine karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise 17.12.1997 gün ve 247/359 sayı ile:
Bozmaya uyup, sanığın atılan suçu, müdahilden daha fazla alacağı olduğu kastı ile ve sahih bir keyfiyetin esbabı subutiyesini temin zımmında işlediğini, müdahilin samimi beyanı, Adli Tıp raporundaki "senette tahrifat yapıldığına, yapılan ilavenin ilk bakışta anlaşılamayacağından iğfal kabiliyetine haiz bulundu ğu" yolundaki mütalaa, senet aslı, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı ile sabit
görerek;
TCK.nun 342/1.maddesi delaletiyle 347,59/2,81/1,647 S.Yasanın 4.maddeleri uyarınca 135.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir.
Bu karar da, katılan ve sanık vekillerinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Özel Dairece 22.12.1998 gün ve 12044/11878 sayı ile;
Bozmaya uyulduğu halde, 28.600.000 liralık faturanın suç tarihinden sonra düzenlendiği gözetilmeden; TCK.nun 342/1 yerine olayda uygulama yeri bulunmayan aynı yasanın 347/1.madesiyle ceza tayini" isabetsizliğinden bozulmuş, Yerel Mahkeme ise 28.6.1999 gün ve 27-125 sayı ile; bozulan en son kararındaki gerekçeyle yazılı biçimdeki mahkûmiyet hükmünde direnmiştir.
Bu kararın da C.Savcısı ve katılan vekili tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma isteyen 22.10.1999 günlü tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
  CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanığın resmi evrakta sahtekarlık suçundan TCK.nun 342.maddesi yollamasıyla 347.maddesiyle cezalandırılmasına ilişkin hüküm, "Bozmaya uyulduğu halde, 28.600.000 liralık faturanın suç tarihinden sonra düzenlendiği gözetilmeden;
TCK.nun 342/1.maddesi yerine olayda uygulama yeri bulunmayan aynı Yasanın 347/1. maddesiyle ceza tayini" isabetsizliğinden bozulmuştur. Yerel Mahkeme ise önceki kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirtmekle yetinmiş ve önceki gerekçeli
 
hükmü aynen tekrarlayarak direnmiştir.
Anayasanın 141 ve CMUK.nun 32.maddeleri gereğince mahkeme kararlarının gerekçeli olması zorunludur. Hükmün gerekçeyi içermemesi CMUY.nın 308/7.maddesi uyarınca "kanuna mutlak muhalefet" halini teşkil etmektedir. Gerekçe hükmün dayanaklarının akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklamasıdır. Gerekçenin dosyadaki bilgi ve belgelerin yerinde değerlendirildiğini gösterir biçimde geçerli, yeterli ve yasal olması aranmalıdır. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi,yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada da keyfiliğe yol açar. Keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, denetim yapılmasına olanak sağlamak için, hükmün gerekçeli olması gerekir.
Ceza Genel Kurulunun yerleşmiş uygulamalarına göre, bozulmakla bir karar tamamen ortadan kalkacağından, Yerel Mahkeme direnme kararında da CMUY.nın 260, 261, 268 ve 308.maddeleri uyarınca yeniden hüküm kurulması ve gerekçenin gösterilmesi zorunludur.
İncelenen dosyada; Yerel Mahkemece önceki hükümde direnilirken bu ilkeler doğrultusunda işlem yapılmamış, bozulmakla tamamen ortadan kalkan eski hükümde direnilmesine karar verildikten sonra, direnme nedenleri gösterilmemiş, bozma kararına niçin uyulmadığı açıklanmayarak, bozulan kararın tarihi ve sayıları değiştirilmek suretiyle yeniden ve aynen yazılmasıyla yetinilmiştir.
Bu itibarla, bozma kararına hangi nedenlerle uyulmadığı belirtilmeden ve yasal ve yeterli direnme gerekçesi gösterilmeden, önceki kararın aynen tekrarı ile yetinilmesi yasaya aykırı olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün, öncelikle bu usulü sebepten dolayı bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, gerekçeden yoksun Yerel Mahkeme direnme hükmünün sair yönleri incelenmeksizin öncelikle yukarıda açıklanan usuli eksiklikten dolayı ve tebliğnamedeki istemden değişik gerekçeyle BOZULMASINA, 16.11.1999 günü oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini