 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no: 1999/5-187
Karar no: 1999/206
T: 21.09.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Zimmet suçundan sanık Hasan O...'ın TCK.nun 202/1-3, 80 ve 59/2.maddeleri uyarınca 2 yıl 11 ay ağır hapis ve 57.300.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına, TCK.nun 219/4. maddesi uyarınca memuriyetten sürekli olarak yasaklanmasına ilişkin Yalova Ağır Ceza Mahkemesince verilen 15.7.1997 gün ve 17/72 sayılı karar, sanık vekilinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 5.Ceza Dairesince 17.12.1997 gün ve 3551/4667 sayı ile;
"Sanığın savunmasının ve bilirkişi mütalâasının aksini gösteren müşteki muhbir konumunda olan tanık anlatımları dışında mahkûmiyete yeterli kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığı gözetilmeden sanığın müsnet suçtan beraeti yerine zimmetin varlığı kabul edilerek yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması" isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise, 10.2.1998 gün ve 19/6 sayı ile;
"Deliller toplandıktan sonra alınan ilk bilirkişi raporunda zimmet miktarı ve suç niteliği belirlenmiştir. 2. raporda suçun oluşmadığı yönündeki görüş mahkemeyi bağlamaz. 1. raporla zimmete geçirildiği saptanan 57.300.000 lirayı sanık, Yalova Muhasebe Müdürlüğüne yatırmıştır. Bu husus ve tanık anlatımları, müştekinin iddiaları ile suç sabittir." biçimindeki gerekçe ile mahkûmiyet hükmünde direnmeye karar vermiştir.
Sanık vekili tarafından temyiz edilen karar, Ceza Genel Kurulunca 26.5.1998 gün ve 129/188 sayı ile;
Sanığa "en son söz" verilmeyerek CYUY.nın 251 nci maddesine aykırı davranıldığı gerekçesi ile usul yönünden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise 8.9.1998 gün ve 82/79 sayı ile;
Ceza Genel Kurulunun usuli bozmasına uyup gereğini yerine getirmiş ve bozulan önceki karardaki gerekçelerle mahkûmiyet hükmünde direnmeye karar vermiştir.
Bu kararın da, sanık vekili tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma isteyen 17.06.1999 günlü tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
İncelenen dosyaya göre;
Yerel Mahkemenin 10.2.1998 gün ve 19/6 sayılı direnme kararı, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca usuli nedenle bozulmuş ve Yerel Mahkeme, bozma gereğini yerine getirerek yeniden karar vermiştir.
Ceza Genel Kurulunun uyum ve süreklilik gösteren kararlarında da belirtildiği gibi, Ceza Genel kurulunun bozma kararı ile direnme hükmü tümüyle ortadan kalkmıştır. Yerel Mahkeme artık, yeni ve değişik bir karar vermekte serbesttir. Bozmaya uyularak verilen kararlar da yeni bir karar olup, direnme kararı niteliğinde değildir. Bu nedenle, öncelikle Özel Dairece incelenmesi gerekmektedir. Özel Dairece incelenmeyen bir hükmün, doğrudan doğruya ve ilk kez Ceza Genel Kurulunca incelenmesi Usul Yasasına aykırıdır.
Özel Daire görüşünün belli olduğundan bahisle, tekrar dairece inceleme yapılmasının davayı uzatacağı gibi bir görüş de ileri sürülemez. Çünkü, Özel Daire görüşünde değişiklik olabileceği gibi, davaların uzamasını önlemek amacı ile de olsa emredici usul kurallarının uygulanmasından vazgeçilemez.
Öte yandan Ceza Genel Kurulunun bozma kararına uyulduktan sonra verilen kararın yeniden ve doğrudan Ceza Genel Kurulunca incelenmesi, bu Kurulun kararlarına direnilemeyeceğine ilişkin CYUY.nın 326 ncı maddesine aykırıdır. Zira doğrudan doğruya Ceza Genel Kurulunca inceleme yapılması, Yerel Mahkeme kararına direnme niteliği verecek ve Ceza Genel Kurulu bozma kararına karşı direnilmiş olacaktır. Bu belirlemeye göre, hukuken yeni olan son kararın Özel Dairece incelenmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp hukuken yeni bir karar olduğundan dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Özel Daireye gönderilmesine isteme aykırı olarak 21.09.1999 günü oybirliği ile karar verildi.