Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no: 1999/4-4
Karar no: 1999/17
T:  09.02.1999

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Etkili eylem suçundan sanık Serpil Ö...'in beraatine ilişkin Avanos Asliye Ceza Mahkemesince 15.07.1997 gün ve 108/87 sayı ile verilen karar, katılan vekilinin temyizi üzerine, dosyayı inceleyen 4.Ceza Dairesince 08.07.1998 gün ve 6467/7426 sayı ile;
"Katılan, tanıklar Veysel Ö..., Zekiye B...,Faruk O.. ve Mahmut K...'ın anlatımları ile katılanın raporundan sanığın eşi olan katılanı döverek yaraladığına ilişkin kanıtlar tartışılıp reddedilmeden yasal olmayan gerekçe ile beraat kararı verilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 21.10.1998 gün ve 114/207 sayı ile;
"Katılan tanıklarının görgüye değil, şikayetçiden olan duyumlarına dayalı bilgilerinin olduğu, aynı zamanda katılanın birinci derecede yakınları bulundukları, beyanlarına itibar edilen diğer tanıkların ise tarafların akrabası olmadıkları gibi birinin muhtar, diğerinin tarafsız tanık durumunda bulunduğu, bu hususların önceki kararda da belirtildiği, gerekçenin yeterli olduğu" açıklaması ile önceki hükümde direnmiştir.
Bu karar da katılan vekili tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya Yargıtay C.Başsavcılığının onama istemli 14.01.1999 günlü tebliğnamesiyle Yargıtay 1. Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
CEZA GENEL KURULU KARARI
Etkili eylem suçundan sanığın beraatine karar verilen olayda Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, kanıtların tartışılıp,isabetli olarak değerlendirilip değerlendirilmediğine ilişkindir.
Yerel Mahkemece ilk hükümde;
"Katılan, vekili aracılığıyla verdiği dilekçe ve beyanlarından sanıkla bir yıldır evli olduğunu, sanığın evlendikten kısa bir süre sonra hırçın bir kişiliğe büründüğünü, kendisinden daha güçlü olması nedeniyle kendisini dövdüğünü,7.7.1996 günü kül tablası ile kafasına vurduğunu, kolunun sargıda bulunduğunu, eşinin itmesi sonucu yere düşüp kolunun kırıldığını, 10.12.1996 tarihli duruşmada ise sanığın kendisini itmediğini, kül tablası ile başına vurulması üzerine yataktan sağ kolunun üzerine düştüğünü, bilekte şişme olduğunu, gece saat 23.30 sıralarında dışarı çıktığında eşinin kapıyı kilitleyip, açmadığını, bunun üzerine oğlu Veysel'in evine gidip orada yattığını beyan etmiş;
Tanık Veysel Ö...; sanığın babasının ikinci eşi olduğunu, geçen yıl Temmuz ayında gece 11.30 sıralarında mağdur olan babasının kendi evlerine geldiğini,eşinin kül tablası ile başına vurduğunu söylediğini, o gece kendilerinde yatıp sabahleyin tek başına doktora gittiğini, çelişki nedeniyle saptanan beyanında ise son olayda bir ay önce babası ile ikinci eşinin kavga ettiği, nara atması üzerine evlerine gittiğini, babasını yatar vaziyette gördüğünü belirtmiş, tanık Mahmut K...'ın beyanında taraflarla aynı mahallede oturduğunu, kahvede iken müştekinin bir kaç defa gelip eşinden yakındığını,kül tablası ile ona vurduğunu söylediğini, kolunun eşi tarafından kırıldığından söz etmediğini, olay tarihi itibariyle köyde olduğunu kendisine böyle bir olayın intikal etmediğini söylemiş, tanık Faruk O.. beyanında; haber verilmesi üzerine geçen yıl Temmuz ayında şikayetçinin evine gittiğini, şikayetçinin eşinin yumrukla kafasına vurduğundan yakındığını,sanığın ise "yalan söylüyor, namusumla oynuyor" diye ağlayarak cevap verdiğini, o sırada şikayetçinin kolunun kırık olmadığını, olaydan bir hafta sonra kolunun kırıldığını şikayetçiden duyduğunu, şikayetçinin eşinin kendisine vurup sonucunda kolunun çatladığını söylediğini, neyle vurduğu hususunda bir şey söylemediğini belirtmiş, Dr. İbrahim Köse ise yeminli anlatımında; tedavi belgelerine göre belirtilen çatlak şeklindeki kırığın düşme sonucu olabileceği gibi darbe sonucu da olabileceğini mütalaa etmiştir.
İddia, sanık savunması, yeminli tanık anlatımları, Adli Tıp raporu, bilirkişi mütalası, müdahilin çelişkili anlatımları ve bütün dosya kapsamı ile sanığın yüklenen suçu işlediğine dair kesin ve yeterli delil bulunmadığı, sanığın savunmasını destekleyen tarafların akrabası olmayan tanıkların beyanlarına itibar edilerek, mağdurun çocukları olan diğer tanıkların görgüye değil, katılanın anlatımlarına dayanan beyanlarına itibar edilmemesi gerektiği, katılanın aşamalarda çelişen beyanlarının sanığın savunmasını teyid ettiği" gerekçesi ile beraat kararı vermiştir.
Özel Dairece kanıtlar tartışılıp reddedilmeden, yasal olmayan gerekçe ile beraat kararı verilmesi isabetsizliğinden hükmün bozulmasına karar verilmiş ise de, yukarıya alınan Yerel Mahkeme hükmünde katılanın anlatımları, tanık beyanları ve raporların tartışıldığı, iddianın reddedilme gerekçelerinin gösterildiği ve oluşan vicdani kanıya göre hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla kararda iddia ve kanıtların tartışılmadığından ve yine hükmün yasal ve yeterli gerekçeye dayanmadığından söz etmeye olanak yoktur. Mahkemenin dosyadaki tüm kanıtları tartışıp isabetle değerlendiren hükmü usul ve yasaya uygun bulunduğundan onanmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan bir kısım kurul üyeleri sanığın eyleminin TCY.nın 456/4. maddesindeki suçu oluşturduğundan, diğerleri Özel Daire bozmasının yerinde olduğundan bahisle Yerel Mahkeme hükmünün bozulması doğrultusunda karşı görüş ileri sürmüşlerdir.
SONUÇ   : Açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün ONANMASINA,dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, isteme uygun olarak 09.02.1999 günü oyçokluğuyla karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini