Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no: 1999/4-24
Karar no: 1999/36
T:  02.03.1999

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Ticarete hile karıştırmak suçundan sanık Ahmet E...'un TCY.nın 363/1, 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca sonuçta 2.100.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Manisa 1.Asliye Ceza Mahkemesince 11.04.1996 gün ve 148/193 sayı ile verilen karar, sanık vekilinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4.Ceza Dairesince 29.05.1997 gün ve 3682/4595 sayı ile;
"... başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Sanığın önceden yaptığı hile ile başka katkı ürünü karıştırarak benzini satışa sunma eyleminin TCY.nın 503, 61. maddelerindeki dolandırıcılığa kalkışma suçunu oluşturacağı düşünülmeden yazılı biçimde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de, satışa sunma eyleminin eksik kalkışmayı oluşturacağının düşünülmemesi,
3-Numune alınma tarihi olan 29.12.1995'in suç tarihi olduğu gözetilmeden, ağır para cezasının fazla verilmesi" isabetsizliğinden, CYY.nın 326/son maddesi hükmünün gözetilmesi koşuluyla bozulmuştur.
Yerel Mahkemece bozulan önceki hükümdeki gerekçelere dayanılarak 06.10.1997 gün ve 589/597 sayı ile verilen direnme kararı, Ceza Genel Kurulunca 23.12.1997 gün ve 342/339 sayı ile; "CYUY.nın 326/2. maddesi uyarınca, aleyhe bozmaya karşı sanıktan diyeceğinin sorulmadığı" gerekçesiyle "usuli" nedenle bozulmuştur.
Ceza Genel Kurulu bozmasına uyup gereğini yerine getiren Yerel Mahkeme ise 17.03.1998 gün ve 134-121 sayı ile;
İlk direnme kararında yer almayan "Dolandırıcılık suçuna ilişkin tanımla,olayımızın benzerliği yoktur. Sanığın eylemi, özel olarak düzenlenen TCK.nun 363.maddesindeki suçu oluşturmaktadır. Hileli olduğu saptanan malın fiilen satışa sunulup, satışın da sürdürülmesi karşısında, ticarete hile karıştırma eylemi eksik kalkışma olarak değerlendirilemez. Ticari işyerlerinde yapılan denetimlerde niteliklerine uygun malların satışa sunulmadığı, hileli mal satıldığı veyahut nitelik ve nicelikleri öngörülen koşulları içermediği nedeniyle açılan davalarda fiilin tamamlanmış olduğu kabul edilmektedir. Esasen savunmada, bu malın kimseye satılmadığı yolunda bir anlatım yoktur." biçimindeki gerekçe ile direnmeye karar vermiştir.
Bu kararı da, o yer C.Savcısı ve sanık vekilinin süresinde temyiz etmeleri üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma isteyen 09.02.1999 günlü tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu,gereği konuşulup düşünüldü:
CEZA GENEL KURULU KARARI
İncelenen dosyaya göre;
Yerel Mahkemenin 06.10.1997 gün ve 589/597 sayılı direnme kararı, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca usuli nedenle bozulmuş ve Yerel Mahkeme bozma gereğini yerine getirerek yeniden karar vermiştir.
Ceza Genel Kurulunun uyum ve süreklilik gösteren kararlarında da belirtildiği gibi Ceza Genel Kurulunun bozma kararı ile direnme hükmü tümüyle ortadan kalkmıştır.  Yerel Mahkeme artık, yeni ve değişik bir karar vermekte serbesttir. Bozmaya uyularak verilen kararlar da yeni bir karar olup, direnme kararı niteliğinde değildir. Bu nedenle öncelikle Özel Dairece incelenmesi gerekmektedir. Özel Dairece incelenmeyen bir hükmün, doğrudan doğruya ve ilk kez Ceza Genel Kurulunca incelenmesi Usul Yasasına aykırıdır.
Özel Daire görüşünün belli olduğundan bahisle, tekrar dairece inceleme yapılmasının davayı gereksiz yere uzatacağı gibi bir görüş de ileri sürülemez.
Çünkü, Özel Daire görüşünde değişiklik olabileceği gibi, davaların uzamasını önlemek amacıyla da olsa, emredici usul kurallarının uygulanmasından vazgeçilemez.
Öte yandan Ceza Genel Kurulunun bozma kararına uyulduktan sonra verilen kararın yeniden ve doğrudan Ceza Genel Kurulunca incelenmesi, Ceza Genel Kurulu kararlarına karşı direnilemeyeceğine ilişkin CYUY.nın 326. maddesine aykırıdır.
Zira doğrudan doğruya Ceza Genel Kurulunca inceleme yapılması, Yerel Mahkeme kararına direnme niteliği verecek ve Ceza Genel Kurulu bozma kararına karşı direnilmiş olacaktır. Bu nedenlerle, hukuken yeni olan bu kararın Özel Dairece incelenmesi gerekmektedir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp hukuken yeni bir karar olduğundan dosyanın, temyiz incelemesi yapılmak üzere Özel Daireye gönderilmesine isteme aykırı olarak 02.03.1999 günü oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini