 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no: 1999/3-71
Karar no: 1999/99
T: 04.05.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Devlet Ormanından düşük ve devrikten emval toplamak suçundan sanık Bekir G...'ın Orman Yasasının 91/5-son, 647 Sayılı Yasasının 4. maddeleri uyarınca 1.710.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına ve bu cezasının ertelenmesine ilişkin Uğurludağ Sulh Ceza Mahkemesince verilen 17.6.1997 gün ve 26/48 sayılı kararın, katılan vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesi 01.4.1998 gün ve 2293/3705 sayı ile;
"Davanın dayanağını oluşturan suç tesbit tutanağında sanığın yayla evinde 8 adet 0.686 m3 çam maden direğin kaçak kullanıldığının yazılı bulunmasına,keşifte dinlenen imzacı tanık Cemal D... yeminli beyanında tutanak içeriğini aynen doğrulamasına, yapılan keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporunda suç konusu emvalin yapacak vasıfta çam maden direği olup dikiliden balta ile kesildiği, reçine akıntılarının mevcut bulunduğunun belirtilmesine ve sanığın emvali düşük ve devrikten temin ettiğine ilişkin savunmasının herhangi bir delille desteklenmemiş olmasına göre eyleminin Orman Kanununun 91/1-2. cümle-son maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeyerek yazılı madde ile hüküm kurulması," isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel mahkeme 20.5.1998 gün ve 39/36 sayı ile;
"Aynı konudaki benzer kararlarımız 3. Ceza Dairesince onanmıştır. Suç tutanağında, sanığın ağaç kestiğine dair bir beyan yoktur. Sanık ağaçları kesmediğini, düşük ve devrikten topladığını söylemiştir. Bilirkişi raporunda, emvalin yaş olduğunun, reçine aktığının, balta ile kesildiğinin belirtilmesi, ağaçların sanık tarafından kesildiğini göstermeyeceğinden savunmanın aksi ispatlanamamıştır." gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de Yargıtayca incelenmesi yerel C.Savcıları tarafından süresinde istenildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının "onama" istemli 29.1.1999 tarihli tebliğnamesiyle birlikte dava dosyası 3. Ceza Dairesine ve Özel Dairece de 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu,gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık hakkında, Orman Yasasına aykırı davranmak suçundan açılan davada,Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık suç vasfının tayinine ilişkindir.
23.9.1996 günlü suç tutanağına göre, sanığın yayla evinde yapılan kontrolde toplam 0,686 m3 miktarında 8 adet kaçak çam maden direğinin kullanıldığı saptanmış, sanığın Orman Yasasının 91/5-son maddesi uyarınca cezalandırılması için kamu davası açılmıştır.
Sanık, aşamalarda alınan ifadelerinde dikiliden ağaç kesmediğini,ormandan topladığı ağaçları evinin onarımında kullandığını savunmuştur.
Mahkemece mahallinde keşif yapılmış, bilirkişi orman mühendisi raporunda,"emvalin çam maden direği olup yaş ve kabuklarının soyulduğunu, balta ile dikiliden kesildiğini, reçine akıntıları olup yapacak vasfında bulunduğunu" belirtmiştir.
Bir ağacın devrik mi, yoksa balta ile mi kesilmiş olduğu, liflerinden kolayca anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, kaçak olan ağaçlar balta ile kesilmiş olup devrik değillerdir. Kaldı ki, bulunan emvalin cinsi, orta kuturları, yaşı ve boyu itibariyle devrik ve düşükten elde edilmesi, yaş ve çürümemiş olan bu ağaçların mevsim de nazara alındığında rüzgârdan kırılması mümkün değildir.
Öte yandan, aynı köyde oturan aynı soyadı taşıyan sanıkların toplam 200 kadar ağacı inşaatlarında kullandıkları, kesinleşen dosyaların dışında kalan ve Ceza Genel Kuruluna intikal eden dosyalardan anlaşılmıştır. Bu dosyalarda da sanıkların emvalleri devrik ve düşüklerden topladıkları kabul edilmiştir. Tümü sağlam çam maden direği vasfında olan bu miktardaki ağaçların aynı bölgede devrilmesi mümkün değildir. Ağaçlarda balta izi olması ve reçine akması da dikiliden kesildiğini göstermektedir.
Sanık; dikiliden kesildiği sabit olan bu ağaçları başkasından satın aldığını veya başkası tarafından kesilip ormanda bırakıldığını ve kendisinin evine getirdiğini söylememiştir. Orman köylerindeki gelenekler dikkate alındığında, bu miktardaki yapacak vasfında olan emvalin, kesip hazırlayan dışında bir başkası tarafından götürülmesi de olanaksızdır.
Bu itibarla sanığın savunması samimi olmayıp, Orman Yasasının 82. maddesi uyarınca düzenlenen suç tutanağı, tanık beyanı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamıyla, sanığın ormandan dikiliden kestiği yapacak niteliğindeki ağaçları yayla evinde kullandığı sabit olduğundan direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Başkanı, "Ceza Genel Kurulunun 27.4.1999 gün ve 1999/52-85 sayılı kararının karşı oyunda açıkladığı gerekçelerle" ve bir kısım kurul üyeleri de "dosya kapsamına göre haklı nedenlere dayanan direnme hükmünün onanması gerektiği" görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle Yerel mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak 4.5.1999 günü oyçokluğu ile karar verildi.