 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no: 1999/3-54
Karar no: 1999/88
T: 27.04.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Devlet Ormanından düşük ve devrikten emval toplamak suçundan sanık Ömer T...'un Orman Yasasının 91/5-son, 647 Sayılı Yasasının 4. maddeleri uyarınca 1.710.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına ve bu cezasının ertelenmesine ilişkin Uğurludağ Sulh Ceza Mahkemesince verilen 17.6.1997 gün ve 32/54 sayılı kararın, katılan vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesi 22.4.1998 gün ve 2285/4199 sayı ile;
"Davanın dayanağını oluşturan suç saptama tutanağında sanığın yayla evi tamiratında 20 adet 0.673 m3 maden direğin kaçak ve damgasız olarak kullanıldığının yazılı bulunmasına, keşifte dinlenen imzacı tanık Cemal D... yeminli beyanında tutanak içeriğini aynen doğrulamasına, yapılan keşif sonucu uzman bilirkişi tarafından düzenlenen raporda suç konusu emvalin yapacak vasıfta çam maden direği olup dikiliden balta ile kesildiği, reçine akıntıları mevcut olduğunun belirtilmesine ve sanığın emvali düşük ve devrikten temin ettiğine ilişkin savunmasının herhangi bir delille desteklenmemiş bulunmasına göre eyleminin Orman Kanununun 91/1-2 cümle-son maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeyerek yazılı madde ile hüküm kurulması," isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel mahkeme 27.5.1998 gün ve 46/46 sayı ile;
"Aynı konudaki benzer kararlarımız 3. Ceza Dairesince onanmıştır. Suç tutanağında, sanığın ağaç kestiğine dair bir beyan yoktur. Sanık ağaçları kesmediğini, düşük ve devrikten topladığını söylemiştir. Bilirkişi raporunda, emvalin yaş olduğunun, reçine aktığının, balta ile kesildiğinin belirtilmesi, ağaçların sanık tarafından kesildiğini göstermeyeceğinden savunmanın aksi ispatlanamamıştır." gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de Yargıtayca incelenmesi yerel C.Savcıları tarafından süresinde istenildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma" istemli 3.2.1999 tarihli tebliğnamesiyle birlikte dava dosyası 3. Ceza Dairesine ve Özel Dairece de 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanığın, ormandan devrik ve düşük emval toplayıp yayla evinde kullandığı iddia ve kabul olunarak Orman Yasasının 91/5-son, 647 Sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilen olayda, Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık suç vasfının tayinime ilişkindir.
İhbar üzerine sanığın yayla evinde yapılan kontrolda orta kutru 12 cm, boyu 4 metre olan 5 adet, orta kutru 13 cm, boyu 6 metre olan 2 adet, orta kutru 10 cm, boyu 2 metre olan 3 adet, orta kutru 10 cm, boyu 3 metre olan 10 adet olmak üzere 0,673 m3 hacminde 20 adet damgasız çam maden direğinin kullanıldığı saptanmış ve 23.9.1996 günlü suç tutanağı düzenlenmiştir.
Sanık aşamalarda, dikiliden ağaç kesmediğini, devrik ve düşükten rüzgar kırıklarını topladığını, evin onarımında kullandığını söylemiştir.
Bilirkişi orman mühendisi hazır bulundurularak mahallinde keşif yapılmış,bilirkişi raporunda; "emvallerin çam maden direği olduğu, yaş ve kabuklarının soyulmuş bulunduğu, balta ile kesildiği, reçine akıntıları olup yapacak vasfında dikiliden temin edildiği" bildirilmiştir. İnşaatta kullanılan emvalin sağlam, dikiliden yeni kesilmiş ve yapacak vasfında olduğu saptandığına göre, vasıfları bilirkişi raporu ve suç tutanağında belirtilen bu ağaçların devrik ve düşük olması, mevsim itibarıyla da rüzgâr nedeniyle kırılması olanaksızdır. Devrik ve düşük ile baltayla kesilen ağaçlar birbirinden farklı olup lif yapıları itibarıyla gözle ayırdedilmesi mümkündür. Emvalin balta ile kesildiği sabit olup sanığın savunması yerinde değildir.
Öte yandan, Ceza Genel Kuruluna intikal eden diğer dosyalar da nazara alındığında, aynı köyde oturan ve aynı soyadlı olan sanıkların ikiyüz kadar yapacak nitelikteki sağlam ve yaş ağacı toplamaları, bu miktardaki ağacın aynı bölgede devrilmiş olmaları mümkün değildir.
Bu itibarla, emvalin düşük ve devrikten toplanmadığı, dikiliden kesildiği sabittir. Sanık bu emvali başkasından satın aldığını veya ormanda başkaları tarafından kesilip bırakılan ağaçları getirip kullandığını ileri sürmemiştir. Kaldı ki ormanda kesilip hazırlanan ağaçların, kesen dışında bir başkası tarafından götürülmesi örf ve adetlere aykırı olduğundan sanığın evinde bulunan kaçak orman emvalinin başkaları tarafından kesildiği de düşünülemez.
Orman Yasasının 82. maddesi uyarınca suç tutanağı, aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. Aksinin ispatı ise, iddia edene aittir. Sanığın yayla evinde kaçak orman emvali kullandığı, bu emvalin dikiliden kesildiği, düşük ve devrik olmadığı suç tutanağı, keşif, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamıyla sabit olmuş, aksi ipatlanamamıştır. Bu nedenle direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Başkanı, "Ceza Genel Kurulunun 27.4.1999 gün 1999/52-85 sayılı kararına yazdığım karşı oy yazısındaki gerekçelerle çoğunluk görüşüne katılmıyorum" diyerek ve bir kısım kurul üyeleri de,"İddia, aksi sabit olmayan savunma ve tüm dosya kapsamına ve yerel mahkemece gösterilen gerekçeye göre direnme hükmünün onanması gerektiği" görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, Yerel mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA,13.4.1999 günlü ilk müzakerede yasal çoğunluk sağlanamadığından 27.4.1999 günü yapılan 2. müzakerede tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak oybirliği ile karar verildi.