 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no: 1999/3-51
Karar no: 1999/86
T: 27.04.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Sanık Halil T...'un 6831 sayılı Orman Yasasının 91/5-son, 647 sayılı Yasanın 4.maddeleri uyarınca 1.710.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına ve bu cezasının ertelenmesine ilişkin Uğurludağ Sulh Ceza Mahkemesince 17/06/1997 gün ve 30/52 sayı ile verilen kararın katılan tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince 22/04/1998 gün ve 2287/4197 sayı ile;
"Davanın dayanağını oluşturan suç tespit tutanağında sanığın yaylada yaptı ahırında 17 adet 0.736 m3 çam maden direğin damgasız ve kaçak olarak kullanıldığının yazılı bulunmasına, keşifte dinlenen imzacı tanık Cemal D... yeminli beyanında tutanak içeriğini aynen doğrulamasına, yapılan keşif sonucu uzman bilirkişi tarafından düzenlenen raporda suç konusu emvalin yapacak vasıfta çam maden direği olup dikiliden balta ile kesildiği, reçine akıntıları mevcut olduğunun belirtilmesine ve sanığın emvali düşük ve devrikten temin ettiğine ilişkin savunmasının herhangi bir delille desteklenmemiş bulunmasına göre eyleminin O.K nun 91/1-2 cümle - son maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeyerek yazılı madde ile hüküm kurulması" isabetsizliğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise, 27/05/1998 gün ve 44/51 sayı ile;
"Sanığın yayladaki ahırında orman emvali bulunmuş olup, suç tutanağında ağaç kestiğine dair bir beyan bulunmamaktadır. Bilirkişi raporunda, emvalin yaş ve dikiliden kesildiğinin bildirilmesi, ağaçların sanık tarafından kesildiğini göstermeyeceğinden, devrik ve düşükten topladığına ilişkin savunmanın aksi ispatlanamamıştır. Benzer kararlarımız 3. Ceza Dairesince onanmıştır." gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu kararın da Yerel C.Savcıları tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma" istemli 03/02/1999 günlü tebliğnamesiyle 3.Ceza Dairesine ve Özel Dairenin 03/03/1999 günlü kararı ile de 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanığın, O.Y.nın 91/5-son maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilen olayda, Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, suç niteliğinin belirlenmesine ilişkindir.
Bir ihbar üzerine sanığa ait yayla ahırında yapılan kontrolde, 0.736 m3 hacminde 17 adet damgasız ve kaçak orman emvalinin kullanılmış olduğu saptanmış ve sanık hakkında kamu davası açılmıştır.
Sanık aşamalardaki savunmalarında dikiliden ağaç kesmediğini, çevre ormanlardan düşük ve devrikten topladığını ve yayladaki ahırının yapımında kullandığını beyan etmiştir.
Tutanak düzenleyicisi tanık hazır bulundurulmak suretiyle mahallinde yapılan keşif sonucunda, bilirkişi orman mühendisi tarafından düzenlenen raporda, "incelenen emval çam maden direği olup, yaş, kabukları soyulmuş, balta ile temin edilmiş, reçine akıntıları mevcut gövde odunlarıdır. Yapacak vasıftadır, dikiliden temin edilmiştir." denilmektedir.
Nakliye belgesi olmayan, damgasız olduğu için kaçak olan orman emvali, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere yaş ve dikiliden balta ile kesilerek temin edilmiştir. Sanığın ahırında bulunan emvalin, yapacak vasfında, yaş maden direği orta kuturları 12, 14, 16 cm., boyları 2, 4 metre ve 17 adet olduğu dikkate alındığında bu ağaçların rüzgâr veya kar kırığı olması,düşük ve devrikten temin edilmesi olanaksızdır. Ayrıca, aynı bölgede yapılan kontrolde birçok şahsın yayla evinde ve ahırında kaçak orman emvali kullanıldığı saptanmış ve kesinleşen dosyalar dışında sadece Ceza Genel Kuruluna intikal eden dosyaların kapsamına göre toplam 200 kadar ağacın kaçak olduğu belirlenmiştir. Bu saptamaya göre, bu miktardaki yaş ve sağlam ağacın hava koşulları nedeniyle aynı bölgede devrilmesi ve sanıklar tarafından toplanması, hayatın doğal akışına aykırıdır. Bu nedenle ağaçların dikiliden kesildiği sabit olmuştur.
Öte yandan sanık, dikiliden kesildiği sabit olan bu ağaçları başkasından satın aldığını veya ormanda bırakılan ve başkası tarafından kesilen emvali evine götürdüğünü söylememiştir.Kaldı ki; orman bölgelerindeki gelenekler dikkate alındığında, kesilen ağaçların bir başkası tarafından götürülmesi de söz konusu edilemez. Bu itibarla ağaçların sanık tarafından kesildiği tüm dosya kapsamından anlaşılmakla yerinde olmayan direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Başkanı, "Ceza Genel Kurulunun 27/04/1999 gün ve 1999/52-85 sayılı kararının karşı oyunda açıkladığı gerekçelerle", bir kısım Kurul Üyeleri ise, "Dosya kapsamına, mevcut delil durumuna göre haklı nedenlere dayanan direnme hükmünün onanması gerektiği" görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA, 13/04/1999 günlü ilk müzakerede yasal çoğunluk sağlanamadığından, 27/04/1999 günü yapılan ikinci müzakerede tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak oyçokluğu ile karar verildi.