Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no: 1999/3-1
Karar no: 1999/14
T:  09.02.1999

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 

Ormandan ağaç kesmek ve açma yapmak suçlarından sanık Muharrem T...'ın suç kastı bulunmadığından açma yapmak suçundan beraetine,tapulu olduğuna inandığıyerden ağaç kestiği kabul edilerek değişen suç vasfına göre, TCK.nun 102/5 maddesi uyarınca gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle ağaç kesme suçundan açılan kamu davasının ortadan kaldırılmasına ilişkin Dereli Sulh Ceza Mahkemesince 01/07/1997 gün ve 41/72 sayı ile verilen karar, katılan temsilcisinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince 14/05/1998 gün ve 3620/5405 sayı ile;
"Keşif sonucu düzenlenen bilirkişi rapor ve krokilerinde suç konusu yerin 1307 Eylül 75 nolu tapu kapsamında kalmakla beraber memleket haritası,amenejman planı ve hava fotoğraflarına göre burasının devlet ormanı sayıldığı ve 4785 ve 5856 sayılı yasalar karşısında tapunun hukuki kıymetini yitirdiği bu itibarla sanığın 3078 m2 devlet ormanını açarak fidan dikilmesi sebebi ile yasanın 93/2.maddesinde yazılı suçunun sübut bulduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise 06/10/1998 gün ve 46/130 sayı ile;
"Sanığın açma yaptığı 3078 m2.lik ormanlık alanın,babaannesi adına kayıtlı tapu kapsamında kaldığı, yapılan keşifle belirlenmiştir. Tapu kaydı 4785 sayılı Yasa karşısında geçersiz ise de, muhtelif tarihlerde tedavül görmesi karşısında buranın devlet ormanı olduğunu bilmediğine ilişkin savunmaya itibar etmek gerekir. 3. Ceza Dairesinin uygulamaları da bu doğrultudadır." biçimindeki gerekçe ile önceki hükümlerde direnmeye karar vermiştir.Bu kararın da katılan temsilcisi tarafından süresinde temyiz edilmesi
üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma" isteyen 13/01/1999 günlü tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
CEZA GENEL KURULU KARARI
Hernekadar Yerel Mahkemece, ormandan ağaç kesme suçundan dolayı açılmış bulunan davanın zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verilmişse de,ağaçların ormandan açılan saha içersinde bulunması ve açma yapmak amacıyla kesildiğinin ileri sürülmesi karşısında sanığın bu eylemlerinin birlikte ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir.
İncelenen dosyaya göre;
Sanık hakkında ormandan açma yapmak ve dikiliden ağaç kesmek suçlarından dolayı açılan kamu davasında, Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık;babaannesi adına kayıtlı ve hukuki değerini yitirmiş tapu kaydına dayanan sanıkta suç kastının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Orman muhafaza memurları tarafından düzenlenen 01/04/1995 günlü suç tutanağında; "Sanığın, devlet ormanı 17. bölme içinde 3078 m2.  yüzölçümündeki yerde açma yapıp, fındık diktiği ve bu yerden ayrıca 6 adet kayın ağacını kestiğini beyan ettiği, yapılan araştırmada kayın ağaçlarının motorlu testere ile kesildiğinin saptandığı" belirtilmektedir.
Sanık, duruşmadaki savunmasında; "Suç zaptında yazılı ağaçlardan üç tanesini kendisinin kestiğini, açma yaptığı yere fındık diktiğini, ancak, bu yere ait tapusu olduğunu, buranın orman olduğunu bilmediğini" söylemiştir.
Sanığın dayandığı ve 16 payı babaannesi Ayşe T... adına kayıtlı Aralık 1953 tarihli tapu kaydı getirtilmiş ve kök kaydının Eylül 307 tarih, 75 sayılı olduğu, tapunun diğer paydaşlar bakımından 1967, 1973, 1978 ve 1992 yıllarında tedavül görmesine karşılık, Ayşe'nin payının aynen durduğu ve bu payın da Ayşe'ye hibe suretiyle geçtiği görülmüştür.
04/06/1997 tarihli keşifte, yerel bilirkişi tapu kaydındaki sınırları arazide göstermiş, Kadastro Teknisyeni de, tapu kaydının hudut ve mevki itibariyle açılan sahayı kapsadığını, kesilen ağaç köklerinin de bu sahada bulunduğunu belirtmiştir.
Teknik bilirkişi orman mühendisi tarafından keşif sonrası mahkemeye sunulan raporda ise; Diri örtü temizliği yapılıp fındık fidanı da dikilerek kültür arazisine dönüştürülmek istenilen taşınmazın kuzeyden ve batıdan ormanlara bitişik ve onlarla bütünlük gösteren bir saha bulunduğu, orman sayılan yerlerden olup 6831 sayılı Yasanın 1.maddesindeki istisnalara girmediği, tapunun, 4785 sayılı Yasa kapsamında hükmü bulunmadığı, saha içersinde kesilen ağaçlar ile orta kuturu cm.den büyük ağaçlar mevcut olduğu, sahanın 1958 tarihli memleket haritası, hava fotoğrafı ve orman amenejman haritalarına göre de orman bulunduğu belirtilmiştir.
1- Bilirkişinin yukarda değinilen saptamalarından, suça konu taşınmazda orman örtüsünün açılmış bulunduğunun ve orta kuturlarına göre çok uzun sürede yetişmiş ve bitişik ormandakilerle bütünlük gösteren ağaçlar bulunduğunun anlaşılması karşısında sanığın, bu yerin orman olduğunu bilmediğinden sözetmeye olanak yoktur.
2- Kaldı ki; sanığın, babaannesine hibe yoluyla intikal ettiğini bildirdiği hissenin de intikal görmemiş olduğu, tapu kök kaydından anlaşılmaktadır.
Sanığın, açma yapıp ayrıca ağaç da kestiği yerin, orman sayılan yerlerden olduğunu bilmediğine ilişkin savunması,hayatın olağan akışına uymadığından samimi görülmemiş ve atılan suçların yasal ögeleri itibariyle oluştukları anlaşılmıştır.
Bu itibarla, Özel Dairenin önceki uygulamalarına yönelik 10/10/1989 gün ve 2256/10172 sayılı içtihadına yanlış anlam vererek sanık hakkında yazılı biçimde uygulama yapan Yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Üyesi Y.Turan, direnme hükmünün haklı nedenlere dayandığı düşüncesiyle karşı oy kullanmıştır.
SONUÇ     : Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkeme direnme hükmünün istem gibi BOZULMASINA, 09/02/1999 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini