 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no: 1999/2-56
Karar no: 1999/62
T: 13.04.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taklit ve tağşiş edilmiş gıda maddesi satmak suçundan sanık Ümmü K...n'ın,560 sayılı KHK.nin 12/b maddesi yollamasıyla 18/A-G ve TCY.nın 119/5, 59, 647 sayılı Yasanın 5 ve 6. maddeleri uyarınca 337.500.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına, bu cezasının 24 eşit taksitte alınmasına ve cezanın ertelenmesine ilişkin Kepsut Sulh Ceza Mahkemesince 12/06/1998 gün ve 148/108 sayı ile verilen kararın Yerel C.Savcıları ve sanık vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesince 05/10/1998 gün ve 10891/11632 sayı ile;
"Etiketsiz ekmek satmak suretiyle yönetmelik hükümlerine aykırı hareket eden sanığın eyleminin 560 sayılı KHK.ye 4128 sayılı Kanunla eklenen 18. maddesinin (A) fıkrasının (f) bendine uyduğu nazara alınmadan aynı fıkranın (g) bendine göre uygulama yapılarak eksik ceza tayini" isabetsizliğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 10/11/1998 gün ve 244/222 sayı ile, "560 sayılı KHK.nin 7. maddesinde öngörülen Gıda Kodeksi, 16/11/1997 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, 25. maddesinde satışa sunulan her gıda maddesinde etiket bulundurulması zorunlu tutulmuştur. Adı geçen KHK.nin 12/b maddesi, Gıda Kodeksine aykırı üretimin yaptırımını düzenlemiştir. Yerleşik uygulama da bu yöndedir." gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu kararın da Yerel C.Savcıları ve sanık vekili tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma" istekli tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
CEZA GENEL KURULU KARARI
Gıda Kodeksine aykırı olarak etiketsiz ekmek satmak suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin Yerel Mahkeme kararı,Yerel C.Savcılarının temyizi üzerine Özel Dairece sanığın eyleminin 560 sayılı KHK.nin 10. maddesi uyarınca çıkarılan Gıda Üretim ve Satım Yerleri Hakkında Yönetmelik hükümlerine aykırı davranmak olup,KHK.ye 4128 sayılı Yasa ile eklenen 18/A maddesinin (f) bendinde yazılı suçu oluşturduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma kararı sanık aleyhine olduğu halde,sanık duruşmada hazır edilerek bozmaya karşı diyeceği sorulmadan, sanık vekilinin bu konuda dinlenmesi ile yetinilerek önceki hükümde direnilmiştir.
CYUY.nun 326.maddesinde, "...Ancak, sanık hakkında verilecek ceza, bozmaya konu olan cezadan daha ağır ise herhalde dinlenilmesi gerekir." hükmü yer almaktadır. Savunma hakkının sınırlanamayacağı ilkesine dayanan bu hüküm, emredici hükümlerden olup uyulmasında mutlak zorunluluk bulunmaktadır.
Bu itibarla sanıktan aleyhe bozmaya karşı diyeceği sorulmayıp, savunma hakkı sınırlanarak önceki hükümde direnilmesi yasaya aykırı olduğundan, sair yönleri incelenmeyen direnme kararının öncelikle bu sebepten dolayı bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün sair yönleri incelenmeksizin öncelikle saptanan usuli nedenle BOZULMASINA, dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, sonuçta tebliğnamedeki isteme uygun olarak 13/04/1999 günü oybirliği ile karar verildi.