 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no: 1999/2-168
Karar no: 1999/169
T: 22.6.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
HÜKMÜN GÖREV NEDENİYLE BOZULMASI
GÖREVSİZ MAHKEMENİN DİRENMESI
KARAR ÖZETİ : Hüküm, yerel Sulh Ceza Mahkemesinin haksız olarak kendisini görevli görmesi nedeniyle bozulduğuna göre, dosyanın Yargıtay'ca görevli mahkemeye gönderilmesi gerektiğinden Sulh Ceza Mahkemesinin dosyayı alıp direnme kararı vermesi CYY nın 323. maddesine aykırıdır.
(1412 s. CMUK. m. 323)
Tehdit ve sövme suçlarından sanık Nurettin'in TCY.nın 191/1 ve 482/3. maddeleri uyarınca sonuç olarak 12 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin (Karabük Sulh Ceza Mahkemesi)nce verilen 9.12.1997 gün ve 416/ 718 sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesi 9.12.1998 gün ve 11375/14882 sayı ile;
"İddianamede sanığın müştekiye "davadan vazgeç yoksa seni öldürürüm" sözleri ile tehdit ettiği iddiasıyla kamu davası açıldığına göre eylemin, TCK.nun 188/1. maddesine uyan şartlı tehdit suçu yönünden değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle davayı görmenin ve delilleri takdir etmenin Asliye Ceza Mahkemesinin görevine girdiği nazara alınarak sövme suçu ile olan hukuki ve fiili irtibat nedeniyle her iki suçtan görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde esasa ilişkin hüküm kurulması" isabetsizliğinden bozmuş.
Yerel Mahkeme 23.3.1999 gün ve 21/1 27 sayı ile;
"Boşanma davasını açan şikayetçinin kızıdır. Tehditte ileri sürülen koşulun gerekçeleştirilmesi, mağdurun iradesi ve gücü dışında bulunduğundan TCK.nun 188/1. maddesindeki suçun unsuru oluşmamıştır. Şikayetçi, boşanma davasında taraf olmayıp vazgeçme yetkisi yoktur. Eylem TCY.nın 191/1. maddesine uygundur." gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de Yargıtay'ca incelenmesi C. Savcısı ve sanık tarafından süresinde istenildiğinden dosya; Yargıtay C. Başsavcılığının "bozma" istemli 2.6.1999 tarihli tebliği namesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
Mahkemelerin görevi kamu düzeni ile ilgili olup yargılamanın her aşamasında dikkate alınacaktır. Hükmün sadece sanık tarafından ya da sanık lehine temyiz edilmesi halinde de, 15.2.1 950 gün ve 21/1-A sayılı İçtihatları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, kazanılmış hak saklı kalmak üzere hükmün bozulması gerekmektedir.
CYUY.nın 323. maddesinde de, "Hüküm, mahkemenin haksız olarak kendisini görevli veya yetkili görmesinden dolayı bozulmuşsa, Yargıtay aynı zamanda işi görevli veya yetkili mahkemeye gönderir." hükmü yer almaktadır.
Özel Dairece; Yerel Mahkeme hükmünün, mahkemenin görevsiz veya yetkisiz olması nedeniyle bozulması halinde, dosyanın doğrudan doğruya görevli veya yetkili olan mahkemeye gönderilmesine karar verilecek ve \yargılamaya görevli/yetkili mahkemede devam olunacaktır. Bu durumda ise, karırı bozulan mahkeme, bozma sonrasında yargılama yapamayacağından önceki hükümde direnmeyecektir.
Dosyanın, kararı bozulan mahkemeye gönderilmesi halinde de Yerel mahkemece önceki hükümde direnilmesi olanaksızdır. aksi halde, dosya mahalline gönderildiğinde direnilebilecek, görevli/yetkili mahkemeye gönderdiğinde ise direnilemeyecek ve eşitsizlik doğacaktır. Bu durum ise CMUY.nın 323. maddesi ile yasa koyucunun amacına aykırıdır.
Bu nedenle, mahkemenin görevli olması nedeniyle yapılan bozma kararlarına karşı Yerel Mahkemelerin direnme hakları olmayıp bozmaya uymaları zorunlu bulunduğundan sair yönleri incelenmeyen direnme hükmünün öncelikle bu nedenden dolayı bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ: Sair yönleri incelenmeyen yerel mahkeme direnme hükmünün tebliğ namedeki düşünceden farklı gerekçe ile ve yukarda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 22.6.1999 günü oybirliği ile karar verildi.