 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no: 1999/1-99
Karar no: 1999/117
T: 18.05.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Kasten Adam öldürme suçuna katılmaktan sanık Engin K...'ın beraatine ilişkin İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 10.12.1997 gün ve 68/361 Sayılı hükmün C.Savcısı tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2.3.1999 gün ve 67/597 sayı ile ve oyçokluğuyla hükmün onanmasına karar vermiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı 12.4.1999 gün ve 139649 sayı ile;
"Sanık asli fail Adem T...'in "bana bıçak bul" demesi üzerine pideciden aldığı bıçağı ona vermiş, birlikte maktülün bulunduğu yere gitmişlerdir. Adem, maktülle tartışıp onu bıçaklarken olayı yakından izleyen sanık, ona müdahale etmemiştir. Sanığın öldürme konusunda Adem ile fikir birliği ve vukufiyeti olmamakla birlikte, bıçağın yaralama amacı ile kullanılacağını bilerek ve isteyerek verdiğini kabul etmek oluşa uygun olacaktır. Sanık ölümden sorumlu değilse de yaralama olayına fer'an katılmıştır." gerekçesiyle itiraz ederek hükmün bozulmasını talep etmiştir.
Dosya 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanığın kasten adam öldürme suçuna katılmaktan beraatine karar verilen olayda, Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, sanığın eyleminin silahla yaralama suçuna fer'an katılma suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkindir.
İştirak kurallarının uygulanabilmesi için;
1- Tek bir fail tarafından işlenebilen bir suçun birden fazla fail tarafından işlenmesi,
2- Birden fazla fail tarafından yapılan ve nedensellik değeri taşıyan birden fazla hareketin bulunması,
3- İştirak iradesinin olması,
4- Suçun icra hareketlerine başlanması, gerekir.
Görüldüğü gibi iştirakin varlığı için, işlenmesi istenilen suça katılan bu suça katılma iradesi ile hareket etmelidir. Suça iştirak eden, nedensellik değeri taşıyan hareketini bilerek ve isteyerek yapmalı, asli maddi failin fiili gerçekleştirmesine yardım etmeli ve neye katıldığını bilmelidir.
Somut olayda, hakkındaki hüküm düzeltilerek onanan ve itiraz kapsamı dışında kalan sanık Adem T...'in kız kardeşi Havva ile, öldürülen Erkan G... arkadaş olmuşlardır. Maktül, Havva'yı istetmiş, evlenme teklifi reddedilmiş, arkadaşlığa son vermek isteyen Havva'yı tehdite başlamıştır. Bu konuyu görüşmek için evden dışarı çıkan sanık Adem T...'in üzerindeki bıçak, babası tarafından alınmıştır.
Akşam üzeri maktül, sanık Engin K...'ı çağırmış birlikte Havva'nın yanına gitmişler ve sanık, Havva'ya arkadaşlık teklifinde bulunduğunu kabul etmiş ve yanlarından uzaklaşmıştır. Sanık, daha sonra yolda karşılaştığında, maktülü soran Adem'e onun, okulun bahçesinde Havva ile birlikte olduğunu söylemiştir. En aleyhte olan beyana göre, maktülü öldüren Adem, "bu iş namus meselesi oldu" demiş, bıçak istemiştir. Sanık, pideciye giderek emaneten bıçak almış ve Adem'e vermiştir. Birlikte maktül ve Havva'nın bulunduğu okulun bahçesine gitmişlerdir. Sanık Adem, kardeşi Havva ile yanındaki arkadaşını eve göndermiş, sanık Engin Korkmaz'dan da uzaklaşmasını istemiştir. Israr etmesi üzerine sanık Engin uzaklaşmış, on dakika sonra koşarak gelen ve yere yığılan maktülü hastaneye götürmüştür.
Sanık, psikopat biri olduğu söylenen ve olay çıkarabilecek yapıda olan maktülle görüşürken kendisini koruması için, Adem'in ısrarı üzerine bıçağı verdiğini, herhangi bir eylem için kendisini yönlendirmediğini, olayın vukubulduğu yerde de olmadığını, Adem'in ısrarı üzerine daha önce olay yerinden uzaklaştığını söylemiştir.
Sanığın bu savunmasının aksine, adam öldürme veya yaralama suçuna bilerek ve istiyerek katıldığına dair kanıt bulunmamaktadır. Bıçağı adam öldürme veya yaralama suçlarında kullanılması için temin ettiği kanıtlanamamıştır. Maktülle konuşmaya giden diğer sanığın kendisini koruması için gerekebileceğini düşünerek bıçağı vermiştir. Bu bıçakla maktülün öldürülmesini veya yaralanmasını sanık Adem'den istememiştir. Öldürme olayı önceden planlanmamış, bıçağın verildiği sırada da, sanık Adem'de öldürme ve yaralama niyeti henüz oluşmamış ve suç, maktülle aralarında çıkan tartışma sonucu işlenmiştir. Olay sırasında da maktülle onu öldüren sanık Adem T...'in yanında bulunmamaktadır. Bu nedenle beraat kararı isabetli olup itirazın reddine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan bir üye, "haklı nedenlere dayanan itirazın kabulü gerektiği" görüşüyle ve üç üye de, "Olayda kullanılan bıçağı temin ederek maktülü öldüren Adem T...'in yanında yer alıp onu cesaretlendiren ve eylemlerini engellemeyip, manen müzahir olan sanığın eyleminin TCK.nun 65/3. maddesi yollamasıyla 448. maddesine uygun bulunduğu" düşüncesiyle itirazın değişik gerekçe ile kabulü doğrultusunda oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının REDDİNE, 18.5.1999 günü oyçokluğuyla karar verildi.