Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no: 1999/11-78
Karar no: 1999/75
T: 20.04.1999

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Vergi Usul Yasasına aykırı davranmak suçundan sanık Ayhan K...'ın 213 sayılı Yasanın 360, TCK.nun 59/2, 213 sayılı Yasanın 360/2.maddeleri uyarınca sonuçta 317.250.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına, TCK.nun 95.maddesi uyarınca önceki erteli mahkûmiyetindeki para cezası ile feri cezanın aynen infazına ilişkin, Ünye Asliye Ceza Mahkemesince 11.11.1997 gün ve 105/323 sayı ile verilen karar, sanık vekilinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11.Ceza Dairesince, 2.4.1998 gün ve 2791/2667 sayı ile;
"1- 213 Sayılı Yasanın 4008 Sayılı Yasa ile değişik 344 ve T.C.K.nun 2.maddeleri hükümlerine göre müsnet suçun oluşabilmesi için kastın varlığını ortaya koyacak vergi ziyaının mevcudiyeti gerekmekle, somut olayda sanığın istenilen 1995 yılına ait defter ve belgeleri ibraz etmemesiyle vergi ziyaına sebebiyet vermiş olup olmadığı konusunda, sanığın savunmasında adı geçen muhasebecinin beyanının alınması, ilgili vergi dairesinden vergi inceleme raporu ile varsa tarh edilmiş vergi ve cezalara ait belgeler getirilip saptandıktan sonra hukuki durumun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2- Aynen çektirilmesine karar verilen önceki erteli mahkûmiyetindeki fer'i cezanın da T.C.K'nun 2. maddesine aykırı olarak aynen çektirilmesine karar verilmesi "İsabetsizliğinden" bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise 18.6.1998 gün ve 229/338 sayı ile;
(2) numaralı bozma nedenine uymuş (1) nolu bozma nedenine karşı "Kaçakçılığa teşebbüs" suçu 213 sayılı Yasanın 4008 SY. ile değişik 358. maddesinde tarif edilmiştir. 358. maddenin 1. bendinde ve 344. maddenin 1-6.bentlerinde yazılı kaçakçılık suçlarının, verginin tarhı için kanunda belli edilen sürenin girmesinden önce meydana çıkarılması halinde, bu fiillerin vergi kaybına neden olup olmayacağına bakılmaksızın, kaçakçılığa teşebbüs suçunun oluşacağı açıklanmıştır.
344. maddenin 6. bendinde hangi fiillerin kaçakçılık olacağı belirtilmiştir. Yasanın 253. maddesi uyarınca, bu kanuna göre defter tutmak mecburiyetinde olanlar, tuttukları defterlerle üçüncü kısımda yazılı vesikaları, ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlayarak 5 yıl süre ile muhafaza etmeye mecburdurlar.
Bu mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, defter ve belgeleri sanığın kendisinin veya muhasebecisinin kaybettiğine ilişkin savunması yasal anlamda bir mazeret kabul edilemez. Ayrıca sanık, defter ve belgelerini kaybettiğine ilişkin bir girişimde bulunmamış, mahkemece tesbit yaptırmamıştır. Bu nedenlerle, sanığın muhasebecisinin de dinlenmesine gerek yoktur. Muhasebecisinin, savunma doğrultusunda beyanda bulunması, sanığı sorumluluktan kurtaramaz. Yasanın 358. maddesinde açıkça defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle bir vergi kaybının oluşması aranmamaktadır" biçimindeki gerekçe ile, önceki kararında direnmiştir.
Bu kararın da, sanık vekilince, süresinde temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma isteyen 18.3.1999 günlü tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
CEZA GENEL KURULU KARARI
İncelenen dosyaya göre;
Sanığın vergi kaçakcılığı suçundan cezalandırılmasına karar verilen olayda Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, soruşturmanın genişletilmesine gerek bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Hızar atölyesi işinden dolayı Ünye Vergi Dairesi Müdürlüğünde 34104 numara ile vergi mükellefi olan sanığa 1995 yılına ait defter ve belgelerini, incelenmek üzere 15 gün içinde ibraz etmesi için 1.8.1995 günü tebliğ edilen yazıya rağmen, mevcudiyeti sabit olan bu defter ve belgeleri verilen süre içerisinde ibraz etmediğinden, yapılan suç duyurusu üzerine hakkında kamu davası açılmıştır.
Sanık savunmasında, söz konusu defter ve belgelerin kendisinde olmadığını, muhasebecisinde bulunduğunu, muhasebecinin askere gitmesi nedeniyle ibraz edemediğini bildirmesine rağmen, başkaca hiç bir incelemeye gerek görülmeden yazılı biçimde cezalandırılmasına karar verilmiştir. Bu kararın Özel Dairece, eksik soruşturma nedeniyle bozulması üzerine, Yerel Mahkeme yukarda yazılı gerekçeler ile önceki hükümde direnmiştir.
Uyuşmazlık konusuna açıklık getirmek ve sağlıklı bir hukuki sonuca ulaşabilmek için vergi kaçakçılığı, vergi kaçakçılığına teşebbüs ve vergi ziyaı kavramlarına kısaca değinmekte yarar bulunmaktadır.
Kaçakçılık suçu, suç tarihinde yürürlükte bulunan  213 sayılı Vergi Usul Kanununun 4008 sayılı yasa ile değişik 344.maddesinin birinci fıkrasına göre "mükellef veya sorumlu tarafından kasten vergi ziyaına sebebiyet verilmesi" olarak tanımlanmıştı. 344. maddede yazılı ve (6) bent halinde sıralanan hallerden herhangi biri ile vergi ziyaına sebep olunması halinde" kastın var olduğu yine aynı maddenin 2.fıkrasında belirtilmiş, bu suçun yaptırımı ise yasanın 359.maddesinde düzenlenmişti.
Kaçakçılığa teşebbüs suçu ise, suç tarihinden sonra 4369 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmış olan V.U.K.nun 358.maddesinde vergi ziyaına neden olup olmadığına bakılmaksızın; verginin tarhı için kanunda belli edilen sürenin girmesinden önce, 344. maddenin 1-6 numaralı bentlerinde yazılı kaçakcılık fiillerini işleyenler kaçakçılığa teşebbüs etmiş sayılırlar şeklinde düzenlenmişti.
Vergi Ziyaı: V.U.K.nun 341.maddesinin birici fıkrasında, "Mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi veya eksik tahakkuk ettirilmesi olarak tanımlanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359 ncu maddesi 29 Temmuz 1998 tarihinde yürürlüğe giren 4369 sayılı yasa ile değiştirilmiş, Kaçakçılık suçları ve cezaları başlıklı bu maddenin birinci fıkrasının 2 nci bendinde "Defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler (varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında Vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesi gizleme demektir)...hakkında altı aydan üç yıla kadar hapis cezası hükmolunur" denilmekle eylemin suç olmaktan çıkartılmadığı anlaşılmaktadır. Kaçakçılığa teşebbüs suçu ise suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 4369 sayılı Yasanın 82/b madde ve bendi uyarınca yürürlükten kaldırılmıştır.
Somut olay bu yasal düzenleme ve tanımlar gözönüne alınıp değerlendirildiğinde sanığın hukuki durumunun belirlenmesi bakımından sanığın defter ve belgelerinin hangi vergi türü için ve hangi vergilendirme dönemine ilişkin olarak istenildiğinin, ibraz etmeme ile Vergi ziyaı bulunup bulunmadığının, kastının saptanmasında zorunluluk mevcuttur. Bunun gereği olarak da Vergi Dairesinden inceleme raporu ile mevcutsa tarh edilmiş vergi ve cezalara ilişkin belgeler getirilmeli, sanığın savunmasında adı geçen muhasebeci dinlenilmeli, TCY.nın 2 nci maddesi hükmüde gözönünde bulundurulmak suretiyle sanığın hukuki durumu tayin ve takdir edilmelidir.
Öte yandan, Yerel Mahkemece sanık hakkında yapılan uygulama sırasında Ünye Ticaret ve Sanayi Odasının yanlış bilgilendirmesi sonucu, suç tarihinde yürürlükte olan asgari ücretin miktarında yanılgıya düşülerek sanığa fazla ağır para cezası tayin edildiği de anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; Yerel Mahkeme direnme hükmünün bu nedenlerden dolayı BOZULMASINA karar verilmelidir.
SONUÇ   :  Açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA, 20.4.1999 günü, sonuçta isteme uygun olarak, oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini