 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no: 1999/11-130
Karar no: 1999/141
T: 25.05.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
213 sayılı Vergi Usul Yasasına aykırı davranmak suçundan sanık Yüksel G...'in beraatine ilişkin Silifke Asliye Ceza Mahkemesince verilen 31.3.1997 gün ve 354/232 sayılı karar, katılan vekilinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11.Ceza Dairesince 12.3.1998 gün ve 1858/1695 sayı ile;
"CMUK.nun 223/son maddesinin yanlış yorumlanması sonucu sanığın sorgusu yapılmadan mevcut deliller tartışılarak delil takdiri suretiyle beraat kararı verilmesi" isabetsizliğinden, sair hususlar incelenmeden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme ise 18.6.1998 gün ve 243/222 sayı ile;
Yargılama sırasında deliller toplanmış, ancak karar, bu toplanan deliller tartışılmak suretiyle değil, eylemin daha iddianame ile dava açılırken suç oluşturmadığı hususu gözönünde tutularak verilmiştir." biçimindeki gerekçe ile sanığın sorgusunu yapmadan ve bozmaya karşı diyeceklerini saptamadan önceki hükümde direnmiştir.
Bu kararın da, katılan vekili tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının onama isteyen 22.4.1999 günlü tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Vergi mükellefi olan sanık hakkında vergi kaçakcılığına teşebbüs ettiği iddiasıyla kamu davası açılmış, eylemin suç oluşturmadığı gerekçesiyle verilen beraat kararı "sanığın sorgusu yapılmadan, beraat kararı verilmesi" isabetsizliğinden bozulmuştur. Yerel Mahkeme ise yukarda belirtilen gerekçe ile önceki hükmünde direnmiştir.
İncelenen dosyaya göre, sanığa atılan suç, TCK.nun 102/4. maddesine göre 5 yıllık asli zamanaşımına tabidir. Suç tarihi olan 26.11.1991 tarihinden sonra 2.7.1993 tarihinde iddianameyle, 9.2.1994 tarihinde sanık hakkkında çıkarılan gıyabi tutuklama kararı ile zamanaşımı iki kez kesilmiş ise de; son kesme tarihinden Ceza Genel Kurulunca dosyanın incelenmesine kadar 5 yıllık asli zamanaşımı dolduğu ve bu süre içinde zamanaşımını kesen başka bir usul işlemi yapılmadığı anlaşıldığından, Yerel Mahkeme direnme hükmünün öncelikle bu nedenle bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; Yerel Mahkeme direnme hükmünün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak, bu husus, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanarak kamu davasının, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, ORTADAN KALDIRILMASINA 25.5.1999 günü oybirliği ile karar verildi.