 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no: 1999/10-323
Karar no: 2000/8
T: 01.02.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Teşekkül halinde uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan sanık Ayhan Ç...'in TCY.nın 403/5-7, 59. maddeleri uyarınca 5 yıl ağır hapis ve 340.937.500 lira ağır para cezası ve fer'i ceza ile cezalandırılmasına ilişkin Van Devlet Güvenlik Mahkemesince 09.03.1999 gün ve 317-66 sayı ile verilen kararın sanık vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 11.11.1999 gün ve 8786-13436 sayı ile;
“Hakkındaki hükmü temyiz etmekten vazgeçen sanık Oktay Ç...'ın son soruşturma safhasında geri alınan beyanı dışında dosya içeriğine göre sanık hakkında şüphe sınırını aşan kesin, inandırıcı, mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden sanığın beraatine karar verilmesi yerine yazılı gerekçelerle hüküm kurulması” isabetsizliğinden hükmün bozulmasına, bozma kararının suça iştirak eden ve hükmü süresinde temyiz etmeyen sanık Cevher Orhan'a da teşmiline oyçokluğu ile karar verilmiş olup, Daire Üyelerinden M.İ.Ünal ve Ö.Göğüş dosya içeriğine göre sanık hakkındaki hükmün onanması gerektiği görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.
Yargıtay C.Başsavcılığı ise, 17.12.1999 gün ve 63229 sayı ile; “sanık Oktay Ç...'ın daha az ceza almaya yönelik duruşmadaki beyanı dışındaki hazırlık aşamasında alınan tüm ifadeleri ile tanık Sait Gülen'in aşamalardaki beyanları birbirine uygunluk arzetmekte ve beyanları sanık Ayhan'a atfı cürüm mahiyetinde olmayıp, suç ortağının açığa çıkmasını sağlamaya yöneliktir. Dosya içeriğinden sanık Oktay'ın ele geçirilen uyuşturucu maddeyi, hazırlık aşamasında alınan ifadelerinde açıkladığı gibi, sanık Ayhan vasıtası ile tanıştığı Yusuf adlı şahıstan sanık Cevher'in evinde yaptıkları pazarlık sonucu aldığı anlaşılmaktadır. Mahkemenin, soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine göre sanık Ayhan hakkında kurulan mahkûmiyet hükmü usul ve yasaya uygundur.” görüşüyle itiraz yoluna başvurarak, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasını ve sanık Ayhan Ç... hakkındaki hükmün onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, sanık Ayhan'a yüklenen teşekkül halinde uyuşturucu madde ticareti yapmak suçunun sübuta erip ermediğine ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Olay günü düzenlenen tutanakta, yol üzerinde uygulama yapan bir polis ekibinin, Gevaş yönünden Van il merkezine gelmekte olan bir kamyonetin kontrol noktasına 300 metre kala, yolun sağ tarafında bulunan tali yola sapıp hızlı bir şekilde yol alarak ileride yeniden anayola çıkmak istemesi üzerine, aracı durdurup arama yaptıklarında, iki poşet içerisinde 11 paket halinde suça konu olan toz esrar maddesinin şoför mahallinde ele geçirildiği, araçta bulunan ve haklarında aynı suçtan mahkumiyet hükümleri temyiz edilmediğinden kesinleşen sanıklar Oktay Ç... ile Maas Özdemir'in yakalandıkları belirtilmiştir.
Keza, tarihsiz olarak düzenlenmiş olan “Teşhis tutanağı” içeriğine göre; sanık Oktay Ç...'ın uyuşturucu maddeyi almasına,Fuat adlı bir şahsın aracılık ettiğini belirttiği ve bu şahsın bulunma olasılığı olan bir çayevine gidilerek yapılan soruşturma sırasında çayevini işleten Abdülhaluk Ç...'e eşgal tarif edilerek sorulduğunda tanıyamadığı, ancak sanık Oktay'ın, Fuat adlı şahsın Abdülhaluk'a benzediğini belirtmesi nedeniyle evinden temin edilen ağabeyi Ayhan Ç...'in vesikalık fotoğrafı sanık Oktay'a gösterildiğinde Fuat adıyla tanıdığı kişinin sanık Ayhan Ç... olduğunu belirttiği, sanık Ayhan Ç... yakalanarak üç kişinin arasında gösterildiğinde de teşhis ettiği anlaşılmaktadır.
Sanık Ayhan Ç... kolluktaki ifadesinde; olayla bir ilgisi olmadığını, sanıklardan Oktay Ç...'ı arkadaşı olduğu için tanıdığını, diğerlerini tanımadığını, bir düğüne gitmek için akrabası olan Sait Gülen'in bulunduğu taksi durağına giderek, taksiye bindiğinde sanık Oktay ve Necmettin adlı, soyadını bilmediği şahsın arka koltukta, adını bilmediği bir şahsın ise ön koltukta oturduklarını, bu şahısların da tesadüfen aynı sokağa gitmekte olduklarını, düğün yerine yakın bir yerde inerek 500.000 lira taksi ücretini ödediğini, diğer şahısların da aynı yerde indiklerini, ancak onlarla birlikte gitmediğini söylemiştir.
C.Savcılığında ve Yedek Hakimlikteki sorgularında ise, olayla ilgisi olmadığını, sanık Oktay'ı işlettiği kahvehaneden tanıdığını, olay akşamı amcasının evine gitmek üzere taksi durağındaki dayısının oğlu Sait Gülen'in yanına gittiğinde bu şahsın o tarafa müşteri götürdüğünü, kendisini de bırakabileceğini söylemesi üzerine araca bindiğini, takside bulunan iki kişiyi karanlık olduğu için tanıyamadığını, amcasının evine yakın bir yerde indiğini, diğerlerinin devam ettiklerini, nereye gittiklerini bilmediğini belirtmiş, duruşmada da önceki ifadelerinin doğru olduğunu, suçlamayı kabul etmediğini söylemiştir.
Hakkındaki mahkumiyet hükmünü temyiz etmekten vazgeçen sanık Oktay Ç... kolluktaki ifadesinde; esrar kaçakçılığında iyi para olduğunu öğrenip yapmaya niyetlendiğini, aynı kahvehaneye gelen sanık Ayhan Ç...'e esrar temin edip edemeyeceğini sorduğunda hemen bulacağını belirtmesi üzerine bir kilosu 130.000.000 liradan anlaşma yapıp saat 17.30'da buluşmayı kararlaştırdıklarını, yanında Necmettin adlı, soyadını bilemediği ve olayla ilgisi bulunmayan bir arkadaşı da olduğu halde buluştuklarında sanık Ayhan'ın kendilerini Sürmeli 4. sokaktaki sanık Cevher Orhan'ın evine götürdüğünü, sanık Cevher'in evde olmadığını, sanık Ayhan'ın kendilerini misafir odasına aldığını, bir süre sonra önce Yusuf adlı bir şahsın ve arkasından sanık Cevher'in geldiğini, daha sonra Yusuf adlı şahsın bir poşet içinde dört parça halinde esrar maddesini getirdiğini, anlaşma sağlayıp 500.000.000 lirayı Yusuf adlı şahsa verdiğini, 20.000.000 lira borcu kaldığını, yürüyerek vali konağının yanına kadar geldiklerini ve sanık Ayhan'ın burada yanlarından ayrıldığını, eve giderek kendilerine ait minibüsü alıp, önceden uyuşturucu maddeyi İstanbul'a götürmesi konusunda anlaşmaya vardığı sanık Maas'ın evine gittiğini, evinden alarak biraz ileride uyuşturucu maddeyi teslim edeceği sırada yakalandıklarını söylemiştir.
C.Savcılığında benzer şekilde ifade vermiş, Yedek Hakimlikteki sorgusunda olayların gelişimini benzer şekilde anlatmasına karşılık, esrar maddesini sanık Maas'ın evinde saklayıp, Yusuf adlı şahsın sanık Ayhan aracılığı ile haber vermesini bekleyeceklerini, haber verildiğinde bu işin taşımacılığını yapacaklarını, parayı da teminat olarak verdiğini belirtmiştir.
Duruşmada ise diğer sanıkların bu suçla bir ilgilerinin olmadığını, suça konu uyuşturucu maddeyi tek başına alıp evine geldiğinde ailesinin uyumadığını görüp vakit geçirmek için dolaşmaya çıktığını, yolda el kaldıran sanık Maas'ı aldığını ve yakalandıklarını beyan etmiş, önceki ifadeleri ile doğan çelişkinin nedeni sorulduğunda kollukta baskı gördüğünü, daha sonra da ifadesini değiştirmemesi konusunda polislerin tehdit etmeleri nedeniyle ifadesini değiştiremediğini, duruşmadaki savunmasının doğru olduğunu bildirmiştir.
Hakkındaki mahkumiyet hükmü kesinleşen sanık Maas Özdemir ise hazırlık aşamasındaki ifadelerinde sanık Oktay'ın alacağını belirttiği uyuşturucu maddeyi para karşılığında İstanbul'a götürmesi hususunda anlaştıklarını ve olay gecesi uyuşturucu maddeyi teslim alacakken yakalandıklarını, diğer sanıkları tanımadığını söylemiş ancak, son soruşturma aşamasında sanık Oktay Ç... gibi ifadesini değiştirip aynı nedenle hazırlık ifadelerini reddetmiştir.
Temyiz istemi reddedilen ve bozma kararı teşmil edilen sanık Cevher Orhan ise aşamalardaki savunmalarında yüklenen suçla bir ilgisi olmadığını, diğer sanıkları tanımadığını bildirmiştir.
Tanık Sait Gülen hazırlık aşamasındaki ifadelerinde şoförlük yaptığı taksi durağına olay günü saat 19.00 sıralarında üç kişinin geldiğini, bunlardan sanık Ayhan Ç...'in öne, tanımadığı diğer ikisinin arkaya oturup Sürmeli sokağa gideceklerini söylediklerini, Hacıbekir caddesine girişte sanık Ayhan'ın söylemesi üzerine durduğunda 500.000 lira ücreti bu sanığın verdiğini, şahısların indiklerini, nereye gidip ne yaptıklarını bilemediğini, sanık Ayhan'ın akrabası olmadığını söylemiştir.
Duruşmada da benzer şekilde ifade vermiş, ancak aracına dört kişinin bindiğini, nereye gidileceğini öne binen sanık Ayhan'ın söylediğini, pazarlık yaptıklarını ve ücreti bu sanıktan aldığını, söylenen sokakta araçtakilerin hepsinin indiğini belirtmiştir.
Savunma tanığı olarak gösterilen Mehmet Aslan, komşusunun 9. ayın 30. günü düğün yapmış olduğunu, sanık Ayhan'ın da bu düğüne geldiğini ve saat 22.00'ye kadar kaldığını belirtmiş ve düğün tarihi konusunda ısrar etmiş; diğer savunma tanığı Yaşar Çiçek ise aynı düğünün 10. ayın 30 ya da 31. günü yapıldığını, sanık Ayhan'ı gündüz vaktinden saat 19.00'a kadar gördüğünü bildirmiştir.
Olay günü düzenlenen “Yer gösterme tutanağı” içeriğine göre, sanık Oktay'ın, uyuşturucu maddeyi teslim aldıkları sanık Cevher Orhan'ın evini gösterdiği, evde oturdukları odayı ayrıntılı bir şekilde tarif ettiği ve bu tarifin evdeki bir odaya aynen uyduğu anlaşılmaktadır.
Sanıklar gözaltından çıkartılarak kolluk görevlilerince C.Savcılığına sevk edilirlerken, Van Devlet Hastanesince, haklarında düzenlenen 02.11.1998 günlü raporda, yapılan dış muayenelerinde her hangi bir darp ve cebir izine rastlanmadığı belirtilmiştir.
Açıklanan bu kanıtlar bir arada değerlendirildiğinde;
Sanık Ayhan'ın aşamalardaki savunmalarında olay günü, daha önceden tanıdığını belirttiği sanık Oktay ve yanındaki kişiler ile tesadüfen aynı taksiye binerek aynı sokağa gittiklerini söylemek suretiyle birlikte olduklarını kabul ettiği bu hususun tanık Sait Gülen'in ifadesiyle de doğrulandığı açıktır. Sanık Oktay'ın ise hazırlık aşamasındaki ifadelerinde özünde tutarlı bir şekilde suça konu uyuşturucu maddeyi almasına sanık Ayhan'ın aracılık ettiğini belirttiği, hatta bu sanığı “Fuat” adıyla tanıdığı, teşhis tutanağında da açıklandığı şekilde fotoğrafından teşhis ettiği sabittir. Her ne kadar son soruşturma aşamasında baskı gördüğünden bahisle bu ifadesini değiştirmişse de doktor raporu ile baskı görmediğinin saptandığı gözetildiğinde hazırlık ifadelerinin samimi olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle sanık Oktay'ın hazırlık aşamasında özünde tutarlı anlatımları, yer göstermesi ve teşhis tutanağı ile dosya içeriğinden sanık Ayhan'ın uyuşturucu madde ticaretine aracılık etmek suretiyle teşekküle dahil olduğu, Yerel Mahkemenin mahkumiyet hükmünün yerinde olduğu anlaşılmakla Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.
Her ne kadar Özel Dairece sanık Cevher Orhan hakkında da kanıt bulunmadığı belirtilmek suretiyle bozma kararı teşmil edilmişse de itirazın kapsamına göre inceleme sanık Ayhan'a ilişkin hükme hasredildiği ve sanık Cevher Orhan hakkındaki hüküm temyiz incelemesi yapılmadan kesinleştiği cihetle anılan sanık yönünden usül kuralları çerçevesinde kendine özgü yasa yollarına başvurulabileceği kabul edilmiştir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan kurul üyeleri, Özel Dairenin bozma kararı isabetli olduğundan itirazın reddine karar verilmesi gerektiği görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin sanık Ayhan Ç... hakkındaki 11.11.1999 gün ve 8786-13436 sayılı “bozma” kararının KALDIRILMASINA, Van Devlet Güvenlik Mahkemesinin 09.03.1999 gün ve 1998/317 esas ve 1999/66 karar sayılı sanık Ayhan Ç...'in mahkumiyetine ilişkin kararının ONANMASINA, dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 01.02.2000 günü oyçokluğu ile karar verildi.