 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas no: 1999/10-137
Karar no: 1999/146
T: 01.06.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Nedensiz hayvan öldürmek suçundan sanık Ahmet Ali A...'ın bu suçtan beraatine, belgesi olmadan yivsiz av tüfeği bulundurma suçundan dolayı 2521 Sayılı Yasanın 13. maddesi yollamasıyla TCY.nın 549, 119/5. maddeleri uyarınca 322.500 lira hafif para cezası ile cezalandırılmasına ve emanette kayıtlı av tüfeğinin 2521 Sayılı Yasanın 13. maddesi uyarınca zoralımına ilişkin Doğanhisar Sulh Ceza Mahkemesince 5.3.1998 gün ve 91-27 sayı ile verilen kararın Yerel C.Savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 12.4.1999 gün ve 2933-4179 sayı ile;
"İddianame içeriğine göre sanık hakkında 2521 Sayılı Yasaya muhalefet suçundan da dava açıldığının anlaşılmasına göre tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir." görüşüyle hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı ise, 11.5.1999 gün ve 43268 sayı ile;
"Sanık hakkındaki iddianamede sevk ve anlatım sadece sebepsiz hayvan öldürmek suçu ile ilgili olup ayrıca ruhsatsız av tüfeği bulundurmak suçundan açılmış dava bulunmamaktadır.
Nitekim, mahkemenin gerekçeli kararında bu husus tartışılarak sanığın eyleminin bütünüyle ruhsatsız av tüfeği bulundurmak suçuna dönüştüğü kabul edilmiş; ne var ki karar yerinde tartışılarak sanığın eyleminin tek suç oluşturduğu kabul edildiği halde sebepsiz hayvan öldürmek suçundan beraat, ruhsatsız av tüfeği bulundurmak suçundan mahkumiyet kararı verilmiş, böylece vasıftan ayrı ayrı beraat ve mahkumiyet kararı verilmek suretiyle hüküm karıştırılmıştır." görüşüyle itiraz yoluna başvurarak Özel Daire onama kararının kaldırılmasına ve hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık hakkında düzenlenmiş olan Doğanhisar C.Savcılığının 14.8.1997 günlü iddianamesinde; "sanığın olay günü komşusu olan ve geçmişte birkaç kez kızlarını ısıran müşteki Hüseyin D...'e ait köpeği emanetin 1997/19 sırasında kayıtlı av tüfeği ile ateş etmek suretiyle öldürdüğü iddia, ikrar, tutanaklar ve tüm dosya kapsamından anlaşılmakla Mahkememizde yargılamasının açılarak eylemine uyan TCK.nun 521, 51. maddeleri hükümlerince cezalandırılması, emanette kayıtlı av tüfeğinin TCK.nun 36. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi kamu adına iddia ve dava olunur." şeklinde anlatıma yer verilmiş ve kamu davası açılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, yukarıda tam metni açıklanan bu iddianame ile belgesiz av tüfeği bulundurmak suçundan da açılmış bir dava bulunup bulunmadığına ilişkindir.
CYUY.nun 257. maddesinde, "Hükmün mevzuu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibarettir.
Fiili takdirde mahkeme, iddia ve müdafaalarla bağlı değildir" hükmü getirilmiştir.
Madde hükmünde açıkça ifade edildiği şekilde, mahkemece yapılacak yargılama sonunda verilecek hükmün konusu iddianamede gösterilen eylemdir. Ancak, Hakim eylemin niteliğini tayin ve takdirde iddianame ile bağlı bulunmamaktadır.
Yukarıda tam metni açıklanan iddianamede,başlık kısmında da suç,"başkasına ait hayvanı av tüfeği ile öldürmek"olarak gösterilmiştir.Görüldüğü gibi,iddianamede sanık tarafından belgesiz olarak av tüfeği bulundurmak şeklinde bir eylemden sözedilmemiştir. Hatta sözkonusu av tüfeğinin nedensiz hayvan öldürülmesi suçunda kullanılması nedenine dayalı olarak zoralımına karar verilmesi istenmiştir.
Ceza Genel Kurulunun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere,bir olayın açıklaması sırasında başka bir olaydan sözedilmesi,o olay hakkında dava açıldığını göstermez. İddianamede, dava konusu yapılmak istenen eylemin bağımsız olarak açıklanıp belirtilmesi gerekir. Yukarıda da belirtildiği gibi,iddianamede sanığın belgesiz av tüfeği bulundurduğuna ilişkin bir anlatım ve istem bulunmamaktadır. Nedensiz yere hayvan öldürülmesi suçunda av tüfeği kullanıldığına ilişkin açıklamaya dayanılarak, belgesiz av tüfeği bulundurmak suçundan da kamu davası açıldığının kabul edilmesine olanak yoktur. O halde Yerel Mahkemece sanığın ruhsatsız av tüfeği bulundurmak suçundan mahkumiyetine karar verilmesi isabetsizdir.
Bu nedenle,Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının bu değişik gerekçeyle kabulüne, Özel Daire onama kararı kaldırılarak hükmün bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan iki kurul üyesi ise, "Sanık hakkında düzenlenen iddianamede ruhsatsız av tüfeği bulundurmak suçundan da dava açılmış olduğundan, Özel Dairenin kararının isabetli olduğu gözetilerek Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmesi gerektiği" görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının değişik gerekçeyle KABULÜNE, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 12.4.1999 gün ve 2933-4179 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA, sanık hakkında belgesiz av tüfeği bulundurmak suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden bu suçtan mahkumiyetine ilişkin Yerel Mahkeme hükmünün BOZULMASINA, dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 1.6.1999 günü oyçokluğu ile karar verildi.