Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 1998/8-197
Karar No: 1998/264
Tarih:  7.7.1998

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
MAL BEYANINDA BULUNMAMA
ZAMANAŞIMI
 
KARAR ÖZETİ: Altı aylık asli dava zamanaşımına tabi bulunan "mal beyanında bulunmama" suçlarında suç tarihinden itibaren bir yıl içinde hükümlülük kararı verildiğinde bu tarihten itibaren altı aylık asli zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlar.
Suç günü 6.6.1997 olup; karar 25.9.1997 günü verilmekle zamanaşımı kesilmiş bu tarihten itibaren 6 aylık asli zamanaşımı işlemeye başlamıştır. Ceza Genel Kurulunda incelemenin yapıldığı 12.5.1998 gününde 6 aylık asli zamanaşımı dolmuş bulunduğundan "davanın ortadan kaldırılması" kararı doğrudur.
 
(7658. TCK.m. 102/6, 104)
(2004 s. İİK.m.337)
 
Mal beyanında bulunmama suçundan sanık Murat 'ın İİY.nın 337. maddesi uyarınca on gün hafif hapis cezası ile cezalandırılmasına, hükmün temyiz edilmeden önce borcun ödenmesi veya şikayetten vazgeçilmesi halinde cezanın kaldırılmasına, hükmün onanmasından sonra borcun ödenmesinde cezanın yarıya indirilmesine ilişkin (Kıbrıscık İcra Ceza Hakimliği)'nceverilen 25.9.1997 gün ve 5/5 sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesi 11.12.1997 gün ve 16952/17571 sayı ile, "Takibe konu borcun Tarımsal Kredi Sözleşmesinden doğduğu ve taşınmaz ipoteği karşılığı kullandırıldığı anlaşılmakla alacaklı bankanın, sanığın burcu karşılar mal varlığını bildiğinin kabulünde zorunluluk bulunduğu ve bu nedenle sanık hakkında İİK.nun 337/1. madde ve fıkrasının son cümlesi uyarınca ceza tertibine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi" isabetsizliğinden bozmuş,
 
Yerel Mahkemece, "sanığın müteselsil borçlu olup kredinin şahsi kefalet karşılığı verildiği ipotek tesis edilmediği" gerekçesiyle önceki hükümde direnilmesine ilişkin 11.2.1998 gün ve 1/1 sayılı kararı ise sanığın temyizi üzerine Ceza Genel Kurulunun 12.5.1998 gün ve 116/1 76 sayılı kararı ile, olayda dava zamanaşımının gerçekleşmiş olması gerekçesiyle bozulmuş ve CMUK. nun 322. maddesi uyarınca davanın ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
 
Yargıtay C. Başsavcılığınca 12.06.1998 gün ve 24110 sayı ile;
 
"TCK.nun 104. maddesi ve 09.03.1939 gün ve 22/31 sayılı içtihadı Birleştirme Kararına göre, bir senelik zamanaşımı süresi içerisinde karar verilmekle zamanaşımı kesilmekte ve bu tarihten itibaren altı aylık asli zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlamaktadır. Ceza Genel kurulunun 12.05.1998 günlü kararı verildiğinde zamanaşımı gerçekleşmemiştir." gerekçesiyle karar düzeltme isteminde bulunulmakla, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
 
Dosya içeriğine göre, aleyhine yapılan icra takibinde borcunu ödemeyen ve İİY.nın 74. maddesine göre mal beyanında bulunmayan borçlu sanığın, Kıbrıscık İcra Ceza Hakimliğinin 25.09.1997 gün ve 5/5 sayılı kararı ile İİY.nın 337. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmiştir. Sanığın temyizi üzerine bu hüküm Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 11.12.1997 gün ve 16952/17571 sayılı kararı ile "ceza tertibine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğinden" bahisle bozulmuş, 11.02.1998 gün ve 1/1 sayılı direnme kararı ise Ceza Genel kurulunun 12.05.1998 gün ve 116/176 sayılı kararı ile "dava zamanaşımının gerçekleşmiş" olması nedeniyle bozulmuş ve davanın ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. Yargıtay C. Başsavcılığınca, zamanaşımının dolmadığı ileri sürülerek kararın düzeltilmesi talep olunmuştur.
 
İİY.nın 337. maddesi uyarınca "sürensinde mal beyanında bulunmayan borçlular, alacaklının şikayeti üzerine on günden bir aya kadar hafif hapis cezası ile" cezalandırılacaklardır. Maddede yazılı cezanın üst sınırı itibariyle dava zamanaşımı, TCY.nın 102/6. maddesi uyarınca altı aydır. TCY. nın 105. maddesinde "Kanunun bir seneden aşağı müruru zaman tayin ettiği hallerde her türlü usulü muamele müruru zamanı keser. Ancak 103.maddeye göre müruru zaman işlemeye başladığı günden itibaren bir seneden aşağı müruru zamana tabi kabahat nevinden suçlarda bir sene içinde mahkumiyet kararı verilmemiş olursa hukuku amme davası müruru zamana uğrar" hükmü yer aldığından, somut olayda, karar düzeltme yazısında belirtildiği şekilde TCY. nın 104. maddesinin uygulanması olanaksız olup yukarıya alınan 105. maddede belirtildiği üzere bir yıl içinde mahkumiyet kararı verilmediğinden dava, zamanaşımına uğrayacaktır. Suç tarihinden itibaren bir yıl içerisinde mahkumiyet kararı verildiğinde ise bu tarihten itibaren altı aylık asli zamanaşımı süresi yeniden işemeye başlayacaktır. Zira 29.03.1939 gün ve 22/31 sayılı İçtihadı Birleştirme Karannda,, "Mezkur 105. maddede bir seneden aşağı müruru zamana tabi kabahat suçlannda her türlü usule ait muamelelerin müruru zamanı keseceği tasrih edilmekle beraber hükme kadar kesen muamelelerin taaddütü istisnaen müruruzaman muddetini bir seneden fazla uzatmayacağı kabul ve her halde müruruzamanın cereyana başladığı tarihten itibaren bir sene zarfında hüfeüm verilmesi şart edilmiş olmasına göre bu maddedeki (hüküm) kelimesinden anlaşılan mana kat'i olmayıp bidayeten verilen mahkumiyet karan olduğu ve mezkur 105. maddenin bu tarzı kabulü 104. maddede olduğu gibi kesme sebepleri meyanında hüküm mevcut olsa bile kesilen müruru zamanın hesabında mebde suçun işlendiği tarih olduğunu kabule mani bulunduğu ve bu maddede hüküm için tayin olunan müddetin gerek iptidalarında ve gerek sonlannda hüküm verilmiş ve müruru zaman bu suretle kesilmiş olduğu takdirde mutlak surette hüküm tarihinden itibaren asli müruruzamanın işlemeğe başlayacağı cihetle kanunun bir seneden aşağı müruruzaman müddeti tayin ettiği kabahat suçlannda bu hükümden başlamak üzere asli müruruzaman müddetinin geçmesiyle davanın düşeceği" kabul edilmiştir.
 
Bu nedenle, altı aylık asli dava zamanaşımına tabi bulunan mal beyanında bulunmama suçlarında, suç tarihinden itibaren bir yıl içerisinde mahkumiyet kararı verildiğinde, kararın bir yıllık sürenin başlarında Veya sonlarında verildiğine bakılmaksızın, ilk mahkumiyet tarihinden itibaren altı aylık asli dava zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlayacaktır.
 
Somut olayda suç tarihi 06.06.1997 günü olup Yerel Mahkemece 25.09.1997 tarihinde sanığın cezalandırılmasına karar verilmiştir. 25.09.1997 tarihinde mahkumiyet kararı verilmekle zamanaşımı kesilmiş ve bu tarihten itibaren altı aylık asli zamanaşımı işlemeye başlamıştır. Ceza Genel Kurulanca ilk incelemenin yapıldığı 12.05,1998 tarihde altı aylık asli zamanaşımı dolmuş bulunduğundan, kararın vaki zamanaşımı nedeniyle bozulması ve davanın ortadan kaldırılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle Yargıtay C. Başsavcılığının, yasal dayanaktan yoksun ve zamanaşımı süresinin hangi tarihte dolacağım belirtmeden, zamanaşımı süresinin dolmadığından bahisle kararın düzeltilmesini isteyen talebinin reddine karar verilmelidir.
 
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, Yargıtay C. Başsavcılığının karar düzeltme isteminin (REDDİNE), 07.07.1998 günü oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Beraat sonrası yurtdışı çıkış yasağı kaldırma sorunu 
  • 16.04.2024 15:18
  • [İcra takipleri] Icrada borçlunun yaptiği işlem zamanaşimini keser mi? 
  • 16.04.2024 14:18
  • Memnu Hakların İadesi TMK 7/2 Hk. 
  • 15.04.2024 17:33
  • Taahhüt ve Muvafakat İptali 
  • 14.04.2024 14:27
  • [Sigorta hukuku] Dain-i Mürtehin ve Kasko Ödeme Süreçleri 
  • 13.04.2024 08:25


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini