Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 1998/6-8
Karar No: 1998/69
Tarih: 3.3.1998

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
SAHTECİLİK
DOLANDIRICILİK
TESELSÜL
 
KARAR ÖZETİ: 1. Dolandırıcılık suçunun oluşması zararın, sanığın aldatıcı eyleminden sonra ve eylemi sonucu olması koşuluna bağlıdır.
Müştekiye, sanık tarafından imzalanarak verilen çek ve bonoların, daha önce getirilen malların karşılığı olarak mı? yoksa mal getirilmeden önce mi düzenlendiği hususu aydınlatılmadan hüküm kurulması.
 
2. TCY nın değişik 503. maddesi faile ayrıca "sağladığı yararın bir misli kadar ağır para cezası verilmesini öngörür. Bu cezanın a) Olaya göre değişen nisbi nitelikte para cezası olması, b) Teselsül halinde dahi sağlanan haksız yararlanmanın tamamının gözönüne alınması gerekliliği nedenleriyle bu maddeye göre belirlenecek ağır para cezasının 80. maddeye göre artırılması yasaya aykırıdır.
 
    (765 s. TCK.m.503/1, 342, 80)
 
Sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından sanık Oğuzhan'ın TCK. nun 342/1, 80, 59, 503/1, 80 ve 74. maddeleri uyarınca 1 yıl 11 ay 10 gün ağır hapis, 11 ay 20 gün hapis ve 6.350.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin (Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi)nce27.11.1995 gün ve 31/174 sayı ile verilen karar, sanık vekilinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 4.11.1996 gün ve 10420/1 0373 sayı ile;
 
"1. Dolandırıcılık suçunun oluşumu bakımından sanığın suça konu çek ve bonoları kullanma nedeninin tesbit edilmemesi ve farklı zamanlarda verilip verilmediği hususları da araştırılıp tartışılmadan, yazılı şekilde uygulama yapılması,
 
2. Kabule göre de;
 
TCK.nun 80. maddesi ile uygulama yapılırken hapis cezası yanında tayin olunan ağır para cezasının da artırıma tabi tutulması gerektiğinin gözetilmemesi" isabetsizliğinden bozulmuştur.
 
Yerel mahkeme ise, 17.02.1997 gün ve 293/4 sayı ile;
 
"Suça konu çek ve bonoların kullanma nedeni açık olarak bellidir. Bunlar sahte olarak kullanılarak katılan İsa'nın toptan gıda pazarından gıda maddeleri alınmıştır. Bu malları alan da, sahte senetleri düzenleyip veren de sanık Oğuzhan'dır.
 
4.420.000 liralık çekin keşide tarihi 01.05.1993'tür. 1.600.000 liralık bonoların düzenleme tarihleri 26.05.1993 olup vadeleri ise 02.07.1993 ve 01.06.1993 tarihleridir. Süreler bakımından bir çakışma yoktur. Görüldüğü gibi senetler, değişik zamanlarda verilmiş ve kullanılmıştır." biçimindeki gerekçe ile,
 
Kabule göre bozma nedenine karşı ise "suç tarihi 1993 yılıdır. TCK.nun 503/1. maddesi 1990 yılında 3679 sayılı Yasa ile değiştirilmiş ve hapis cezası yanında nisbi para cezası uygulaması esası getirilmiştir. TCK.nun uygulanmasında, nisbi para cezası tayin edilmesi hallerinde TCK. nun 80. maddesi sadece hapis cezası için uygulanıp nisbi para cezalarında uygulanmamaktadır. Olayımızda sağlanan haksız yarar toplamı 7.620.000 lira olup tüm haksız yarar üzerinden verilen para cezasına belirtilen nedenle TCK. nun 80. maddesi uygulanmamıştır." biçimindeki gerekçeyle önceki hükümde direnmeye karar vermiştir.
 
Bu kararın da, sanık vekilince süresinde temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C. Başsavcılığının Onama isteyen 30.12.1997 günlü tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup, düşünüldü;
 
İncelenen dosyaya göre;
 
Zaman zaman babasına ait markette çalışan sanığın, kendisini babası Osman olarak tanıtmak suretiyle, markete mal satan müşteriye, 2 adet bono ve bir adet çek düzenleyip Osman ismi yazılı kaşeyi basarak altlarına kendi imzasını da atmak suretiyle verdiği ve bu suretle sahtecilik suçu yanında dolandırıcılık suçunu da işlediği iddiasıyla açılan davada, özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, dolandırıcılık suçunun oluşup oluşmadığını saptamak bakımından soruşturmanın genişletilmesine gerek bulunup bulunmadığına ve TCK. nun 503/1. maddesi uyarınca tayin edilen para cezasının aynı Yasanın 80. maddesiyle artırılmasının mümkün olup olmadığına ilişkindir.
 
1. TCK. nun 503/1. maddesinde yazılı dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; bir kimsenin iyi niyetinden yararlanarak kandırıcı nitelikteki hile ve desiselerle onu yanıltıp kendisine veya bir başkasına haksız çıkar sağlanması gerekir. kullanılan hile ve desiseler ile mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu haksız bir çıkar sağlanmalı, mağdur veya bir başkasına zarar  verilmelidir. Dolandırıcılık suçuna ilişkin bu açıklamalardan anlaşılacağı gibi, mağdur veya bir başkasına verilen zarar, sanığın hilali söz ve davranışlarından sonra ve bu nitelikteki söz ve davranışların sonucu oluşmalıdır. Önceden oluşmuş bir zarar, veya doğmuş bir borç için, sanığın müştekiye karşı hileli davranışlarda bulunması halinde, dolandırıcılık suçu oluşmaz. Zira karşı taraf, zararın veya alacağının varlığından haberdar olup zarar veya borç kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu oluşmamıştır.
 
İnceleme konusu olayda; İzmir'de tekstil işiyle uğraşan sanığın Ankara'ya geldiği zamanlarda babası Osman'ın Demetevlerdeki marketine giderek burasını babası adına çalıştıran kardeşi Kürşat'a yardım ettiği, markete mal getiren müştekiye 01.05.1993 keşide tarihli, 4.420.000 lira meblağlı çek ile, 26.05.1993 düzenleme tarihli ve 1.600.000 er lira bedelli iki adet bono düzenleyip verdiği, çek ve bonoların altına babası Osman'ın ismini taşıyan kaşeyi basıp kendi imzasını attığı sabit olmakla beraber, bu sahte çek ve senetlerin müştekiye, daha önce markete değişik zamanlarda alınan malların karşılığı olarak sonradan mı, yoksa, karşılıklarında yeniden mal alabilmek için önceden mi verildiği tarafların anlatımlarına göre yeterince açıklığa kavuşturulmamıştır. Suçun yasal öğeleri ile oluşup oluşmadığının saptanması ve TCK. nun 80. maddesinin uygulanması bakımından önemli olan bu husus; sahte çek ve senetleri kendisinin düzenlediğini ikrar eden sanık ile müşteki, tanık Kürşat ve aynı suçlardan beraat hükmü onanarak kesinleşen diğer sanık Osman yeniden dinlenilmek gerektiğinde işyerine ait belgeler üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle belirlenmelidir. Bu itibarla, Yerel Mahkeme direnme hükmünün saptanan eksik soruşturma nedeniyle bozulması gerekir.
 
II. TCK.nun 503. maddesi 29.11.1990 tarihinde yürürlüğe giren 3679 sayılı Yasa ile değiştirilmiş, faile özgürlüğü bağlayıcı cezaya ilaveten "sağladığı haksız menfaatin bir misli kadar ağır para cezası verileceği" hükme bağlanmıştır. Ağır para cezasına ilişkin bu düzenleme biçiminden bu cezanın olaya göre değişen nisbi nitelikte bir para cezası olduğu, suç teselsül etse de sağlanan haksız menfaatin tamamı nazara alınarak uygulanacağı anlaşılmaktadır. Yukarda değinilen bu niteliği itibariyle TCK nun 503/1. maddesine göre tayin edilecek ağır para cezasının aynı Yasanın 80. maddesi uyarınca artırılması mümkün görülmemektedir. Bu itibarla, Yerel Mahkemenin ağır para cezasını TCK nun 80. maddesi uyarınca artırıma tabi tutulmamasında yasaya aykırılık sözkonusu olmayıp bu bozma nedenine karşı direnmesi doğru bulunmaktadır.
 
SONUÇ Açıklanan nedenlerle, ikinci bozma nedenine karşı direnmesi doğru bulunan Yerel Mahkemenin soruşturmanın genişletilmesine ilişkin bozma hakkındaki direnme hükmünün isteme aykırı olarak (BOZULMASINA), 03.03.1998 günü oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Alacak tahsil] Vekalet sözleşmesinde zamanaşımı süresi başlangıcı 
  • 23.04.2024 00:24
  • [Mirasçılık] Abilerim babamı sokağa atıyor. Dedem tapuyu abilerimin üzerine yapmış. 
  • 22.04.2024 06:30
  • [Boşanma davaları] Vasi ataması hk. 
  • 18.04.2024 09:43
  • Beraat sonrası yurtdışı çıkış yasağı kaldırma sorunu 
  • 16.04.2024 15:18
  • [İcra takipleri] Icrada borçlunun yaptiği işlem zamanaşimini keser mi? 
  • 16.04.2024 14:18


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini