Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 1998/6-343
Karar No: 1999/10
Tarih:  02.02.1999

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Dolandırıcılık, güveni kötüye kullanmak ve sahtecilik suçlarından sanıklar Nalan Ç... ile Aliye A...'ın beraetlerine ilişkin İstanbul 3.Ağır Ceza Mahkemesince verilen 16.02.1998 gün ve  90/15 sayılı hükmün katılan vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6.Ceza Dairesi 04.06.1998 gün ve 5952/5863 sayı ile, "sanıkların sübuta eren ve değişik tarihlerde işlenen suçları nedeniyle TCY.nın 504/3, 522, 504/3, 522, 80 ve sanık Nalan'ın ayrıca 504/3, 522. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları gerektiği" görüşüyle ve bir üyenin "yeniden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği", bir üyenin de "sanıkların eylemlerinin TCY.nın 510, 522. maddelerine uygun bulunduğu" karşı oylarıyla ve oyçokluğuyla kararı bozmuştur.
Yargıtay C.Başsavcılığının itirazı üzerine, Ceza Genel Kurulunun 20.10.1998 gün ve 234/327 sayılı kararı ile, "soruşturmanın genişletilmesini isteyen üyenin CMUK.nun 384. maddesi uyarınca davanın esesı hakkında oy kullanması sağlandıktan sonra hüküm kurulmaması" nedeniyle bozma kararı kaldırılmıştır.
Özel Dairece yeniden yapılan incelemede "soruşturmanın genişletilmesi talebi oyçokluğuyla reddedilmiş", Yerel Mahkeme kararı, "oluşa, mevcut delillere,bilirkişi raporlarına ve dosya içeriğine göre sanıkların 25.01.1994 tarihinde İmpexbank Merkez Şubesindeki müdahile ait şahsi hesaptan sahte talimatla 95.580 ABD Doları almaktan ibaret eylemin TCK.nun 504/3, 522; 20.10.1993 ve 14.10.1994 tarihlerinde Yapı Kredi Bankası Osmanbey Şubesindeki müdahilin şahsi hesaplarından sahte talimatlarla 98.848.61 Alman Markı, 21.785 ABD Doları ve 18.580 ABD Doları almaktan ibaret eylemlerinin TCK.nun 504/3, 522 ve 80;sanık Nalan Ç...'ın 15.09.1992 tarihinde Yapı Kredi Bankası Osmanbey Şubesindeki müdahilin şahsi hesabından sahte talimatla 800 İngiliz Paundu almaktan ibaret eyleminin TCK.nun 504/3, 522. maddelerinde yazılı suçları oluşturduğu gözetilmeden mahkûmiyetleri yerine, yazılı şekilde beraetlerine karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına, "Bankadan para çekme talimatının müşteki veya sanıklardan hangisi tarafından verildiğinin kesinlikle tespit edilememiş olması karşısında, sanıkların bankadan para çektikten sonra bunları hesaplara intikal ettirmemek veya az intikal ettirmekten ibaret eylemlerinin TCY.nın 510, 522.maddelerinde yazılı suçları oluşturduğu" karşı oyu ile ve oyçokluğuyla karar vermiştir.Yargıtay C.Başsavcılığınca 29.12.1998 gün ve 39788 sayı ile;Katılana ait şirkette çalışan sanık Nalan Ç... tarafından katılan yerine  imza atılarak muhtelif tarihlerde çekler keşide edildiği, bankalara talimat yazılarak Aliye A... aracılığıyla şikayetçinin hesaplarından para tahsil edildiği, bu paraların büyük çoğunluğunun şirketin borçlarının kapatılmasında kullanıldığı ya da katılanın bir başka hesabına yatırıldığı bilirkişi raporuyla sabittir.
Bu nedenle sanıkların savunmalarının aksi kanıtlanamamıştır.
Ancak, katılanın banka hesabından çekilen 21.785 USA Dolarının şirket kayıtlarına intikal ettirilmemesi nedeniyle anılan para sanıkların üzerinde kalmış olup, önceden verilen izin ve şifahi talimat nedeniyle sanıkların eylemi TCY.nın 510. maddesine uygundur." gerekçesiyle itiraz edilmiştir.
Dosya 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanıkların sahtecilik, güveni kötüye kullanmak ve dolandırıcılık suçlarından beraetlerine karar verilen olayda, Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, subuta ve sabit olan eylemin dolandırıcılık suçunu mu, yoksa güveni kötüye kullanma suçunu mu oluşturduğuna ilişkindir.
Ceza Yasasının Mal Aleyhine İşlenen Cürümlere ilişkin onuncu babının 503 ve 504. maddelerinde düzenlenen dolandırıcılık suçu, "hile ve desiseler yaparak bir kişiyi hataya düşürüp onun veya başkasının zararına, kendisine veya bir başkasına haksız çıkar sağlamakdır." Bu suçun oluşabilmesi için,
a) Fail tarafından hile ve desise yapılmalıdır. Mağdurun inceleme eğilimini etkisiz kılacak nitelikte bir takım hareketlerde bulunulmalıdır. Bu hareketler fail tarafından yapılabileceği gibi bir başka şahsa da yaptırılabilecektir.
b) Yapılan hile ve desise bir kimseyi kandırabilecek nitelikte olmalıdır.
Hile ve desisenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı,olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, faille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, gizlenen veya değiştirilen belgelerle gerçek olduğundan bahisle gösterilen belgelerin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
c) Mağdurun veya başkasının zararına, kendisi veya başkası lehine haksız bir çıkar sağlanmalıdır. Fail kendisi veya başkasına yarar sağlamak amacıyla bilerek ve isteyerek hile ve desise yapmalı, verilen zarar ile sanığın fiili arasında uygun nedensellik bağı bulunmalıdır. Zararın sonradan ortadan kalkması su
çun oluşumuna etkili değildir.
Mülkiyetin korunması amacıyla kabul edilen ve Ceza Yasasının 508. maddesinde yer alan güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için faile geri verilmek veya muayyen bir biçimde kullanılmak koşuluyla tevdi veya teslim edilen bir şeyin (taşınır malın), fail tarafından;
a) Kendisi veya başkası yararına satılması,
b) Rehnedilmesi,
c) Kullanmak suretiyle malın miktar veya değerinin azaltılması,
d) Malın teslim veya tevdi edildiğinin inkârı,
e) Alınan mal yerine daha değersiz bir mal verilmesi veya bir bölümünün
alınıp yerine daha değersiz bir şey katılarak aynı miktar veya hacimde geri verilmesi gerekir.
Mal yada şey, faile;
a) Meslek ve sanat,
b) Ticaret,
c) Hizmet nedenleriyle, ya da
d) Emanet olarak, veya
e) İdare etmek üzere, tevdi edilmişse,
 
f) Teminat olarak teslim olunmuşsa, suçun ağırlaşmış şeklini düzenleyen
510. madde ile uygulama yapılacaktır.
Somut olayda sanık Nalan Ç..., katılana ait şirkette sekreter, sanık Aliye A... ise bu şirketin muhasebe elemanı olarak çalışmaktadırlar. Katılan, İmpexbank İstanbul Şubesindeki döviz hesabının, bir başka bankaya teminat olarak gösterilmesini adı geçen bankadan istediğinde, hesaptaki paranın çekildiği bildirilmiştir. Yapılan soruşturmada 25.01.1993 (1994) tarihli talimatla, hesapta bulunan 96.500 USA Dolarının Aliye A...'a ödenmesinin istendiği, bu talimata dayanılarak ödemede bulunulduğu anlaşılmıştır. Ayrıca katılanın çeşitli bankalardaki döviz hesaplarından değişik tarihlerde aynı şekilde para çekilmiş, bir kısım paralar ise Hüseyin Karamuk vasıtasıyla çektirilerek sanık Aliye A...'a teslim edilmiştir.
Bankalara yazılan talimat yazılarındaki imzaların, hesap sahibi olan katılana ait olmadığı, taklit imzaların sanık Nalan'ın eli ürünü ekspertiz raporlarında belirtilmiştir.
Sanık Nalan Ç..., şikayetçinin izin vermesi nedeniyle işlerin aksamaması için katılanın olmadığı zamanlarda onun imzasını taklit ederek ödeme talimatı düzenlediğini, hatta şirketin diğer ortaklarının da imzalarını önceden izin vermeleri nedeniyle bilgileri dahilinde attığını savunmuşsa da, bu konuda kendisine izin verilmediği, sadece 25.000.000 liraya kadar yapılacak harcamalarda yönetim kurulu üyelerinden biri ile imza atması hususunda 23.08.1990 tarihli vekaletname ile yetki verildiği, imza atılması gerektiğinde ve şikayetçi olmadığında evrakın evine gönderilerek şikayetçiye imzalattırıldığı, iddia ve tanık beyanları ile sabit olmuştur.
Bilirkişi raporlarında, sanık Nalan Ç...'ın eli mahsulü talimatla Aliye A... tarafından 25.01.1994 tarihinde İmpexbank İstanbul Şubesinden çekilen 96.500 USA Dolarının 27.01.1994 ve 31.01.1994 tarihlerinde şikayetçinin Yapı Kredi Bankası Osmanbey Şubesindeki bir diğer hesabına, 14.01.1994 tarihinde çekilen 18.500 Doların da yine şikayetçinin bir diğer mevduat hesabına yatırıldığı, bu hesapların daha sonra şikayetçinin talimatı ile kapatıldığı belirtilmişse de, bu paraların daha önce para çekilen hesaplardaki açığın giderilmesinde kullanıldığı,kaldıki zararın sonradan ödenmesinin suçun oluşumuna etkisi olmadığı, ayrıca şikayetçinin diğer hesaplarından sanık Nalan'ın düzenlediği sahte talimatlarla Hüseyin Karamuk tarafından 21.10.1993 tarihinde 98.848,61 DM., 26.10.1993 günü 21.785 USA Doları çekilerek sanık Aliye'ye verildiği, 16.09.1992 tarihinde de sanık Nalan tarafından 800 İngiliz paundu çekildiği, bu paraların sanıkların üzerlerinde kaldığı, iddia, savunma, tanık beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamıyla sabit olmuştur.
Sanıklar tarafından, katılanın rızası dışında ve haberi olmaksızın imzası taklit edilerek yazılan talimat ile,banka aracı kılınmak suretiyle banka hesabındaki paranın çekildiği, bu suretle katılanın dolandırıldığı, paranın sanıklara teslimi sözkonusu olmadığı gibi bankadaki paranın çekilmesi, kullanılması yönünden de önceden bir talimat veya yetki de verilmediğinden güveni kötüye kullanma suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Başkanı ve Üyeler; "İddia, savunma,bilirkişi raporları ile dosya kapsamına göre, katılanın olay tarihinden önce verdiği yetkiye dayanılarak bankaya yazılan talimat ile tahsil edilen paraların,katılanın bir başka hesabına yatırıldığı ve şirket hesabında kullanıldığı, 21.785 USA Dolarının kayıtlara intikal ettirilmemesinin ise verilen yetkiye dayanılarak paranın bankadan çekilip alıkonulması ve sonradan inkar edilmesi nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu anlaşıldığından itirazın kabulü gerekir." düşüncesiyle, kurul üyelerinden S.Selçuk ise, "değişik gerekçeyle itirazın reddi gerektiği" görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Yargıtay C.Başsavcılığı razının REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 02.02.1999 günü oyçokluğu ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini