 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 1998/5-251
Karar No: 1998/311
Tarih: 13.10.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YARGILAMANIN DURMA KARARLARI
TEMYİZ EDİLEBİLİRLİK
DİRENME
KARAR ÖZETİ: CYUY.nın 253/4. maddesi uyarınca davanın esasını halleden ve uyuşmazlık yaratmayan "durma kararları" temyiz edilebilir kararlardandır.
Bu konudaki "temyiz dilekçesinin reddine" ilişkin karar ise "itiraz yolu açık kararlardan" olup itiraz mercii Özel Dairenin kararı kesin olduğundan "direnme kararı" verilmesi yasaya aykırıdır.
(1412 s. CMUK. m. 253/4,297/1,303, 315/1-2)
Zimmet suçundan sanıklar Muhsin, Asaf, Mehmet ve Bektaş hakkında yapılan yargılama sırasında, eylemin görevde yetkiyi kötüye kullanma suçunu oluşturacağından bahisle yargılamanın durmasına, dosyanın İl İdare Kuruluna gönderilmesine ilişkin (ZileAğır Ceza Mahkemesi)nce verilen6.2.1996 gün 83-6 sayılı hükme yönelik temyiz isteğinin reddine dair 13.2.1996 gün 1996/17 Değişik İş sayılı kararın, sanık vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 5. Ceza Dairesince 27.1.1997 gün 4408-116 sayı ile;
CMUK.nun 253/4. maddesi uyarınca davanın esasını halleden ve uyuşmazlık yaratmayan durma kararları temyiz edilebilir olduğundan temyiz dilekçesinin reddine ilişkin kararın kaldırılması ile esas hükmün incelenmesine" karar verildikten sonra "eksik soruşturma" nedeniyle hüküm bozulmuş,
Yerel Mahkeme 30.10.1997 gün 15-75 sayı ile;
"Davanın idare kurulunca açılması gerektiğine ilişkin durma kararları nihai hüküm olmadığından temyize tabi değildir. Bu nedenle 1996/17 D.İş sayılı temyiz isteminin reddine ilişkin kararda direnilmesine" karar vermiştir.
Bu hükmün de Yargıtay'ca incelenmesi katılan vekili tarafından süresinde istenildiğinden dosya, Yargıtay C. Başsavcılığının "onama" istemli 18.9.1998 günlü tebliğ namesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
Dosya içeriğine göre;
Sanıklar hakkında zimmet suçundan açılan davada, değişen suç vasfına göre eylemin görevde yetkiyi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yargılamanın durmasına, Memurin Muhakematı Hakkındaki Kanunu Muvakkat hükümlerine göre soruşturma yapılması için dosyanın İl İdare Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir. Katılan ve sanıklar vekillerinin temyiz talebi reddedilmiş, red kararının da sanıklar vekili tarafından temyizi üzerine Özel Dairece, "red kararı kaldırılarak esas hükmün incelenmesine" karar verildikten sonra yerel mahkeme kararı "eksik soruşturma ile hüküm kurulması" isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme, "durma kararının nihai hüküm olmadığından temyize tabi olmadığı gerekçesiyle temyiz isteminin reddine dair 1996/17 D. İş sayılı kararda direnilmesine, katılan ve sanıklar vekillerinin temyiz istemlerinin reddine karar vermiş, esas hakkında bir hüküm kurulmamıştır.
Dosyanın esasına geçilmeden önce CMUY.nın 315/1. maddesi uyarınca verilen "red" kararına karşı temyiz talebinde bulunanın, aynı yasanın 315/2. maddesine göre, Yargıtay'dan bu hususta bir karar verilmesini talep etmesinin" hukuki niteliği ve Yargıtay'ın "red kararının kaldırılmasına dair kararına karşı direnilip direnilemeyeceğinin" ön sorun olarak incelenmesine karar verilmiştir.
CMUY.nın 315. maddesi uyarınca temyiz davası, son kararı vermiş olan mahkemede açılmakta ve mahkemece, temyiz davasının kabule şayan olup olmadığı duruşma açılmaksızın evrak üzerinde incelenmektedir. Temyiz isteminin yasal sürede yapılıp yapılmadığı, son kararın temyize tabi bir karar olup olmadığı, temyiz davası açanın bu davayı açmaya hakkı olup olmadığı yerel mahkemece incelenerek bu hususlardan birinin olumsuz olması halinde temyiz istemi reddolunacaktır. Temyiz istemi reddolunan, CMUY.nın 315/2. maddesi uyarınca bu karara karşı Yargıtay'a başvurarak bu konuda bir karar verilmesini isteyebilecektir. Bu başvuru, niteliği itibariyle bir itirazdır. Usul yasasında yer alan diğer itirazlardan farkı, inceleyen makam bakımındandır. CMUY.nın 299. maddesinde yazılı itirazı incelemeye yetkili merciler dışında 315/2. maddenin verdiği yetkiye dayanılarak doğrudan Yargıtay'a baş. vurulabilmesi, yani itirazı inceleme mercinin Yargıtay olması, bu davaya temyiz davası niteliği veremeyecektir.
Öte yandan CMUY.nın 297/1. maddesine göre, duruşmaya ilişkin olmayan hakimlik kararları aleyhine itiraz olunabilecektir. Aynı Yasanın 315/1. maddesi uyarınca yerel mahkemece verilen temyiz talebinin reddi kararları da, "duruşmaya ilişkin kararlardan olmadığı" cihetle itiraz yolu açık kararlardandır.
CMUY.nın 303. maddesi gereğince, "itiraz üzerine verilen kararlar kesindir" ve 302/son madde uyarınca da "itiraz varit görüldüğünde inceleyen merci aynı zamanda itiraz konusu olan mesele hakkında da karar verecektir." Red kararını inceleyen Yargıtay'ın bu konuda verdiği karara karşı, talepte bulunanın itiraz hakkı bulunmamaktadır. Yargıtay'ın; talebi haklı bularak ilk mahkemenin verdiği temyiz isteminin reddi kararını kaldırması halinde de, yerel mahkemece red kararında direnilemez. Yargıtay'ca verilen "temyiz isteğinin reddi kararının kaldırılması kararı" itiraz üzerine verilen ve uyulması mecburi olan kararlardandır. Yargısal kararlar (ör. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21.10.1997 gün 180/205 sayılı kararı) ve öğretideki görüşler de (Prof. Baha Kantar - Ceza Muhakemeleri Usulü, Prof. Nurullah Kunter, Ceza Muhakemesi Hukuku, Prof. Erdener Yurtcan, CMUK. Şerhi) bu doğrultudadır.
Bu itibarla; Yargıtay'ca verilen "temyiz isteğinin reddi kararının kaldırılmasına" ilişkin karara karşı Yerel Mahkemece direnilmesi hukuki dayanaktan yoksun olup, direnme kararının kaldırılması ve Özel Dairece verilen esasa ilişkin bozmaya karşı bir karar verilmesi için dosyanın mahalline gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Özel Dairesince kesin olarak verilen "temyiz talebinin. reddi kararının kaldırılmasına" ilişkin karara karşı direnilemeyeceğin den hukuki dayanaktan yoksun bulunan Yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulup ortadan kaldırılmasına, esas hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın mahalline gönderilmesine 13.10.1998 günü tebliğ namedeki düşünceye aykırı olarak oybirliğiyle karar verildi.