 |
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 1998/4-337
Karar No: 1999/6
Tarih: 02.02.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Etkili eylem suçundan sanık Harun K...'ın TCY.nın 456/2, 51/1 ve 81/1-3 maddeleri uyarınca 1 yıl 7 ay 24 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 647 sayılı Yasanın 4 ve 6. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına ilişkin Mersin 5.Asliye Ceza Mahkemesince verilen 4.7.1996 gün ve 760-792 sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4.Ceza Dairesi 2.10.1997 gün ve 7709/7909 sayı ile;
"1- Olayda görgü tanığı bulunmaması ve sanığın yanında tanımadığı kişilerle kendisini dövdükleri biçimindeki mağdur açıklamalarına göre mağdurun "sağtibia fibula kemiklerindeki kırığın" sanığın eyleminden kaynaklanıp kaynaklanmadığı saptanarak, sonucuna göre TCY.nın 463. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
2-Sanığın geçmişteki hükümlülüklerinden hangisinin tekerrüre esas olduğunun kararda gösterilmemesi" isabetsizliğinden bozmuş
Yerel Mahkeme 4.12.1997 gün ve 927/1006 sayı ile;
Mağdur beyanları çelişkili olup, başlangıçta sanık ve arkadaşlarının cezalandırılması amacıyla mağdur tarafından kaçamaklı beyanda bulunulmuştur, sanık savunmalarının ise uyumlu olduğu bu nedenle savunmaya itibar edildiği, sanığın suçu tek başına işlediği olayda TCY.nın 463. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığı,
2. Bozma nedenine karşı ise, sanığın birden fazla sabıkası mevcut ise de, en fazla cezayı taşıyan hüküm Mersin 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 9.6.1992 gün ve 1992/273-149 sayılı hükmüdür, mahkememizce bu ilam tekerrürde esas alınmış ve ceza 1 ay 24 gün arttırılmıştır, gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından süresinde istenildiğinden dosya Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma" istemli 23.12.1998 günlü tebliğnamesiyle Yargıtay 1. Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Ceza Genel Kurulunda duruşmalı inceleme yapılacağına ilişkin bir usul kuralı bulunmadığından, sanık Harun K...'ın duruşmalı inceleme isteğinin reddine oybirliğiyle karar verilerek dosya üzerinde yapılan incelemede;
Sanığın etkili eylem suçundan TCY.nın 456/2, 51/1 ve 81/1-3 maddeleri gereğince 1 yıl 7 ay 24 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına; hakkında 647 sayılı Yasanın 4 ve 6. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına ilişkin Yerel Mahkeme kararı, sanığın temyizi üzerine Özel Dairece, sanık hakkında TCY.nın 463. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması ve hangi hükümlülüğünün tekerrüre esas alındığının kararda gösterilmemesi, isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme bu kez mağdur ve sanık anlatımlarını irdeleyerek, sanık savunmasına itibar ettiğini, bu nedenle olayda TCY.nın 463. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığını, ikinci bozma nedenine karşı ise birden fazla tekerrüre esas hüküm mevcut olup sanık hakkında en ağır cezayı taşıyan hükmün Mersin 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 9.6.1992 gün ve 273-149 sayılı kararı bulunduğunu, tekerrüre bu hükmün esas alındığını belirterek önceki hükümde direnmiştir.
Ceza Genel Kurulunun kararlılık gösteren içtihatlarına göre, bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak, bozmada belirtilen hususları tartışmak, yeni kanıtlara dayanmak, ilk kararda yer almayan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak, direnme kararı olmayıp bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir karardır.
İncelenen dosyada Yerel Mahkemece, bozulan ilk kararda yer almayan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurulmuş, bozmada belirtilen hususlar tartışılmıştır. Bu değişik gerekçe ve tartışılan hususlarla ilgili daire görüşü bilinmemektedir.
Özel Dairece incelenmeyen bir hususun doğrudan doğruya ve ilk kez Ceza Genel Kurulunca incelenmesi olanaksızdır. Bu nedenle Yerel Mahkemenin son uygulaması bozmaya eylemli uyma niteliğinde olduğundan temyiz incelemesinin Özel Dairece yapılmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkemenin son kararı niteliği itibariyle "bozmaya eylemli uyma" olduğundan temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 4.Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine 2.2.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.