Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E. 1997/6-107
K. 1997/115
T. 13.5.1997

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • BOZMADAN ÖNCE SANIĞA VERİLEN SON SÖZÜN BOZMADAN SONRA VERİLMEMESİ
 
KARAR ÖZETİ : CMUK.nun 251. maddesinde, en son söz sanığındır hükmü yer almaktadır. Bu usul kuralı, buyurucu nitelikte olup, uyulmaması yasaya mutlak aykırılık oluşturur.
 
Yargıtayca bozulan hüküm ortadan kalkacağından, emredici bu kuralın bozmadan önceki gibi bozmadan sonra da uygulanması koşulu olduğundan, sanığa bozmadan sonra da sonsöz verilmemesi bozma nedenidir.
(1412 s. CMUK. m. 251)
 
Hırsızlık suçundan sanık Hüseyin'in, TCK.nun 64/1. maddesi delaletiyle 493/2, 61, 522/1 maddeleri uyarınca 1 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve sanığın bu cezasının 647 sayılı kanunun 6. maddesi uyarınca ertelenmesine ilişkin, (Samsun 4. Asliye Ceza Mahkemesi)'nce 25.12.1995 gün ve 731/1182 sayı ile verilen karar, sanığın temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nce, 26.11.1996 gün ve 11997/11931 sayı ile;
 
"Sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
 
1- Eylemin tam teşebbüs aşamasına ulaştığı gözetilmeden, eksik teşebbüsten hüküm kurulması,
 
2- Sanık Alaattin'in. eylemine gözcü olarak katılan sanık hakkında, TCK.nun 65/3. maddesinin uygulanmaması" isabetsizliğinden bozulmuştur.
 
Yerel Mahkeme ise, 29.01.1997 gün ve 1137/76 sayı ile;
 
(1) nolu bozma nedenine karşı, "sanıklar dükkanın içinde topladıkları kumaşları henüz dışarı çıkarmadan ve cürmün icrai hareketlerini bitirmeden polis tarafından yakalanmışlardır. Bu nedenle eylemleri eksik teşebbüs aşamasında kalmıştır"
 
(2) nolu bozma nedenine karşı da "sanıklar aralarındaki söz ve irade birliği ile müştekinin dükkanının kapısını sahte anahtarla açarak ve ikisi birlikte kumaşları toplarken polisler tarafından suçüstü yakalanmışlardır. Bu nedenle sanık Hüseyin'in suça TCK.nun 65/3. maddesinde belirtildiği gibi gözcülük yaparak iştirak ettiğinin kabulü mümkün değildir."
 
Biçimindeki gerekçelerle direnmeye karar vermiştir.
 
Bu kararın da süresinde sanık vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C. Başsavcılığı'nın "onama" isteyen 20.03.1997 günlü tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa 'gönderilmekle; Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
 
Sanığın, TCK.nun 64/1. maddesi delaletiyle 493/2, 61, 522. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına ilişkin hüküm sanığın temyizi üzerine Özel Dairece "Eylemin tam teşebbüs aşamasına ulaştığı,sanığın diğer sanığın eylemine gözcü olarak katıldığı gözetilmeden karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmuştur. Yerel Mahkemece, 29.01.1997 günlü oturumda C. Savcısının bozmaya ilişkin görüşü alındıktan sonra hazır bulunan sanığa diyecekleri sorulmadan ve bir başka işlem yapılmadan duruşmaya son verilmiştir.
 
CMUK.nun 251. maddesi gereğince "... en son söz sanığındır." Maddenin son fıkrasında ise, "sanık namına müdafii tarafından müdafaada bulunulsa dahi müdafaaya ilave edecek bir şeyi olup olmadığı sanığa sorulur" hükmü yer almaktadır. Bu hüküm gereğince duruşma mutlaka sanığın son sözü ile bitecektir. Ceza Yargılamasında sanığın en önemli hakkı, savunma hakkı olup bu hak hiç bir şekilde kısıtlanamaz. Son söz sanığa verilerek kendisinden önce dinlenenlere karşı diyecekleri ve savunması saptanmalıdır. Sanığa son söz verildikten sonra başkaca usuli işlemler yapıldığı takdirde yeniden sanıktan son diyecekleri sorulmalıdır. Savunma hakkı ile ilgili bulunan bu usul kuralı, buyurucu nitelikte olup uyulmaması yasaya mutlak aykırılık oluşturmaktadır.
 
İlk defa hüküm kurulurken "son sözün sanığa verilmesi" kuralı, bozmadan sonra başlayan yargılamada da kamu davasının kesintisizlik ve süreklilik ilkesinin doğal sonucu olarak aynen geçerlidir. Çünkü dava sonuçlanmamış olup yargılama devam etmektedir. Gerek bozmadan önce ve gerekse bozmadan sonra aynı usul hükümleri uygulanacaktır. emredici olan bu kuralın bozmadan önce geçerli olduğu, bozmadan sonra uygulanmasına gerek bulunmadığı biçimindeki bir ayırımın yasal ve hukuksal dayanağı bulunmadığı gibi, bozma ile son soruşturma aşaması geri döndüğünden "son tahkikatın, sanığın son sözü ile sonuçlandırılması" mutlak usuli zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.
 
Bu itibarla, incelenen dosyada "en son söz" sanığa verilmeyerek CMUK.nun 251. maddesine 'aykırı davranıldığından, esası incelenmeyen hükmün öncelikle bu usuli nedenle bozulmasına karar verilmelidir.
 
S o n u ç : Açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün yukarıda belirtilen usule aykırılık nedeniyle isteme aykırı olarak oybirliği ile (BOZULMASINA), 13.05.1997 günü karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini